Tarih boyunca doğal seçilim, modern insanın gelişiminde pay sahibi olmuştur. İnsan vücudunun işlevsel bir çok fonksiyonu ve bölümü, işlevini...
Tarih boyunca doğal seçilim, modern insanın gelişiminde pay sahibi olmuştur. İnsan vücudunun işlevsel bir çok fonksiyonu ve bölümü, işlevini yitirmiştir. Bunlar arasından en ilgi çekici olanları hangileridir? Bu liste, en ilginç 10 geride iz bırakan evrimsel değişimi içermektedir...
10 – Tüylerin Diken Diken Olması
İnsanların tüyleri soğukta, korktuklarında ve sinirlendiklerinde diken diken olur. Bir çok diğer canlıda da aynı nedenle bu durum gözlenir. Örnek olarak, kedi ve köpeklerin vücut kılları dikelir, kirpilerin dikenleri daha dik bir konum alır. Soğukta dikelmiş kıllar, deriye soğuk hava ulaşamaması için yalıtım görevi görür. Korku durumunda canlının daha iri görünmesini sağlar ve düşmanı korkutarak uzaklaştırmayı amaçlar. İnsanlarda bu tip yararlar sağlamamasına rağmen hala tüyler diken diken olur. Bu özellik kıyafetin olmadığı, vücut kıllarının daha yoğun olduğu bir dönemden bize mirastır. Doğal seçilim kılları azaltsa da bunu kontrol eden mekanizmayı geride bırakmıştır.
9 – Jacabson Organı / Vomeranazal Organ
JacobModern_İnsan_Vücüdundaki_10_Evrim_İzison organı, hayvan anatomisinin en etkileyici organlarından biridir ve bize insanın cinsel tarihi ile ilgili önemli ipuçları verir. Bu organ, burnun içinde ve feromonları (cinsel isteği tetikleyen bir kimyasal) tespit etmek konusunda özelleşmiştir. Bazı hayvanların çiftleşmek için eş bulma ve potansiyel tehlikeleri anlaması konusunda yardımcıdır. İnsanlar Jacobson organı ile birlikte doğarlar, fakat gelişmelerinin erken aşamalarında etkileri azalır ve işlevsiz denebilecek bir hale gelir. Bir zamanlar insanlar bu organı eş arayışı için kullanmaktaydılar.
8 – Junk DNA / L-gulonolactone oxidase
Bir çok evrimsel iz barındıran özelliklerimiz görülebilir ya da fizikseldir, fakat bu hepsi için geçerli değildir. İnsanlar bir zamanlar C – vitamini sindirmeye yarayan genetik yapıya (L- gulonolactone oxidase) sahiptir. Bir çok diğer hayvanda bu özellik işlevsel olmasına rağmen insan evrim sürecinde bir mutasyon bu geni işlevsiz bir hale getirmiştir, fakat geride Junk (çöp) DNA olarak kalıntıları görülmektedir. Bu Junk DNA, diğer hayvanlarla ortak ata popülasyonuna sahip olduğumuzu gösterdiği için ilgi çekicidir.
7 – Ekstra Kulak Kasları / Auriculares Muscles
Dış kulak kasları olarak da bilinen acurilulares muscules, diğer hayvanlarda kulakların kafalarından bağımsız olarak dönmesini ve belirli bir konuma yöneltilmesini sağlamaktadır. Bu kaslar genellikle belirli seslere odaklanmak için kulağın hareket ettirilmesi şeklinde kullanılır. İnsanlar bu kaslara hala sahip olmalarına ve geçmişte benzer şekilde kullanmış olmalarına rağmen, günümüzde tüm yapabildikleri kulağı çok az kıpırdatmaktadır. Kedilerde bu kasların kullanımı açık şekilde görülebilir. Kulaklarını neredeyse tam olarak geriye çevirebilirler, genellikle bir kuşun peşindeyken onu korkutup kaçırmamak için sessiz olmaları ve minimum hareketle takip etmeleri gerektiği zamanlarda kullanırlar.
