Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “evde kal” uyarılarının ardından şiddetin belirgin bir şekilde a...
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “evde kal” uyarılarının ardından şiddetin belirgin bir şekilde arttığına dikkat çekerek “Koronavirüs günlerinde kadınlar için acil önlem planı şart” dedi...
Koronavirüs salgını nedeniyle alınan karantina önlemleri aile içi şiddeti arttırdı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platfotmu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, Türkiye’de de “evde kal” uyarılarının ardından şiddetin belirgin bir şekilde arttığına dikkat çekerek, “Son 10 günde ev içinde 10 cinayet yaşandı. Koronavirüs günlerinde kadınlar için acil önlem planı şart” dedi. Ataselim, koronavirüs karantinası gerekçe gösterilerek kadınların yaşam hakkı ikinci plana atılamayacağını kaydederek şöyle konuştu: “Karantinanın başladığı günden bugüne 10 kadın öldürüldü, hepsi de ev içinde erkekler tarafından öldürüldü. Şiddete uğrayan kadınların yardım çağrılarında da son 10 gündür artış var.
Olağan koşullarda bile kadınlar için en tehlikeli yerler evleridir. Evler ‘kadınlık’ ve ‘erkeklik’ toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretildiği yerdir. Bu yüzden kadınlar için en tehlikeli yerin evler olması da tesadüf değildir. Çin’de kadına yönelik şiddet 3 kat artmıştır. İtalya’da Roma belediye başkanı kadınlar için 7/24 mücadele birimlerinin hazır olduğunu duyurdu, Avusturya özel yasa hazırlayacağını söyledi. Bu deneyimler de bize önemli bir şey diyor. Bu yüzden toplumsal cinsiyet eşitsizliği devam ettiği için koronavirüs günlerinde kadınlar için acil önlem palanı şart.”
‘Kolaylaştırılmalı’
Ataselim, İstanbul Sözleşmesinin çizdiği çerçevede önleme, koruma, kovuşturma, politika geliştirmenin bugünlerde öneminin arttığına dikkat çekerek, “Kadınların haklarına erişimi kolaylaştırılmalıdır. İhbar ve destek hatlarında aksama olmamalı. Sığınma evleri virüs tedbirlerine uygun olmalı ve gerekiyorsa tüm sosyal tesisler bunun için kullanılmalıdır. Kadınların sığınma evine girerken ki işlemleri kolluk kuvvetleri tarafından kolaylaştırmalıdır. Kadınların başvuru ve belge gönderme gibi işlemleri online ve dijital ortamlardan yapılabilmesi yaygınlaştırılmalı” önerilerinde bulundu. Ataselim şiddete uğrayan kadınlara “Evet sokakta eylem yapamıyor olabiliriz, davalara gelemiyoruz belki ve bu yüzden daha görünmez ve etkisiz mi olacağız diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak merak etmeyin her koşulda ve her yerde öldürülen bizler bu koşullarda da mücadele ederiz. Korona günlerinde de asla yalnız yürümeyeceksiniz” diye seslendi.
Koronavirüs salgını nedeniyle alınan karantina önlemleri aile içi şiddeti arttırdı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platfotmu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, Türkiye’de de “evde kal” uyarılarının ardından şiddetin belirgin bir şekilde arttığına dikkat çekerek, “Son 10 günde ev içinde 10 cinayet yaşandı. Koronavirüs günlerinde kadınlar için acil önlem planı şart” dedi. Ataselim, koronavirüs karantinası gerekçe gösterilerek kadınların yaşam hakkı ikinci plana atılamayacağını kaydederek şöyle konuştu: “Karantinanın başladığı günden bugüne 10 kadın öldürüldü, hepsi de ev içinde erkekler tarafından öldürüldü. Şiddete uğrayan kadınların yardım çağrılarında da son 10 gündür artış var.
Olağan koşullarda bile kadınlar için en tehlikeli yerler evleridir. Evler ‘kadınlık’ ve ‘erkeklik’ toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretildiği yerdir. Bu yüzden kadınlar için en tehlikeli yerin evler olması da tesadüf değildir. Çin’de kadına yönelik şiddet 3 kat artmıştır. İtalya’da Roma belediye başkanı kadınlar için 7/24 mücadele birimlerinin hazır olduğunu duyurdu, Avusturya özel yasa hazırlayacağını söyledi. Bu deneyimler de bize önemli bir şey diyor. Bu yüzden toplumsal cinsiyet eşitsizliği devam ettiği için koronavirüs günlerinde kadınlar için acil önlem palanı şart.”
‘Kolaylaştırılmalı’
Ataselim, İstanbul Sözleşmesinin çizdiği çerçevede önleme, koruma, kovuşturma, politika geliştirmenin bugünlerde öneminin arttığına dikkat çekerek, “Kadınların haklarına erişimi kolaylaştırılmalıdır. İhbar ve destek hatlarında aksama olmamalı. Sığınma evleri virüs tedbirlerine uygun olmalı ve gerekiyorsa tüm sosyal tesisler bunun için kullanılmalıdır. Kadınların sığınma evine girerken ki işlemleri kolluk kuvvetleri tarafından kolaylaştırmalıdır. Kadınların başvuru ve belge gönderme gibi işlemleri online ve dijital ortamlardan yapılabilmesi yaygınlaştırılmalı” önerilerinde bulundu. Ataselim şiddete uğrayan kadınlara “Evet sokakta eylem yapamıyor olabiliriz, davalara gelemiyoruz belki ve bu yüzden daha görünmez ve etkisiz mi olacağız diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak merak etmeyin her koşulda ve her yerde öldürülen bizler bu koşullarda da mücadele ederiz. Korona günlerinde de asla yalnız yürümeyeceksiniz” diye seslendi.