Afrinliler 'ÖSO talan etti' dedi, Habertürk 'YPG' diye
çevirdi
Habertürk televizyonunu 27 Mart tarihli Afrin Özel yayınında
konuşan Afrinliler Özgür Suriye Ordusu’nu anlattı, çevirmen “YPG” diye çevirdi…
Veyis Ateş’in Çobaney’de Afrinlilerle yaptığı röportajlar,
Habertürk TV’nin Afrin Özel yayınında yayınlandı. Hala Habertürk TV’nin resmi
YouTube kanalında izlenebilen 27 Mart 2018 tarihli programda, röportaj
verenlerin sözlerinin nasıl manipüle edildiği sosyal medya kullanıcıları
tarafından fark edilip paylaşıldı.
Söz konusu diyaloğu bianet Kurdî kontrol edip Türkçeleştirdi.
Bianet'in haberine göre programın 34:10 dakikasında
izlenebileceği üzere, Afrinliler mikrofona ÖSO’nun nasıl mallarını çaldığını
anlatırken AFAD yeleği giyen çevirmen bunları yayına “YPG yaptı” diye
çeviriyor.
Aşağıda 34:10’uncu dakikadan itibaren programda yayınlanan
konuşmaları Türkçe ve Kürtçe olarak orijinal dillerinde dökümünü
okuyabilirsiniz:
ÖSO'nun adı nasıl YPG diye yayına verildi?
Veyis Ateş: Afrinli burada yaşayan insanlara öncesi ve
sonrasını, yani Türkiye Cumhuriyeti devletinin sağladığıyla iki hafta öncesinin
mukayesesini soracağız. Neydi ne oldu?
Afrinli 1: Ehlê Efrîn em dixwazin hiro, mezahir muselliha
(hêzên çekdar) di Efrîn da tine be. Innû Ceyşîl Hûrr ne Ceyşîl Hûrr e. Diz in.
Mixerrebî nin, îrhab in. Malêt me birin. Jinêt me... Şeva çû, sê qîzik xera
kirin. Emrê wê deh û pênc salî...
[Türkçesi: Biz buraya ait olmayan silahlı güçleri burada
istemiyoruz. Özgür [Suriye] Ordusu, özgür bir ordu değil. Onlar hırsız.
Teröristtirler. Mallarımızı aldılar, kadınlarımızı... Dün gece üç kızımızın
ırzına geçtiler. Yaşı 15 olan...]
Çevirmen: Biz burada Afrinli olmayan insanların Afrin içinde
barınmasını istemiyoruz. YPG buraya ait bir örgüt değildi, buraya sonradan
geldi. Malımızı mülkümüzü talan ettiler, namusumuza göz diktiler ve onları
burada biz istemiyoruz. Onlar buranın gerçek sahipleri değillerdir.
Afrinli 1: Em dixwzin şirta tirkî were cem me. Ev
mûsellihîne derên. Em tirkî hez dikin. Em dixwazin tirk werin cem me. Em
naxwzin hero wer.. Eva malêt me xera kirin. Makîne birin. Tişt birin. Ne
tiştek, ne tiştek, bes evna... Ne mal ne tiştek.
[Türkçesi: Türk ordusunun buraya gelmesini istiyoruz. Bu
silahlılar gitsinler. Biz Türkleri seviyoruz. Türklerin gelmesini istiyoruz.
Biz bunların her gün gelip... Bunlar evimizi yıktılar. Araçları aldılar.
Eşyaları aldılar. Hiç bir şeyi hiç bir şeyi bırakmadılar. (Elbiselerini
göstererek) bir bunlar kaldı. Malımız, hiç bir şeyimiz...]
Çevirmen: Biz Türkiye’nin burada olmasını istiyoruz, biz
Türkiye’yi seviyoruz. Biz Türkiye’nin gelip onları buradan defetmesini
istiyoruz. Çünkü onlar, YPG buraya geldiğinde malımızı mülkümüzü talan etti,
evlerimizi yıktı. Onun için biz Türkiye’nin burada kalıp onları defetmesini
istiyoruz.
Veyis Ateş: Onlar mallarını mülklerini alıp götürüyorlardı,
az önce gördünüz. Türkiye de burada bu insanlara aş sunuyor.
Afrinli 1: Şikra me ji Tirkiyeyê re heye. Misaida me dike.
Xwedê zêde bike. Eva bi çavan dibînin.
[Türkçesi: Türkiye’ye müteşekkiriz. Bize yardım ettiler.
Allah arttırsın. (Dağıtılan yardımları göstererek) Gözleriniz ile görüyorsunuz
işte...]
Çevirmen: Biz Türkiye’ye teşekkür ediyoruz. Allah Türkiye’ye
zeval vermesin. Biz gözlerimizle görüyoruz Türkiye’nin yaptığı insani
yardımları…
Afrinli 2: Em dixwazin ceyşê xwe li vir tê kevê, eskerê xwe
têkevê, şûrtê xwe têkevê... Li vira em dixwazin... Tirk li vira yardimê didê
me. Ceyşil hûr malê me xera kir. Ne pezê me hişt. Ne dewarê me hişt. Ne kerê me
hişt.
[Türkçesi: (Türkiye’nin) ordusuyla, askeriyle, güçleriyle
buraya girmesini istiyoruz… Onları burada istiyoruz… Türkler burada bize yardım
ediyorlar. Özgür (Suriye) Ordu yuvalarımızı yıktı. Küçükbaş hayvanlarımızı
bırakmadılar. Büyükbaş hayvanlarımızı bırakmadılar. Oğlanlarımızı... hiçbirini
bırakmadılar.]
Çevirmen: Biz Türkiye’nin burada bizim için yaptığı insani
yardımları görüyoruz. Biz Türkiye’nin bunun için burada kalıcı olmasını
sağlıyoruz. Biz daha öncesini de gördük. YPG, Türkiye’den önce buradayken bizim
mallarımızı mülklerimizi hayvanlarımızı barınaklarımızı kızlarımızı aldı. Onun
için Türkiye’nin burada olmasını önemsiyoruz.
Veyis Ateş: Sorar mısın, çocuklarını ya da torunlarını,
komşularını, gelip mallarını, hayvanlarını evlerinden çocuk askerler için çalıp
götürdükleri olmuş mu?
Afrinli 3: Li Şêx Meqsûd... Sê çewal şelandine. Hem zêr
birine, pereyê jinan... Bi qilakê jinan ketine... Dest kirine sîngê jinika zêra
deraser kirine.
[Türkçesi: Şêx Meqsut’ta... Üç çuval, soygun yapmışlar...
Kadınların hem altın hem paralarını... Kadınların kulaklarına dadanmışlar.
Ellerini kadınların koynuna sokup altın almışlar...]
Çevirmen: Kızlarımızı zorla aldılar, çocuklarımızı zorla
aldılar, kadınlarımızın zorla mücevherlerini aldılar, küpelerini zorla aldılar.
Saat 10.00’dan sonra özellikle evimize girip kadınların mücevherlerini aldılar.
Kadınlar mücevherlerini takarken boyunlarından aldılar. İki üç gün bu böyle
sürdü.