6 – Plantar Kası
Plantar kası, diğer hayvanlarda ayaklarıyla objeleri kavramaya yaramaktadır. Kuyruksuz iri maymunların (Apelerin) ayaklarını el gibi kullandıklarını görebilirsiniz. İnsanlar bu kasa sahip olsalar da çok az gelişmiştir ve genellikle doktorlar başka bölgeleri tedavi etmek amacıyla ameliyatla alıp kullanırlar. İnsanların %9’u bu kasa sahip olmadan doğar, ve herhangi bir sorun yaşamazlar.
5 – Yirmilik Diş / Üçüncü Azı Diş
Öncül insanlar, yoğunlukla sebze yiyorlardı ve yeterli besini elde edebilmek için, yeterince hızlı bir şekilde bu sebzeleri çiğnemeliydiler. Bu sebeple ekstra molarlar (azı dişler), ağızın daha büyük ve daha üretken olmasını sağlıyorlardı. Selülozun sindirilebilmesi için bu özellik yaşamsal bir önem taşıyordu. Diyetimiz değişti, çenemiz küçüldü ve üçüncü azı dişlerimiz önemini yitirdi. Günümüzde bazı insan popülasyonlarında neredeyse yirmilik diş hiç gelişmemektedir, bazılarında olsa bile sorun çıkarabilecek şekilde gelişmektedir.
4 – Üçüncü Göz Kapağı/ Plica semilunaris
Eğer kedilerin göz kırpmasını izleyecek olursanız, gözlerinin üzerinde beyaz bir zar göreceksiniz. İşte bu zara, üçüncü göz kapağı denilmektedir. Bu özellik memelilerde nadir de olsa, kuşlar, sürüngenler ve balıklarda yaygındır. İnsanlar üçüncü göz kapağı kalıntısına (işlevsiz) sahiplerdir. Oldukça küçük olmasına rağman bazı popülasyonlarda daha görülebilir durumdadır. Sadece bir primat türünde (Calabar angwantibo – lorise yakın -) bu özellik işlevseldir.
3 – Darwin Noktası
Darwin noktası, memelilerin bir çoğunda ve insanlarda bulunmaktadır. Çoğunlukla sese odaklanma yardımcı bir işlevi vardır, fakat insanlarda işlevsizdir. İnsanların sadece %10,4’ünde hala görülebilir kalıntısı bulunmaktadır. Yüksek ihtimalle bu gene sahip insanlar çok daha fazladır, fakat hepsi fenotipe yansımamaktadır. Bu nokta kulağın üst ve alt bölgelerinin kesişiminde bulunan bir küçük bir yumru şeklindedir.
2 – Coccyx
Coccyx, insanın atalarında bir zamanlar var olan kuyruğun kalıntısıdır. Zamanla kuyruğa olan ihtiyaç yok olmuştur, fakat coccyx’e insan başka şekillerde ihtiyaç duymaktadır. Günümüzde ise coccyx, bazı kas yapılarına, kişinin oturma ve yaslanmasına, ayrıca anusun konumuna da destek olur.
1 – Appendix / Apandis
Apandis, günümüz insanlarında bilinen bir işleve sahip değildir, enfekte olduğunda sıklıkla ameliyatla alınır. Orijinal kullanımı hala tartışmalıysa da çoğu bilim insanı selüloz sindiriminde yardımcı olduğunu kabul etmektedir. Yoğun yapraklı diyete sahip olan, öncül insanlarda apandisit sindirime yardımcı oluyordu. Zamanla insanın diyeti değişti ve apandis işlevsiz hale geldi, bir çok evrimsel teorisyen ise doğal seçilimin, apandisin işlevlerini azaltırken, aynı zamanda, hastalığa neden olmayan daha büyük apandisleri seçtiği yönünde hemfikirdir. Apandis, bu durumda çok daha uzun zaman bizimle kalacak gibi görünmektedir.
kaynak: http://listverse.com/2009/01/05/top-10-signs-of-evolution-in-modern-man/
evrimselantropoloji.org’ dan alıntılanmıştır.
