İşte akıl durduran tutuklama kararı! İşte inanılmaz savcı soruları! (VİDEO)

76 gündür açlık grevinde olan ve 2 gün önce evlerine yapılan polis baskını ile gözaltına alınan Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça hakkında mahkeme tutuklama kararı verdi. 
Kararı avukat Selçuk Kozağaçlı, Twitter hesabından duyurdu.


Gülmen ve Özakça'nın avukatı Selçuk Kozağaçlı Twitter'dan tutuklanma gerekçesini açıkladı. Belgede gerekçe olarak, ''tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verecekleri'' ifadesi dikkat çekti.

İşte akıl durduran tutuklama kararı!

KHK ile kamudan ihraç edildikten sonra işe iade için direnişe başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça 22 Mayıs sabaha karşı gözaltına alındıktan sonra bugün (23 Mayıs) çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

76 gündür açlık grevinde olan ve 2 gün önce evlerine yapılan polis baskını ile gözaltına alınan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, bu sabah Ankara Adliyesi’ne sevk edilmişti.

Gülmen ve Özakça’nın tutuklandığını twitter üzerinden duyuran Avukat Selçuk Kozağaçlı savcının, Gülmen ve Özakça’ya sorduğu sorulara da tepki göstermişti. Savcı Gülmen ve Özakça’ya şu soruları yöneltmişti:

“Ölüm orucu eylemi yapmanız konusunda size ne tür menfaatler sunulmaktadır?”

“Yaptığınız eylemlerle hak arayışından uzak, halkta kin ve nefret uyandıran eylem tarzı yapmanızın amacı nedir?”

“Ülkemiz genelinde eylem birlikteliği yaparak ülkemizde Gezi türü olaylar mı başlatmak istiyorsunuz?”

“Masumane hak arayışı görünümündeki bu eylemlerin asıl amacı nedir?”

“Sizi kim finanse ediyor?”

Savcılık sorgulamasının ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevkedilen Gülmen ve Özakça’nın tutuklanmasına karar verildi.

“Eylemlerini DHKC bağlantısıyla sürdürdükleri” iddiasıyla tutuklanan Gülen ve Özakça’yla ilgili bu suçlamayı haklı çıkartacak tek bir kanıtın, şüphenin olmamasına ise mahkemeyi izleyenler HDP ve CHP milletvekilleri tepki gösterdi.

Mahkeme devam ederken Gülmen ve Özakça için ülkenin dört bir yanında protesto gösterileri düzenleyen destekçilere de polis saldırdı ve çok sayıda göz altı yaptı. Buna rağmen Beşiktaş, Kadıköy ve çeşitli merkezlerde toplanmalar sürüyor.


DÜNYA HUKUK TARİHİNDE HİÇ GÖRÜLMEMİŞ BİR TUTUKLAMA

KHK ile ihraç edilen ve iki ayı aşkın süredir Ankara'da açlık grevi yapan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

Erken saatlerde, İstanbul'da Kadıköy ve Beşiktaş'ta, Ankara'da ise Sakarya Caddesi'nde Gülmen ve Özakça'nın gözaltına alınmasını protesto edenlere polis müdahale etti.

Eğitimciler Pazar gecesi evlerine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alınmıştı.

Gülmen ve Özakça mahkemeye sevk edildi

Gülmen ve Özakça'ya 'Kadere teslim olun, devlete güvenin' çağrısı

Gerekçelerden biri: Tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verebilirler

Mahkemenin gerekçeli kararında Özakça ve Gülmen hakkında daha önce kamu davası açılmasına rağmen ''DHKP-C adına faaliyet yürütmeye devam ettikleri' ifadesi yer aldı.

