Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Reviews

HIDE_BLOG

Pehlivan gündeme getirmişti: İstanbul Emniyeti'nde 'taklit imza' soruşturması! İŞTE BARIŞ PEHLİVAN'IN O YAZISI...

İstanbul’da silah ruhsatlarında sahte belge hazırlayan biri polis memuru 2 şüpheli tutuklandı. Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, bugünkü yaz...


İstanbul’da silah ruhsatlarında sahte belge hazırlayan biri polis memuru 2 şüpheli tutuklandı. Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, bugünkü yazısında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanı sıra İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ile diğer ilgili yetkililerin imzasının taklit edildiğini gündeme getirmişti.

Gazeteci, Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, 29 Kasım Çarşamba tarihli "İçişleri bakanının imzası taklit edildi" başlıklı yazısında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın imzalarının suç işleyen polisler tarafından taklit edildiğini gündeme taşımıştı.

Pehlivan, cezaevinde kaldığı dönemde tanıdığı suçluların çoğunun emniyet içinde kaynakları olduğunu belirterek “Bazı polisler o suçları işlemelerinde yardımcı oluyordu” demişti.

YERLİKAYA’NIN İMZASI TAKLİT EDİLDİ

Bir yargı mensubu ile konuşmasında iddialarının doğrulandığını aktaran Pehlivan, “Meğer İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde bazı polisler hakkında özel soruşturma yürütülüyormuş. Zira, 28 kişiye 1500 dolar karşılığında usulsüz bir şekilde silah ruhsatı vermişler. Dahası, bunu da dönemin İstanbul valisi şimdilerin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın imzasını taklit ederek yapmışlar” diye yazmıştı.

OPERASYONUN AYRINTILARI ORTAYA ÇIKTI

Pehlivan'ın skandalı gündeme getirmesinin ardından, Emniyet'in yürüttüğü operasyona dair ayrıntılar ortaya çıktı.

Edinilen bilgilere göre, İstanbul Emniyeti tarafından başlatılan 'taklit imza' soruşturması kapsamında biri polis memuru 2 şüpheli tutuklandı.

Emniyet bünyesinde faaliyet gösteren Silah ve Patlayıcılar Maddeler Şube Müdürlüğü’nün yaptığı incelemeden yola çıkan İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, verilen bazı silah ruhsatlarındaki imzaların asılsız ve taklit olabileceği değerlendirilerek geniş çaplı bir çalışma başlattı.

Yürütülen çalışmalarda 10 farklı silah ruhsatı başvurusundaki belgelerde, dönemin İstanbul Valisi şimdiki İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ile diğer ilgili yetkililerin imzasının taklit edildiği tespit edildi.

Polis ekipleri, zanlıların ayrıca sahte sağlık kurulu raporu hazırlayarak toplam taşıma ruhsatına “olur” verildiğini ortaya çıkardı. İddiaya göre, “belgede sahtecilik” suçu, emniyette yapılan evraklarla ilgili düzenlemede fark edildi. Memurlar tarafından hazırlanan bir dosyada İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’a ait imzanın taklit olabileceği anlaşıldı. Bunun üzerine araştırma başlatıldı.

Çalışmada, hazırlanan evrakla ilgili bazı eksikler de fark edildi.

AKTAŞ, “İMZA BENİM DEĞİL” DEYİNCE SORUŞTURMA GENİŞLETİLDİ

Durum Zafer Aktaş’a bildirilince Aktaş, “İmza benim değil” dedi. İmzanın Zafer Aktaş’a ait olmadığı anlaşılınca ilgili araştırma genişletildi. Çalışmada o dönem İstanbul Valisi olarak görev yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın da imzasının taklit edildiği ortaya çıktı.

Bunun üzerine emniyetteki silah ruhsat evrakları incelemeye alındı. Araştırmada silah ruhsatı verilmiş 10 evrak bulundu. Ayrıca dijital imzaların ise şube müdürü bilgisayarından farklı bir bilgisayarla atıldığı ortaya çıkarıldı.

8 BİN 285 MERMİ ELE GEÇİRİLDİ

Ekiplerin yaptığı kriminal incelemede tüm imza ve parafların sahte olduğu yönünde bulguları da ortaya çıkan güvenlik birimleri, aralarında aktif polis memuru H.Ç. ile av bayisi sahibi Şinasi P.’ın da olduğu 12 şüphelinin yakalanması için operasyon düzenlendi.

Baskın yapılan yerlerde 12 şüpheli gözaltına alınırken, bu kişilere ait adreslerdeki aramalarda 10 tabanca, bu silahlara ait 11 şarjör, çeşitli çapta 8 bin 285 mermi ile sahte olduğu belirlenen 10 silah taşıma ruhsatı ele geçirildi.