Dünyalılar (www.dunyalilar.org)
10 – Tüylerin Diken Diken Olması
İnsanların tüyleri soğukta, korktuklarında ve sinirlendiklerinde diken diken olur. Bir çok diğer canlıda da aynı nedenle bu durum gözlenir. Örnek olarak, kedi ve köpeklerin vücut kılları dikelir, kirpilerin dikenleri daha dik bir konum alır. Soğukta dikelmiş kıllar, deriye soğuk hava ulaşamaması için yalıtım görevi görür. Korku durumunda canlının daha iri görünmesini sağlar ve düşmanı korkutarak uzaklaştırmayı amaçlar. İnsanlarda bu tip yararlar sağlamamasına rağmen hala tüyler diken diken olur. Bu özellik kıyafetin olmadığı, vücut kıllarının daha yoğun olduğu bir dönemden bize mirastır. Doğal seçilim kılları azaltsa da bunu kontrol eden mekanizmayı geride bırakmıştır.
9 – Jacabson Organı / Vomeranazal Organ
JacobModern_İnsan_Vücüdundaki_10_Evrim_İzison organı, hayvan anatomisinin en etkileyici organlarından biridir ve bize insanın cinsel tarihi ile ilgili önemli ipuçları verir. Bu organ, burnun içinde ve feromonları (cinsel isteği tetikleyen bir kimyasal) tespit etmek konusunda özelleşmiştir. Bazı hayvanların çiftleşmek için eş bulma ve potansiyel tehlikeleri anlaması konusunda yardımcıdır. İnsanlar Jacobson organı ile birlikte doğarlar, fakat gelişmelerinin erken aşamalarında etkileri azalır ve işlevsiz denebilecek bir hale gelir. Bir zamanlar insanlar bu organı eş arayışı için kullanmaktaydılar.
8 – Junk DNA / L-gulonolactone oxidase
Bir çok evrimsel iz barındıran özelliklerimiz görülebilir ya da fizikseldir, fakat bu hepsi için geçerli değildir. İnsanlar bir zamanlar C – vitamini sindirmeye yarayan genetik yapıya (L- gulonolactone oxidase) sahiptir. Bir çok diğer hayvanda bu özellik işlevsel olmasına rağmen insan evrim sürecinde bir mutasyon bu geni işlevsiz bir hale getirmiştir, fakat geride Junk (çöp) DNA olarak kalıntıları görülmektedir. Bu Junk DNA, diğer hayvanlarla ortak ata popülasyonuna sahip olduğumuzu gösterdiği için ilgi çekicidir.
7 – Ekstra Kulak Kasları / Auriculares Muscles
Dış kulak kasları olarak da bilinen acurilulares muscules, diğer hayvanlarda kulakların kafalarından bağımsız olarak dönmesini ve belirli bir konuma yöneltilmesini sağlamaktadır. Bu kaslar genellikle belirli seslere odaklanmak için kulağın hareket ettirilmesi şeklinde kullanılır. İnsanlar bu kaslara hala sahip olmalarına ve geçmişte benzer şekilde kullanmış olmalarına rağmen, günümüzde tüm yapabildikleri kulağı çok az kıpırdatmaktadır. Kedilerde bu kasların kullanımı açık şekilde görülebilir. Kulaklarını neredeyse tam olarak geriye çevirebilirler, genellikle bir kuşun peşindeyken onu korkutup kaçırmamak için sessiz olmaları ve minimum hareketle takip etmeleri gerektiği zamanlarda kullanırlar.
