Tut ki aylardan Ağustos'tur, hem de tam ortasından. Pasaport'tan Demirspor'a yürüyordur mesela gözlerin. Solunda ince ask...
Tut ki aylardan Ağustos'tur,
hem de tam ortasından.
Pasaport'tan Demirspor'a yürüyordur mesela gözlerin.
Solunda ince askılı gece gibi saçlar
her taraf civciv rengi bir sıcak
ve sımsıkı tutuyordur tarifsiz bir serüveni gövdesinden ellerin.
"Sevgili anacığım ve babacığım,
Şu an sizlere en son mesajımı iletiyorum. Ben sizlerin yüzüne kara çalacak hiçbir şey yapmadım. Bu günlerde size ağır gelen bu itham gelecekte sizlere bir şeref payesi olarak görülecektir. Bundan emin olun. Belki de çok şey vardır sizlere iletebileceğim ama şu an aklıma bir şey gelmiyor ki... Bu da doğal olsa gerek. Kendinizi üzmemenizi istiyorum. Oğlunuz İlyas Has"
Tut ki aylardan Ağustos'tur,
hem de tam ortasından.
Yürekten yüreğe yürüyordur mesela şiirin.
Solunda hınzır bir deniz ve kaçak bir slogan,
her taraf sevda rengi bir İzmir
ve sımsıkı tutuyordur korsan bir dizeyi en ucundan kirpiklerin.
"Çok şey söylemek istiyorum ama zaman öyle kısa ki. On dakikamız var. Üzülmeyin, acılara yenilmeyin, hayata karşı güçlü olun, yaşam budur. Seçilmesi gereken yaşam. Sultan’a sevgilerimi yolluyorum. Herbirinize isim isim yazamayacağım. Dostlara da. Bu hepsini karşılasın.
Yüreğimin tüm sevgisiyle, tüm onurumla seni, sizi, hepinizi kucaklar, doyasıya öperim. Güçlü olun. Başı dik olun. O güzel günlerde tekrar yanınızda olacağım. Amcanız, kardeşiniz, dostunuz Hıdır Aslan"
Tut ki aylardan Ağustos'tur,
hem de tam ortasından.
Sehpadan ipe yürüyordur mesela sözlerin.
Solunda balçık bir hüzün ve kan tadı bir yenilgi,
her taraf kül rengi bir Gültepe
ve sımsıkı tutuyordur hapis bir türküyü her yanından kardeşlerin.
"Gün ışımış, güller kızıl tomurcuk açmış
Binbir cefa ile canım yorulu kaldım
Hayat bize biz güzele candan vurgunuz
Eller kelepçeye canım vurulu kaldım"
Tut ki aylardan Ağustos'tur,
hem de tam ortasından.
Kitaptan pankarta yürüyordur mesela emanetin.
Solunda tertemiz bir çocuk gülüşü ve devrim,
her taraf inat rengi bir Türkiye
ve sımsıkı tutuyordur fabrika önlerinde her kelimesini bildirilerin.
"Alnını dağ ateşiyle ısıtan, yüzünü kanla yıkayan dostum, senin uyurken dudağında gülümseyen bordo gül, benim kalbimi harmanlayan isyan olsun, şimdi dingin gövdende uğultuyla büyüyen sessizlik, bir gün benim elimde patlamaya sabırsız mavzer olsun, başını omzuma yasla, gövdemde taşıyayım seni, gövdem gövdene can olsun" (*)
(HAYRİ GÜNEL - 09-10-11/11/2019, Silivri)
(*) Arkadaş Zekai Özger