Kenya’da yeni vergi artışlarını içeren yasa tasarısına dönük protestolar büyüdü. Polisin Rex Masai adlı işçiyi de öldürmesinin ardından eyle...
Kenya’da yeni vergi artışlarını içeren yasa tasarısına dönük protestolar büyüdü. Polisin Rex Masai adlı işçiyi de öldürmesinin ardından eylemler adeta bir halk isyanına doğru evrildi.
Kenya’da yeni vergi artışlarını içeren yasa tasarısına dönük protestolar devam ediyor. William Ruto başkanlığındaki hükümet motorlu taşıtlar vergisi ve ekmek satışlarındaki KDV’nin arttırılmasını da öngören vergi artışlarını hedefliyordu. Geçtiğimiz hafta salı günü gerçekleşen kitlesel protestolar neticesinde şimdilik MTV artışı ve ekmekte KDV artışı ertelendi. Ancak yasanın geri kalan maddeleri için 18 Haziran’da yapılan oylamada 115 milletvekili hayır oyu kullanmasına karşı 204 milletvekili evet oyu kullandı.
Vekillerin geri çağırılması istenecek
Nihai oylama 25 Haziran Salı günü yapılacak. Bu süreçte sokak eylemleri özellikle gençlerin katılımıyla sürüyor. Kenya parlamentosu da yasa tasarısı etrafında tartışmalar yaşıyor. Parlamentoda bulunan muhalefet kanadının en büyük partisi Turuncu Demokratik Hareket’in Genel Sekreteri Edwin Sifuna yasa tasarısına evet oyu veren milletvekillerinin seçim bölgeleri tarafından geri çağırılması için dilekçe vereceğini söyledi. Kenya Anayasası’nın 97. ve 98. maddeler uyarınca seçmenler, kendi seçim bölgelerini temsil eden milletvekilini, ilgili Meclis’in görev süresinin bitiminden önce geri çağırma hakkına sahip. Ancak bu geri çağırma hakkı karmaşık bir sürecin işletilmesini gerektiriyor.
“Parlamentoyu işgal et!”
Turuncu Demokratik Hareket’in yasanın oylanması ve milletvekillerinin görevleriyle sınırlı tuttuğu muhalefetin aksine sokaklar daha geniş bir perspektifle hareket ediyor. Parlamento içi muhalefet sosyal medyada yalnızca #rejectfinancebill2024 (“2024 mali yasa tasarısını reddet”) tagini kullanırken sokak protestolarının çağrısı aynı zamanda #OccupyParliament (“Parlamentoyu işgal et!”) tagiyle de yapılıyor.
Özellikle gençliğin yoğun katılımının gerçekleştiği protestoların içeriğini sadece vergi yasasına karşı çıkmak oluşturmuyor. Gençler “Emperyalizm insanlığa karşı bir suçtur” ve “Ekonomik diktatörlüğe hayır diyoruz!” gibi sloganların yazılı olduğu pankartlar taşıyor ve devlet başkanı William Ruto’nun istifasını istiyor. Çünkü mevcut yasa tasarısını bir IMF dayatması olarak görüyorlar ve yakın zamanda G7 zirvesine katılan William Ruto’nun orada emperyalistlerden yardım istediğini söyleyerek asıl sorumlu olarak Kenya Kwanza hükümetini görüyorlar.
Kenya Komünist Partisi 18 Haziran Salı günü yaptığı açıklamada, “Yurt içinde Ruto’nun politikaları ABD emperyalizmi doğrultusunda ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri sürdürüyor. Soykırımcı Siyonist İsrail rejimiyle olan açık dostluğu, onu uluslararası zulümlere daha da bulaştırıyor. Ruto NATO’nun Ukrayna’da Rusya ile yürüttüğü vekalet savaşına destek vererek, CIA senaryolu propagandanın sözcüsü rolünü oynuyor. Bu ihanet, IMF ve Dünya Bankası ekonomistlerinin emirlerinin mali politikalarımızı yönlendirdiği ve Kenya egemenliği yerine yabancı çıkarlara fayda sağlayan popüler olmayan mali yasaları zorladığı ekonomik cepheye kadar uzanıyor” ifadelerini kullanarak rejimin emperyalizm işbirlikçisi niteliğine dikkat çekti ve protestoları “Ruto iktidardan uzaklaştırılana ve hakkında dava açılana kadar…” büyüteceklerini ifade etti.