6 – Plantar Kası
Plantar kası, diğer hayvanlarda ayaklarıyla objeleri kavramaya yaramaktadır. Kuyruksuz iri maymunların (Apelerin) ayaklarını el gibi kullandıklarını görebilirsiniz. İnsanlar bu kasa sahip olsalar da çok az gelişmiştir ve genellikle doktorlar başka bölgeleri tedavi etmek amacıyla ameliyatla alıp kullanırlar. İnsanların %9’u bu kasa sahip olmadan doğar, ve herhangi bir sorun yaşamazlar.
5 – Yirmilik Diş / Üçüncü Azı Diş
Öncül insanlar, yoğunlukla sebze yiyorlardı ve yeterli besini elde edebilmek için, yeterince hızlı bir şekilde bu sebzeleri çiğnemeliydiler. Bu sebeple ekstra molarlar (azı dişler), ağızın daha büyük ve daha üretken olmasını sağlıyorlardı. Selülozun sindirilebilmesi için bu özellik yaşamsal bir önem taşıyordu. Diyetimiz değişti, çenemiz küçüldü ve üçüncü azı dişlerimiz önemini yitirdi. Günümüzde bazı insan popülasyonlarında neredeyse yirmilik diş hiç gelişmemektedir, bazılarında olsa bile sorun çıkarabilecek şekilde gelişmektedir.
4 – Üçüncü Göz Kapağı/ Plica semilunaris
Eğer kedilerin göz kırpmasını izleyecek olursanız, gözlerinin üzerinde beyaz bir zar göreceksiniz. İşte bu zara, üçüncü göz kapağı denilmektedir. Bu özellik memelilerde nadir de olsa, kuşlar, sürüngenler ve balıklarda yaygındır. İnsanlar üçüncü göz kapağı kalıntısına (işlevsiz) sahiplerdir. Oldukça küçük olmasına rağman bazı popülasyonlarda daha görülebilir durumdadır. Sadece bir primat türünde (Calabar angwantibo – lorise yakın -) bu özellik işlevseldir.
3 – Darwin Noktası
Darwin noktası, memelilerin bir çoğunda ve insanlarda bulunmaktadır. Çoğunlukla sese odaklanma yardımcı bir işlevi vardır, fakat insanlarda işlevsizdir. İnsanların sadece %10,4’ünde hala görülebilir kalıntısı bulunmaktadır. Yüksek ihtimalle bu gene sahip insanlar çok daha fazladır, fakat hepsi fenotipe yansımamaktadır. Bu nokta kulağın üst ve alt bölgelerinin kesişiminde bulunan bir küçük bir yumru şeklindedir.
2 – Coccyx
Coccyx, insanın atalarında bir zamanlar var olan kuyruğun kalıntısıdır. Zamanla kuyruğa olan ihtiyaç yok olmuştur, fakat coccyx’e insan başka şekillerde ihtiyaç duymaktadır. Günümüzde ise coccyx, bazı kas yapılarına, kişinin oturma ve yaslanmasına, ayrıca anusun konumuna da destek olur.
1 – Appendix / Apandis
Apandis, günümüz insanlarında bilinen bir işleve sahip değildir, enfekte olduğunda sıklıkla ameliyatla alınır. Orijinal kullanımı hala tartışmalıysa da çoğu bilim insanı selüloz sindiriminde yardımcı olduğunu kabul etmektedir. Yoğun yapraklı diyete sahip olan, öncül insanlarda apandisit sindirime yardımcı oluyordu. Zamanla insanın diyeti değişti ve apandis işlevsiz hale geldi, bir çok evrimsel teorisyen ise doğal seçilimin, apandisin işlevlerini azaltırken, aynı zamanda, hastalığa neden olmayan daha büyük apandisleri seçtiği yönünde hemfikirdir. Apandis, bu durumda çok daha uzun zaman bizimle kalacak gibi görünmektedir.
kaynak: http://listverse.com/2009/01/05/top-10-signs-of-evolution-in-modern-man/
evrimselantropoloji.org’ dan alıntılanmıştır.
Dünyalılar (www.dunyalilar.org)
Hiç yorum yok