Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Reviews

SHOW_BLOG

"Özerklik yanlıları, otoriteyi zorunlu kılan gerçeklere gözlerini kapıyor"

ANARŞİSTLERLE POLEMİK Eğer özerklik yanlıları, geleceğin toplumsal örgütlenmesinde yalnızca üretim koşullarının zorunlu kıldığı sınırl...


ANARŞİSTLERLE POLEMİK

Eğer özerklik yanlıları, geleceğin toplumsal örgütlenmesinde yalnızca üretim koşullarının zorunlu kıldığı sınırlar içinde yer alacağını söylemek yetinselerdi, bir görüş birliğine varmak mümkün olabilirdi. Ne var ki onlar otoriteyi zorunlu kılan gerçeklere gözlerini kapıyor ve otorite kelimesine karşı aşk ile şevkle mücadele ediyorlar.

İyi de, otorite-karşıtları neden siyasal otoriteye, yani devlete karşı veryansın etmekle yetinmiyorlar? Yaklaşan toplumsal devrimin sonucunda devletin ve devletle birlikte her türlü siyasal otoritenin ortadan kalkacağı, yani kamu işlerinin siyasal niteliklerinden arındırılacağı ve toplumsal çıkarları denetleyen basit idari işler haline geleceği konusunda bütün sosyalistler hemfikirdirler. Ama otorite-karşıtları siyasal devletin tek bir vuruşla, üstelik onu doğurmuş olan toplumsal ilişkiler bile yok edilmeden önce ortadan kaldırmasını istiyorlar.

Bu beyler ömrü hayatlarında hiç devrim gördüler mi acaba? Devrim hiç kuşkusuz olup olabilecek en otoriter şeydir; nüfusun bir kesiminin diğer kesimine topla, tüfekle, süngüyle kısacası hepsi de fevkalade otoriter olan araçlarla kendi iradesini zorla kabul ettirmesidir. Zafer kazanan tarafı egemenliğini, silahlarının gericiler de uyandırdığı korkuyla sürdürmek zorundadır. Eğer Paris Komünü burjuvaziye karşı silahlı halkın otoritesini kullanmamış olsaydı, tek bir gün bile ayakta kalabilir miydi? Bizim soruna tam tersinden yaklaşarak, Paris Komünü'nü otoriteden çok az yararlandığı için suçlamamız gerekmez mi?

Dolayısıyla iki ihtimal var: Ya otorite karşıtları neden bahsettiklerini bilmiyorlar, ki bu durumda kafa karışıklığı yaratmaktan başka bir şey yapmıyorlar, ya da proletaryanın davasına ihanet ediyorlar. Ama her iki durumda da yalnızca gericiliğe hizmet ettikleri açıktır. (Friedrich Engels(Anti-Dühring, s. 39)


EK 1: Bir fabrikayı, bir demiryolunu ya da açık denizde seyreden bir gemiyi alın, der Engels: "Makinelerin kullanımına ve birçok kişinin sistematik işbirliğine dayalı alan bu karmaşık teknik araçların bir tekinin bile, belirli bir bağımlılık ilişkisi olmadan ve dolayısıyla belli bir otorite yada iktidar mercii olmadan işlemesinin mümkün olmadığı açık değil midir?" (Friedrich Engels(Proudhoncuları alaya aldığı konuşma, 2. Enternasyonal)

EK 2: İşçiler kapitalistlerin boyunduruğunu koparıp attıktan sonra "silahları bırakmalı" mıdırlar, yoksa kapitalistlerin direnişini ezmek adına silahlarını onlara karşı mı kullanmalıdırlar? Peki, bir sınıfın başka bir sınıfa karşı sistemli bir şekilde silah kullanması "geçici" bir devlet biçimi değil de nedir? (LENİN)

Hiç yorum yok

EKONOMİ/PARA/PİYASA