Aile hekimleri ve sağlık çalışanları, özlük hakları ve iş güvencesi için İstanbul’da eylem yaptı. Aile hekimleri ve sağlık çalışanları adına...
Aile hekimleri ve sağlık çalışanları, özlük hakları ve iş güvencesi için İstanbul’da eylem yaptı. Aile hekimleri ve sağlık çalışanları adına konuşan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHED) Başkanı Dr. Kemal Noyan, “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, sözlük anlamının neredeyse tam karşıtı olacak şekilde yönetmekten çok yeni sorunlar çıkarmayı hedeflemektedir” dedi. Aile hekimleri ve sağlık çalışanları, kendilerine verilen ancak yerine getirilmeyen vaatleri temsil eden siyah balonları gökyüzüne bıraktı.
Aile hekimleri ve sağlık çalışanları, bugün Kadıköy’deki Atatürk Anıtı önünde toplanarak 2021 yılında çıkarılan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, sağlıkta şiddet, hekim ve sağlık çalışanlarının ekonomik koşullarına ilişkin taleplerini dile getirdi.
Aile hekimleri ve sağlık çalışanları adına konuşan Dr. Kemal Noyan, "Sistematik bir şekilde sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete maruz kaldık" dedi.
Noyan'ın ifadeleri şu şekilde:
Arkadaşlar, bugün burada kimler var? Bugün burada tüm Türkiye var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere sunmuş olduğu çağdaş ve uygar ülkeye ulaşma ülküsüyle birlikte, özellikle sağlık sisteminde mevcut olan bazı sorunları sürekli dile getirdik. Maalesef hiçbir dönemde vatandaşlarımızın, 84 milyon vatandaşımızın uygar ve çağdaş ülkeler seviyesinde sağlık hizmeti almasının önündeki engeller bir türlü düzeltilemedi. Bizlere 'Dilerseniz gidin, giderseniz gidin' dendi. Bizlere 'Hakkınız ödenmez' dendi. Evet, hakkımız ödenmedi. Bizler, maalesef, tüm vatandaşlarımız mal edilmemek üzere, sistematik bir şekilde sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete maruz kaldık. Biz, hiçbir yere gitmiyoruz. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti vatanının şerefli sağlık çalışanları olarak, hekimler olarak, ebeler olarak, hemşireler olarak tüm olumsuz koşullara rağmen görevimizin başındayız. Ve beyaz önlüklerimizi giyerek bir daha söylüyoruz: Bizler hiçbir yere gitmiyoruz. Beyaz önlüğümüz gibi alnımız ak ve yüzümüz ak.
SİSTEMİN AKSAKLIKLARI KONUSUNDA BÜROKRASİYİ UYARMA KONUSUNDA TAM YETKİLİYİZ
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, yüzde 90’ın üzerindeki kapsayıcılık oranı ile Türkiye’deki aile hekimlerinin en önemli temsilcisi olarak, gerekli gördüğü durumlarda sistemin aksaklıkları konusunda bürokrasiyi uyarma konusunda tam yetkilidir.
HAKSIZLIKLARA KARŞI BIKMADAN HAYKIRACAĞIZ
Yine AHEF, birlikte ortak mücadele yürüttüğü sivil toplum kuruluşu, oda, dernek ve sendikalar ile ortak platformlarda sağlık sisteminin esas sorunlarına yönelik mücadeleye devam etmektedir. Bugün aramızda olan Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Genel Sağlık-İş, Tüm Aile Sağlığı Sağlık Memuru ATT, Hemşire ve Ebe Derneği (İSAHED), sendika, federasyon, dernek temsilcileri ve üyeleri ile haksızlıklara karşı bıkmadan, tükenmeden haykıracağız.
YÖNETMELİK, YÖNETMEKTEN ÇOK YENİ SORUNLAR ÇIKARMAYI HEDEFLEMEKTEDİR
Bildiğiniz gibi, 2021 yılı haziran ayından itibaren, aile hekimliği disiplinini bilmeyen bazı bakanlık bürokratlarının hukukçu kisvesi altında çıkarmış oldukları Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile yeni bir sürece girmiştir. Yönetmelik, sözlük anlamının neredeyse tam karşıtı olacak şekilde yönetmekten çok yeni sorunlar çıkarmayı hedeflemektedir. Bu yönetmeliği tanzim edenlerin, ülkemizi sağlıkta gelişmişlik ölçütleri açısından hızla üst basamaklara taşıyan, sağlık ordumuz içerisindeki yüzde 5’lik personel sayısı ve bütçeden ayrılan cüzi bir pay ile poliklinik hizmetlerinin yüzde 41’ini karşılamayı başaran aile hekimliği modeli ile bir sorununun olduğu aşikardır. Bizler, liyakat sahibi bürokratları mumla arıyoruz ama bulamıyoruz.