PARAYI “BAL SATTIĞI İÇİN ALDIĞINI” SÖYLEDİ

Zanlıların emniyetteki sorgusunda av bayisi sahibi Şinasi P.’ın her ruhsat için kendisine bin 500 dolar gönderildiğini, bu paraları H.Ç.’ye aktardığını söylediği öğrenildi. H.Ç.’nin ise bu paraları “bal sattığı için aldığını” iddia ettiği öne sürüldü.

Polisteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden polis memuru H.Ç. ile av bayisi sahibi “belgede sahtecilik” suçundan tutuklanırken, 10 zanlı ise adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.

İŞTE BARIŞ PEHLİVAN'IN O YAZISI: (29.11.2023)

İçişleri bakanının imzası taklit edildi

Cezaevinde tanıdığım suçluların çoğunun Emniyet içinde kaynakları vardı. Dahası, maalesef bazı polisler o suçları işlemelerinde yardımcı oluyordu. Ankara’da görev yapan bir yargı mensubuyla sohbet ederken bu konuyu açtım. O da doğruladı ve İstanbul’dan bir haber verdi bana...

Meğer İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde bazı polisler hakkında özel soruşturma yürütülüyormuş. Zira, 28 kişiye 1500 dolar karşılığında usulsüz bir şekilde silah ruhsatı vermişler. Dahası, bunu da dönemin İstanbul valisi şimdilerin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın imzasını taklit ederek yapmışlar.

Polis memurları hakkındaki bu suçlama ruhsat yenileme dönemi geldiğinde ortaya çıkmış. Zira, bazılarının evraklarındaki eksiklik ve ruhsat almaya elverişli olmaması dikkat çekmiş. Şüpheler üzerine bilgilendirilen İstanbul Emniyet Müdürü Aktaş da hemen Ankara’ya haber vermiş. Sonunda ise silah ruhsat şube müdürlüğünde denetim yapmak üzere müfettişler görevlendirilmiş. Müfettişler eski şube müdürü de dahil olmak üzere birçok personelle ilgili soruşturma ve inceleme yürütüyormuş. Hatta duydum ki bir polis de olayla ilgili gözaltına alınmış.

Geldiğimiz noktaya bakar mısınız: Bugünün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın imzasını taklit ederek suç işleyen polisler olduğundan bahsediyoruz. O polislerin de belki de suç işlemeleri için başkalarının silahlanmasını sağladığını konuşuyoruz.

O EKRANDAKİ MESAJIN ÖYKÜSÜ

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya iki gün önce sosyal medyadan şu mesajı paylaştı:

“Bakan yardımcımız, Emniyet genel müdürümüz ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Başkanlığı’mıza bağlı birim müdürlerimizle, organize suç örgütlerine yönelik gerçekleştirilen ve devam eden operasyonları değerlendirdik.”

Bakan paylaşımına bir video da iliştirmişti. Görüntülere dikkatle bakıldığında hem Yerlikaya’nın önündeki monitörde hem de toplantı salonundaki dev ekranda şu yazıyordu:

“Emniyet Mahrem Yapılanması”

Kuşku yok ki bu bir mesajdı. Ne mesajı mı? Özetleyerek anlatayım...

“Garson” kod adlı Fethullahçı bir gizli tanık vardı. Elinde bulunan bir cep telefonunu ve SD kartları 2017’de devlete teslim edip itirafçı olmuştu. İşte o dijital deliller sayesinde, FETÖ’nün binlerce mahrem sorumlusu deşifre edilmiş, operasyon yapılmıştı.

Gelin görün ki...

Deniyordu ki o SD kartların yüzde 70’lik kısmı özel programlarla şifrelenmişti ve kırılması altı yılı buldu. İşte şimdi de FETÖ’den bugüne kadar herhangi bir işlem görmemiş yaklaşık 3 bin kripto Emniyet personelinin deşifre edildiği ileri sürülüyor.

Buraya kadar güzel.

Ancak bir iddia da yanıt bekliyor...

Mart ayında güvenlik bürokrasisinin önemli bir isminden duydum:

“Garson’dan elde edilen yeni listeye göre halen aktif görevdeki bazı Emniyet müdürlerine de operasyon yapılması gerekiyor. Ancak ‘Seçim öncesi böylesi bir operasyon iktidara zarar verir’ diye bekletiliyor.”

Öyle ki halen görev yapan iki ilin Emniyet müdürünün ve Emniyet’teki bazı daire başkanlarının Fethullahçı olduğu tespit edilmiş.

Özetle, Bakan Ali Yerlikaya’nın güvenlik toplantısında işaret ettiği “Emniyet mahrem yapılanması”nın öyküsü bu. Yakın zamanda açığa ve gözaltına alınan Emniyet müdürleri görürsek şaşırmayalım. (CUMHURİYET)

Hiç yorum yok