Polis bir kişiyi öldürdü
Protestolar devam ederken 20 Haziran akşamı Nairobi’de polis açtığı ateş sonucu 29 yaşındaki işçi Rex Masai öldürüldü. Rex Masai’nin öldürülmesinin ardından artan öfke yeni protestoları tetikleyecek gibi duruyor. Muhalefet milletvekilleri ve Uluslararası Af Örgütü gibi bazı insan hakları kuruluşları polis şiddetini kınadı ve Genel Müfettiş Japhet Koome ve Nairobi bölge polis amiri Adamson Bunge’nin istifasını istedi. Bunun yanında Rex Masai’nin ailesine destek çağrıları yapıldı.
Rex Masai’nin öldürülmesinden sonra sokak protestoları için 7 günlük bir eylem planı hazırlandı. Aslında bu 7 gün, bir tür halk grevi olarak da değerlendirilebilir. Çünkü asıl amacı gündelik hayatı aksatmayı ve durdurmayı amaçlıyor.
Eylemler dün Rex Masai’nin cenazesine katılım ve sonrasında Jamia Camiisinde cuma namazından ayrılanlara su dağıtılmasıyla başladı. Bugün yani 22 Haziran Cumartesi akşamı ise “Z kuşağının” yani gençlerin yoğun kullandığı eğlence mekanlarında müzik durdurulacak ve Ruto’nun gitmesi gerektiği, vergi yasa tasarısının geri çekilmesi talebi söylenecek.
23 Haziran Pazar günü, kiliselerde gerçekleşecek pazar ayinlerine eğer yasa tasarısına “Evet” oyu veren milletvekilleri gelirse protesto edilmeleri ve konuşturulmamaları hedefleniyor.
24 Haziran Pazartesi günü ise halk, “Evet” oyu veren milletvekillerinin ofislerine “nezaket” ziyaretlerinde bulunarak, onların hain olduğunu söyleyecek ve 54 milyon Kenyalıya ihanet ettiklerinden kaynaklı geri çağrılmaları için imza toplamaya başlayacaklarını duyuracak.
Genel greve doğru
25 Haziran Salı günü, Kenya’da hayatı tamamen durdurma hedefiyle hareket edilecek. Yapılan çağrıda “Z kuşağı çalışan tüm Kenyalılara bir günlük izin veriyor” denilerek bir tür genel grev hedefleniyor.
26 Haziran Çarşamba günü, Rex Masai için adalet istemek amacıyla Polis Genel Müfettişliği önünde ve polisin çalışmalarına denetim sağlamak amacıyla görev yapan kamu kuruluşu IPOA(The Independent Policing Oversight Authority) önünde protestolar gerçekleştirilecek.
Kenya halkı son olarak, William Ruto’nun yasayı onaylamasının beklendiği 27 Haziran Perşembe günü ise Nairobi’deki tüm ana yolları kapatarak meclise yürümeyi hedefliyor.
Protestoların gücü oranında bu hedeflerin ne kadar hayata geçeceğini ve Kenya’da nasıl bir hava yaratacağını hep birlikte göreceğiz. Ancak vergi yoluyla yoksulların sırtındaki yükünü arttırmayı hedefleyen bir yasa tasarısının Kenya halkında geniş bir kesimi harekete geçirdiği bir gerçek. Hareketin politik olarak önderliği konusunda net ifadelerle konuşmamak gerekiyor ancak parlamento içi muhalefetten bir takım STK’lar aracılığıyla liberal figürler etkin olmaya çalışıyor. Ancak Kenya Komünist Partisi’nin açıklamasında ortaya koyduğu anti-emperyalist yaklaşım da protestocuların taşıdıkları pankartlardan da görülebileceği gibi karşılık buluyor. (SENDİKA.ORG)
Hiç yorum yok