Yasak ve ablukaya tepki gösteren Maside Ocak, "Haftalar sonra ilk defa gözaltına alınmadık. Çoğumuzun gidecek bir mezar taşı olmadığı i...
Yasak ve ablukaya tepki gösteren Maside Ocak, "Haftalar sonra ilk defa gözaltına alınmadık. Çoğumuzun gidecek bir mezar taşı olmadığı için kayıplarımızla Galatasaray Meydanı'nda sözleştik. Meydan, bizim hafıza mekanımızdır" dedi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybettirilen ve katledilenlerin akıbetini sormak ve faillerinin yargılanması talebiyle yürüttükleri adalet arayışının 971'inci haftasında da bir araya geldi.
Ellerinde karanfillerle Galatasaray Meydanı’na doğru yürümek isteyen Cumartesi Anneleri/İnsanları, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ihlal kararına rağmen, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın “yasak” kararını gerekçe gösteren polisler tarafından yine engellendi.
İstiklal'de her cumartesi OHAL!
Polisin kuşatmasına tepki gösteren Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın X hesabından yapılan açıklamada, "Karanfillerimiz kayıplarımızla buluşmasın diye İstanbul Emniyeti bu cumartesi de İstiklal'de olağanüstü hal ilan etti!" denildi.
"Galatasaray’la karanfillerimizi buluşturmak istiyoruz"
Polisin önlerini kesmesine tepki gösteren Maside Ocak, basın açıklaması yapmayacaklarını sadece karanfillerini meydana bırakıp çıkacaklarını söyledi:
"Bir yurttaş olarak buradan yürüme hakkım var. Bugün 12 yaşındaki Davut Altunkaya’nın annesinin isteği üzerine ben bu karanfili Galatasaray’a onun adına bırakmak istiyorum. Biz sadece AYM kararının uygulanmasını istiyoruz. Gözaltına alacaksanız da alın. Biz Galatasaray’la karanfillerimizi buluşturmak istiyoruz."
Polis yasağı neye dayanıyor?
Ocak’a yanıt veren polis, daha önce İstiklal Caddesi'deki bombalı saldırıları hatırlatarak, şunları söyledi:
“Biz sizin etkinliğinize müsaade ettiğimiz zaman bütün sivil toplumun, kuruluşların etkinliklerine müsaade etmek zorundayız. Burası tamamen binlerce basın açıklamasının olduğu noktaya geliyor. Valilik buradaki her tür etkinliği kültürel de dahil tüm etkinlikleri yasakladı."
Ancak İstiklal Caddesi'nde böyle bir yasak söz konusu değil. Konuşmaların ardından kayıp yakını Maside Ocak, elindeki karanfilleri meydana bıraktı.
"İlk defa gözaltına alınmadık"
Cumartesi Anneleri/İnsanları daha sonra açıklamalarını yapmak üzere İnsan Hakları Derneği (İHD) Beyoğlu Şubesi'ne geçti.
Açıklamayı yapan Ocak, "Haftalar sonra ilk defa gözaltına alınmadık. Bugün yaşananları önümüzdeki haftalarda da devam ederek, karanfillerimizin özgürleşebileceği, kayıplarımızın fotoğraflarının meydana götürebileceğimiz günlerin gelmesini istiyoruz. Çoğumuzun gidecek bir mezar taşı olmadığı için kayıplarımızla orada sözleştik, orada buluştuk. Galatasaray Meydanı bizim için çok önemlidir. Buluşma, hafıza mekanımızdır” dedi.
Dargeçit'te katledilen 7 kişinin failleri soruldu
Ardından 9 Ekim-8 Kasım 1995 tarihleri arasında Mardin'in Dargeçit ilçesinde aralarında çocuklarında olduğu gözaltında katledilen 7 kişinin faillerinin akıbeti soruldu.
Ocak, Dargeçit'te ağır silahlı askerler ve korucular tarafından yapılan ev baskınlarında 4 çocuk, 2 lise öğrencisi ve 2 kadının da aralarında olduğu çok sayıda kişinin gözaltına alındığını hatırlattı.
Gözaltına alınanlardan 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, 13 yaşındaki Seyhan Doğan, 16 yaşındaki Nedim Akyön, 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan, 20 yaşındaki Abdurrahman Olcay, 21 yaşındaki Abdurrahman Coşkun ve 57 yaşındaki Süleyman Seyhan’dan bir daha haber alınamadığını anımsatan Ocak, onları soran ailelerine, "Sorgu sonrası serbest bırakıldılar, dağa gitmişler" cevabı verildiğini söyledi.
"Vazgeçmeyeceğiz"
Ocak, Dargeçit kayıpları için 2012, 2013 ve 2015 yılları arasında tanık beyanlarına dayanarak yapılan kazılar sonucunda, gözaltına alınan kişilerin ağır işkence izleri taşıyan kemiklerine ulaşıldığına dikkat çekti.
Sonrasında aralarında subay, uzman çavuş ve koruculardan oluşan 18 kişi hakkında dava açıldığını, fakat tüm kanıtlara rağmen bu kişilerin 4 Temmuz 2022’de beraat ettiğini söyleyen Ocak, Dargeçit kayıpları ve diğer tüm kayıpların faillerinin etkin bir yargılamayla cezalandırılması talebinden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
Ne olmuştu?
İstanbul Beyoğlu Kaymakamlığı 25 Ağustos 2018'de yapılan Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın 700. buluşmasını "herhangi bir bildirimde bulunulmadığı" iddiasıyla yasakladı.
Galatasaray Meydanı'nda toplanan Cumartesi Anneleri/İnsanları'na saldıran polis 23 kişiyi gözaltına aldı. Ardından 46 kişiye "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla dava açıldı.
1995'te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ablası Maside Ocak, darp edilerek gözaltına alınanlar arasındaydı. 82 yaşındaki annesi Emine Ocak da polis şiddetine maruz kaldı.
Maside Ocak, kolluk görevlileri ve amiri hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak Başsavcılığın soruşturmaya yer olmadığı kararı vermesi üzerine başvurduğu İstanbul Sulh Ceza Hakimliği de itirazı kesin olarak reddedince Ocak dosyayı AYM'ye taşıdı.
Yüksek mahkeme, şubat ayında verdiği kararda Anayasa'nın 34. maddesinde düzenlenen "toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal" edildiğine hükmetti. Maside Ocak'a 13 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Ardından AYM, Cumartesi İnsanları/Anneleri eylemine saldırıp Sebla Arcan'ı darp eden polis memurlarının, kötü muamele ve eziyet yasağını ihlal ettiğine hükmetti. Görevlilerin yargılanması ve Arcan'a 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Bu iki AYM kararına rağmen, hak savunucularının Galatasaray'da basın açıklaması yapması polis şiddetiyle engelleniyor. (BİANET)
Hiç yorum yok