UCUBE BİR YÖNETMELİK ORTAYA ÇIKMIŞTIR
Art niyetin yetersiz kapasite ile birleşmesi sonucunda ise mevzuat hiyerarşisine tamamen aykırı olacak şekilde gerek ulusal Anayasa ve kanunlar ve gerekse de uluslararası sözleşmelerle çelişen ucube bir yönetmeliğin ortaya çıkması kaçınılmaz olmuştur. Yakın zamana kadar bu yönetmeliğin geri çekilmesi için verdiğimiz mücadelenin Sağlık Bakanlığı tarafından görmezden gelinmesine bir anlamlı tepki de Danıştay’dan gelmiştir. Danıştay, başvurumuz üzerine, yönetmeliğin sistem içerisindeki mesai arkadaşlarımız aleyhine cezai yaptırımlarını düzenleyen maddelerini Anayasa’ya aykırılık gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi’ne taşıma kararı almıştır.
Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliği ile ilgili mevzuat düzenleme yetkisine sahip bürokratlarına buradan bir kez daha seslenmek istiyoruz: Bulunduğunuz konumun asıl amacı ülkedeki sağlık hizmetini bir adım daha ileriye taşımak, sağlık hizmetlerini sosyalleştirmektir. ‘Aile hekimlerine nasıl ceza verebilirim’ anlayışı ile düzenlenen yönetmelik, bu amaca açık bir şekilde muhalefet etmektedir.”
DİĞER ÖNEMLİ GÜNDEM MADDESİ ‘SAĞLIKTA ŞİDDET’ SORUNUDUR
Bir diğer önemli gündem maddemiz ise ‘sağlıkta şiddet’ sorunsalı. Neden biz hekim ve diğer sağlık personelinin 15 yılı aşkın süredir talep ettiği iki satırlık bir yasal düzenlemenin Meclis gündemine bir türlü gelemediğini anlamakta zorlanıyoruz. Hem de bu ülkede yılda ortalama 10 kez değişen kanun maddeleri varken. Hem de her Tıp Bayramı’nda bize bunun müjdesi veriliyorken. Bu vesile ile şunu da hatırlatmak isteriz ki tüm hekimler ve sağlık personellerini korumaya yönelik yapılacak bir düzenleme, devlet adına bizlere verilecek bir müjde olmaktan çok bir yükümlülüktür, görevdir. Bizler, artık müjde istemiyoruz. Bizler, artık devletin yükümlülüklerini yerine getirmesini istiyoruz.
Anayasa’mızın 49. maddesinde, ‘Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır’ ifadesi yer almaktadır. Bu ifadeye rağmen yetkililer bir türlü yapmadıkları mevzuat düzenlemesi ile Ersin Arslan’ı, Fikret Hacıosman’ı, Kâmil Furtun’u ve daha nice arkadaşımızı koruyamamış, asli görevlerini yerine getirmemişlerdir. Sağlıkta şiddet nedeniyle hayatını kaybeden, yaralanan her meslektaşımızın asil kanı, bile isteye kanuni düzenlemeyi yapmayanlarım ellerine bulaşmış vaziyettedir.
Hekim arkadaşlarımızın düşük motivasyonunun bir diğer önemli sebebi ise içinde bulundukları ekonomik koşullardır. Yine bu yıl 14 Mart’ta, aile hekimlerinin temel ücretlerinde artış sözü bizzat Cumhurbaşkanı tarafından verilmiş, iki ay gibi bir süre geçmiş, ancak bizlere yansıyan bir düzenleme olmamıştır. Yıllardır 14 Mart’ta sadece bir günlüğüne hatırlanıp, hekimliğin öneminden bahsedilip, vaatler sıralandıktan sonra kapanış aşamasına geçme ritüelleri artık can sıkıcı olmaya başlamıştır.
HAK ARAMA MÜCADELEMİZE HIZ KESMEDEN DEVAM EDECEĞİZ
Sizlerin bizi hatırlamış gibi yapması, vaatlerle kandırmaya çalışması, bir dakikalığına balkonlara çıkıp alkışlaması, sizin içten içe yanan vicdanlarınızı bir nebze olsun soğutuyor olabilir. Ancak bilin ki bizi bu tavırlarınız, bize verdiğiniz sözleri tutmayışınızdan daha çok incitiyor. Hekimler ve tüm sağlık profesyonelleri adına bizler, hak arama mücadelemize hız kesmeden devam edeceğiz. Artık tutacağınıza hiç inanmasak da verdiğiniz sözleri hatırlatacağız. 30 Haziran’da, Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin kara gün yıl dönümünde yine Sağlık Bakanlığı’nın önünde olacağız. İş bırakmalara devam edeceğiz. Emekten gelen gücümüzü kullanacağız, durmayacağız., yılmayacağız. Bizler, bu bir savaşsa bu savaşı kazanacağız.
Antidemokratik mevzuatlarınıza kararlılıkla karşı çıkacağız. Ülkemizin sağlıklı yarınlara ulaşacağına ilişkin ümidimiz hiç azalmadan devam edecek. Ve bizler, bu uğurda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
‘VAAT BALONU’ UÇURDULAR
Tek istediklerinin kendilerine demokratik bir yaklaşım gösterilmesi olduğunu belirten Dr. Noyan, kendilerine verilen vaatlerin ve sözlerin birer balon gibi uçtuğunu söyledi. Sağlık çalışanları, ellerindeki siyah balonları, kendilerine verilen sözlerin uçup gittiğini anlatmak için gökyüzüne bıraktı.
Hiç yorum yok