Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından ayçiçeği yağı krizini konuşmaya başladı. Marketlere akın eden yurttaşlar, zam ve ‘yağ kıtlığı’ iddiaları sonrası bol miktarda yağ stoku için kuyruklar oluşturdu. Peki, yağ krizinin altında ne gibi nedenler yatıyor? Konunun tarafları ne diyor? Krizde Rusya’nın nasıl bir rolü var? İşte tüm bu soruların cevapları...
Türkiye’nin ürettiği yağ kendisine yetmiyor mu?
Türkiye, yılda 900 bin ton civarında ayçiçeği yağı tüketimine sahip. Ülkenin kendi kaynaklarıyla üretim ise bu tüketim oranının sadece yarısını karşılamaya yetiyor. Kişi başına yıllık ayçiçeği yağı tüketimi ortalama 40 litreyi bulan Türkiye’nin, ülkede yetişen ayçiçeğinden elde ettiği yağ miktarı 400-450 bin ton dolaylarında. Geriye kalan miktar ise ithalatla karşılanıyor.
Ayçiçeği tarlaları ne durumda?
Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın Haziran 2021’de hazırladığı Ayçiçeği Raporu’na göre, Türkiye’de 2020/2021 sezonunda ayçiçeği ekim alanı bir önceki sezona göre yüzde 3,2 oranında azalarak 728 bin hektar oldu. Yani ekilen alanlar giderek azalıyor.
Öyle ki rapora göre, 2020 yılında Türkiye yağlık ayçiçeği ekim alanı 650 bin hektardı. Ekilen iller Tekirdağ (42 bin hektar), Edirne (90 bin hektar), Adana (60 bin hektar), Kırklareli (77 bin hektar) ve Konya’ydı (66 bin hektar). Bu alanlar yağlık ayçiçeği ekiminin büyük bölümünü oluşturuyordu.
Türkiye hangi ülkelerden ne kadar yağ ithal ediyor?
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Ekonomiyi Araştırma Enstitüsü verilerine göre 2020-2021 sezonunda Türkiye, dünya ayçiçeği ithalatının yüzde 32,4’üyle ilk sırada yer aldı. Türkiye’den sonra ikinci sırada yüzde 27,8’le Avrupa Birliği (AB) var.
Türkiye, 2020-2021 sezonunda ayçiçeği ithalatının yüzde 50,6’sını Rusya’dan, yüzde 14,6’sını Ukrayna’dan, yüzde 11,5’ini Bulgaristan’dan, yüzde 7,5’ini Moldova’dan, yüzde 6,3’ünü Romanya’dan gerçekleştirdi.
2021-2022 yılında Rusya ve Ukrayna’nın payının yüzde 70’e ulaşması bekleniyor.
Türkiye’nin yağ stokları yeterli mi?
Sorunun cevabını Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil’in, 2 Mart 2022 tarihinde Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıdan verelim:
“Malumlarınız olduğu üzere bir süredir devam eden Rusya – Ukrayna çatışmasında ülkemizin kayıpları her geçen gün daha ileri seviyeye çıkmaktadır. Mevcut durumda Bitkisel yağ sektörü diğer gıda sektörlerine göre çok daha stratejik duruma gelmiştir. Ülkemizin stokları, market rafları dâhil mart sonu veya nisan ortasına kadar yetecek düzeydedir. Hali hazırda sektörümüzün Rusya ve Ukrayna siparişli 15-16 adet gemisi Karadeniz limanlarında beklemektedir.”
Zamların gerekçesi nedir?
Yağ Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil’in yazısından devam edelim:
“Bir iki hafta önce tonu 1400 dolar seviyelerindeki yağ fiyatları uluslararası piyasalarda 2000 doların üzerine tırmanmış durumdadır. Daha ileri safhada düşünüldüğünde fiyat endişesini bir tarafa bırakmış, ham madde bulamama noktasına gelmiş durumdayız. Mevcut durum süratle gıda arz güvenliği seviyesine evrilmektedir.
Sektörümüzün ham ayçiçeği yağı ithalatında kilit noktalardan biri Azak (Azov) denizidir. Gemilerimizin büyük çoğunluğu bu bölgede bulunan Rostov Limanından yüklenmektedir. Fiili duruma bakıldığına Azak denizi Rusya silahlı kuvvetleri tarafından tamamen kontrol altına alınmış ve bir iç deniz durumuna gelmiş durumdadır. Durum böyleyken Rusya Federasyonu bu bölgeden halen kargo gemilerinin çıkışına izin vermemektedir. Bir başka açıdan bakıldığında Rusya’ ya ambargo seviyesini her gecen gün yükselten AB(Avrupa Birliği) ülkelerine dahi gaz satarak bir şekilde ticaretini devam ettiren Rusya, belki de mevcut durumun farkına varmadan ülkemize gıda ambargosu uygulamaya başlamıştır.
AB ve diğer bölge ülkelerine göre Rusya’yla ülkemiz ilişkileri çok daha ileri düzeyde olup, gerek dışişleri bakanlığımız, gerekse Rusya Büyükelçiliğimiz nezdinde girişimlerde bulunularak, Azak Denizi’nin acilen ulaşıma açılması ülkemiz açısından hayati öneme sahiptir. Gereğini bilgilerinize arz ederiz.”
Öngörüye göre Rusya, Büyükhelvacıgil’in yazısında bahsettiği gemilerin geçişine izin verse bile Türkiye’ye gelecek yağın maliyeti ve işlenmesi 2 bin 400 doları bulması bekleniyor. Kısacası, her durumda Türkiye’de yağ fiyatları zamlanacak ve eskisi gibi olmayacak.
Çözüm aranıyor mu?
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Twitter hesabındaki açıklamada ‘bitkisel yağ arzında sorun olmaması için her türlü tedbirin alındığı, bu kapsamda alternatif ülkeler ve alternatif yağ çeşitleri için çalışıldığını’ iddia etti.
Ayçiçeği ithalatında alternatif pazar olarak Bulgaristan, Moldova, Romanya ve Arjantin’in öne çıkması bekleniyor.
Ancak Arjantin seçeneğine, mesafe uzunluğunun fiyatlara olumsuz etki etmesi nedeniyle sıcak bakılmıyor.
Ayrıca Resmi Gazete’de yayımlanan cumhurbaşkanı kararıyla Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle ayçiçeği tedarikindeki sıkıntıların önüne geçmek için ikame yağlarda gümrük vergisi 30 Haziran’a kadar sıfırlanmıştı.
Alternatif olarak, soya, palm yağı, ayçiçeği tohumu, aspir veya pamuk tohumu yağları, rep, kolza, hardal yağı gibi seçenekler öne çıkıyor. (ALTAN SANCAR - T24)