MEB’in, “En büyük ve en kapsamlı eğitim hareketi” dediği
FATİH Projesi’nde başarısızlık tescillendi. İletişim operatörlerinden alınan 1
milyon 438 bin tabletin çürümeye terk edildiği projenin kamuya yükü 2 milyar
lira oldu…
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, (MEB) “Eğitimde fırsat
eşitliğini ile bilişim teknolojilerinin öğrenme sürecinde daha etkin
kullanımını sağlamak” amacıyla 2011 yılında başlattığı FATİH Projesi’nin iflası
ilan edildi. Projenin başladığı günden bugüne öğrencilere 1 milyon 438 bin
tablet dağıtan, okullara ise 432 bin 288 adet akıllı tahta gönderen MEB, önceki
gün projede değişime gidildiğini duyurdu. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz,
yeni eğitim öğretim yılında öğrencilere tablet yerine klavyeli bilgisayarlar
dağıtılacağını açıkladı. Bakanlığın projeye ilişkin paylaştığı 2017 verileri,
gelinen noktada temel amacın uzağında kalındığını da ortaya koydu.
Yük olduğuyla kaldı
Projenin istenilen amacı ulaşamamasının ardından yapısal
değişikliğe giden MEB, 2017 yılı başında “mal alımı” modelinden, “hizmet alımı”
modeline geçti. Proje kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin vergi
ve benzeri yükümlülüklerde istisna uygulanması kararlaştırılarak, projenin
işleyişi ve sorumlulukları iletişim operatörlerine bırakıldı. Bakanlığın FATİH
Projesi’ne dair paylaştığı 2017 yılı verilerinde, iletişim operatörleri
aracılığıyla öğrencilere dağıtılan tablet sayısı 1 milyon 438 bin olarak
kaydedildi. Dağıtılan tablet sayısının, hedeflenen oranın yalnızca yüzde
20’sine karşılık geldiği belirtildi. MEB, 2017’de yalnızca iletişim
operatörlerini devreye sokmak için bütçesinden 2 milyon 159 bin lira harcadı.
Belirlenen hedefe bir türlü ulaşamayan projenin kamuya toplam maliyeti ise 2
milyar liraya yaklaştı.
İlk sinyal 2016’da
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Cumhuriyet tarihinin en büyük
projesi” şeklinde ifade ettiği projenin hedefe varamayacağına ilişkin ilk
sinyal 2016’da verildi. FATİH projesinde 2016 yılında yaşanan aksaklıklar, “15
Temmuz süreci, Faz III için ihale yapılamaması, FATİH Kanunu’nun süresinin
dolması, yeni kanunun Aralık 2016’da çıkması, hizmet alım modeli ile ilgili
çalışma yapılmaması, 10 milyon 600 bin tablet alım ihalesinde komisyon üyelerinin
asil ve yedek üyelerinin tamamına yakınının kurumdan ayrılması” gerekçesiyle
açıklandı. MEB, darbe girişimi nedeniyle aksadığını ileri sürdüğü proje için
2017’de hukuki süreçlerin gözden geçirileceğini ifade etti.
2017 için ‘umut’ aşıladı
FATİH Projesi kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarına
ilişkin vergi ve benzeri yükümlüklerde yükleniciye istisnalar sağlandı.
Projenin, iletişim operatörleri aracılığıyla yürütülmesi gündeme alınırken
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, “2011’de başlayan projede altı yılda
aldığımız mesafe ne kadarsa, bir yıl içerisinde bu mesafeden çok daha fazlasını
alacağımıza inanıyoruz” dedi. Ancak 2017’de projenin seyri Bakan Yılmaz’ın
belirttiği doğrultuda ilerlemedi.
Çürümeye terk edildi
2017’nin sonuna gelindiğinde, kaynakların kullanımı
itibarıyla sorgulanır hale gelen FATİH Projesi’nin çöküşü Yılmaz’ın
açıklamasıyla resmiyet kazandı. Yılmaz, “Tablet yerine klavyeli bilgisayar
dağıtma kararı aldık” derken, İl Milli Eğitim Müdürlükleri’ne, tabletlerin
garanti, bakım ve teknolojik kullanım sürelerinin değerlendirilerek, “Gereğinin
yapılması” talimatı verildi. İletişim operatörlerinden alınan 1 milyon 438 bin
tablet ise depolarda çürümeye terk edildi. Fatih Projesi’nde perde kapandı.