Kararın devamında şu ifadeler bulunuyor:
"(…) Şüphelilere ait fotoğraf görüntüleri ve internet üzerinden yaptıkları paylaşımların içeriği birlikte değerlendirildiğinde üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin var olduğu, şüphelilerin üzerlerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu CMK'nın 100/3-a maddesinde sayılan katalog suçlardan olması, öte yandan üzerlerine atılı suçların niteliği, delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verecekleri ve eylemlerin ceza süreleri dikkate alındığında adli kontrol koruma tedbirlerinin yetersiz kalacağı anlaşılmakla şüphelilerin üzerlerine atılı suçlar nedeniyle şüphelilerin (…) tutuklanmalarına (…) karar verildi".

Gülmen ve Özakça'nın, işlerini geri alma talebiyle eylemleri Ankara'da İnsan Hakları Anıtı önünde 196 gün önce başlamıştı.

Açlık grevleri de 76'ıncı gününe girmişti.

Açlık greviyle ilgili geçen hafta BBC Türkçe'ye konuşan TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi AKP milletvekili Nurettin Yaşar, "Komisyonda gündeme geldiğinde görüşeceğiz, fakat bu konuyla ilgili alınmış kolektif bir karar yok" demişti.


Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, 'zorla beslenmek' için mi tutuklandı?

Akademisyen Kerem Altıparmak tutukluların zorla beslenmesine imkan veren 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 82. maddesini hatırlattı

OHAL KHK’ları ihraç edilen ve işlerine geri dönmek amacıyla 75 gündür açlık grevi yapan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, “terör örgütü faaliyetlerine yardım etme” iddiasıyla tutuklandı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, tutuklamanın asıl gerekçesinin 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 82. maddesi olabileceğini öne sürdü. Bu maddenin zorla beslemeye imkan verdiğini belirten Altıparmak, dışarıdaki açlık grevine bu tür bir müdahalenin yasal dayanağı olmadığına dikkat çekti.

Kerem Altıparmak’ın Facebook sayfasından paylaştığı mesaj şöyle:

“Baştan beri tahmin ettiğimi yakın çevrem dışında dillendirmemiştim ama sanırım artık her şey açık olduğuna göre görüşümüzü belirtebiliriz.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakçanın tutuklanma talebinin asıl gerekçesinin 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 82. maddesi olduğunu düşünüyorum. Bu madde zorla beslemeye imkan veriyor. (Aynı Yasanın 116. maddesi uyarınca bu kural tutuklulara da uygulanabiliyor). Dışarıdaki açlık grevine bu tür bir müdahalenin yasal dayanağı yoktu. Ya bunun için bir KHK çıkaracak ya da bir şekilde açlık grevinde olanları tutuklayacaklardı.

Tabii böyle bir tutuklama sadece kağıt üzerinde geçerli olacaktır. Çünkü bu gerekçeyle tutuklama yapılamaz. Böyle bir nedenle tutuklama yapılmasına dair yasalarda bir hüküm yok. AİHS'in 18. maddesi uyarınca Sözleşme hükümleri ile izin verilen kısıtlamalar öngörüldükleri amaç dışında uygulanamaz. Bu nedenle, zorla besleme yapmak amacıyla tutuklama yapmak da mümkün değildir. Bu nedenle karara bu nedenle tutukluyoruz demeyecekler başka bir gerekçe yazacaklar ama bu durumun daha sonra saptanmasına mani değil. Yani gerçek amacın farklılığı daha sonrasında da saptanabilir.

Zorla besleme konusunda da sınırsız bir yetki yok. 82. madde de "hayatî tehlikeye girme veya bilinç bozukluğunun hekim tarafından belirlenmesi" koşulu getiriyor. Ama nihayetinde böyle bir doktor raporunun kolayca temin edilebileceğini tahmin etmek güç değil. Ancak bu yapılırsa, bu da Sözleşmenin 3. maddesinin ihlaline neden olabilir.

AİHM, zorla beslemeyi kategorik olarak reddetmiyor. Ama bunun koşulları var. Tabii bugüne kadarki vakalarda hep hapiste olan kişinin açlık grevi tartışılıyordu, ilk defa açlık grevini sonlandırmak için bir tutuklama vakasıyla karşı karşıyayız, bu temel ilkeleri etkiler mi onu kestirmek güç.”

Blogger tarafından desteklenmektedir.