Darbe girişiminden bir hafta sonra, 22 Temmuz'da ilan edilen olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK...
Darbe girişiminden bir hafta sonra, 22 Temmuz'da ilan edilen
olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile
görevinden uzaklaştırılan akademisyen Nuriye Gülmen, Yüksel Caddesi İnsan
Hakları Anıtı önünde yaklaşık altı ay önce oturma eylemi başlattı. Oturma
eyleminin ardından akademisyen Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın başlattığı
açlık grevinin 75. gününde 23 Mayıs 2017 tarihinde tutuklanmıştı.
Sincan Kapalı Kadın
Cezaevinde tutuklu bulunan Nuriye Gülmen, 17 Haziran günü 101. gününü
tamamlayan açlık grevini yazdı.
Nuriye Gülmen'in Twitter hesabından paylaşılan mektup şöyle:
Açlığın 101. gününden herkese selamlar!
Sincan Kadın Kapalı'nın C-1 hücresinden bildiriyorum:
Direniş yastıklarla sürüyor. Bizde çare tükenmiyor efendim. Müsaadenizle sizin
için çizmiş olduğum resm-i ahvalimi zat-ı alilerinizle paylaşmak isterim.
Bildiğiniz gibi bir süredir günü yatakta geçiriyorum. Kas
kaybım arttığı için mümkün olan en az seviyede enerji harcamaya çalışıyorum.
aha önemlisi, sandalyede oturmak ağrılarımı, özellikle kasıklarımdaki ve boyun
ve sırttaki ağrılarımı arttırıyor. Bu yüzden her bir işimi -gazete okumak,
mektup yazamak gibi- yatakta görüyorum. Bazen tam yatar pozisyonda bazen yarı
oturur yarı yatar pozisyonda oluyorum.
Hal böyle olunca bir süre sonra kemiklerim batmaya başladı.
Bunun bir ileri aşaması, yatak yarası. Ne yapsam diye düşündüm. Mecbur havalı
yatak alacağım. Yani isteyeceğim.
Hapishane yönetimi 'olmaz' dedi. Önce bir uzman doktorun
seni görmesi lazım. Sonra havalı yatağı senin için uygun bulması lazım. Baktım
ki, ya bu iş uzayacak ya da hiç olmayacak "kendi çözüm yollarımızı
bulalım" dedim. Aslında, Gülbeyaz Abla ve Seval'le birlikte dedik ve kendi
ellerimizden, resimde görmüş olduğunuz "çok havalı yatağı" yaptık.
Ekstra yastık satın aldık. Sırtımdakilerin hepsi normal
yastık. 4 adet. Dizlerimin altındaki de öyle. Boyun, bel ve kalçamın altında
bulunan yastıkları ise Gülbeyaz Abla yaptı. Kalçamın altındaki, bildiğiniz
oturma simidi şeklinde. Bir de ayaklarımda iki tane su şişesi var. Onların
üstüne çorap geçiriyoruz aslında. Şişelerde sıcak su var, ayaklarımı ısıtmak
için kullanıyorum. En sıcak halinde çorapla ve havluıyla duruyor. Soğudukça
şişeyi soyuyoruz. Üstünde battaniye oluyor normalde. Yastıkları göstermek için
onu çizmedim. Bir gün de size yarı oturur pozisyonda yazı yazmama yardımcı olan
"portatif masamı" çizeceğim. Bu günlük bu kadar yine görüşeceğiz.