Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

AKP yeni anayasa için hızlanıyor

AKP cephesinden gelen 23 Nisan mesajlarında 'yeni anayasa' vurgusuna yer verildi. 12 Eylül ve 28 Şubat soruşturma ve davalarının rü...


AKP cephesinden gelen 23 Nisan mesajlarında 'yeni anayasa' vurgusuna yer verildi. 12 Eylül ve 28 Şubat soruşturma ve davalarının rüzgarını arkasına alan iktidar, yeni gerici rejimin anayasasını yapmak üzere süreci hızlandırmış görünüyor.
Geçtiğimiz yılın Ekim ayından itibaren resmen işlemeye başlayan Anayasa değişikliği süreci, ilgili TBMM komisyonuna değişiklik önerilerinin bildirilmesi için son tarih olan 30 Nisan yaklaştıkça hızlı gelişmelere sahne oluyor. AKP, alelacele başlatılan göstermelik 12 Eylül Davası'nın rüzgarını da arkasına alarak, 2012 yılı sona ermeden Anayasa'yı değiştirmeyi hedefliyor. Anayasa değişikliği sürecinin 1 Mayıs'tan itibaren daha da hızlanacağı ve tartışmalı geçeceği öngörülürken, AKP cephesinden gelen açıklamaların ekseninin, AKP iktidarı tarafından aşındırıldığı gerçeği ortada olduğu halde, "Cumhuriyet'in temel kazanımlarının korunması" yönünde olması ise, dikkat çekiyor.
23 Nisan mesajlarında "Anayasa değişikliği" fırsatçılığı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan 23 Nisan'ı, darbelerle bağlantılandırdıkları Anayasa değişikliği süreci için kullandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajında yeni Anayasa vurgusu yer aldı. Gül, "Bugün ülkemizin önündeki en önemli gündem maddesi, Türkiye'yi birinci sınıf bir demokrasi haline getirecek yeni özgürlükçü, sivil bir Anayasa'yı gerçekleştirmektir. TBMM'de temsil edilen partilerin, bütün siyasi aktörlerin, sivil toplum kuruluşlarının, uzlaşma kültürü içerisinde sürdürecekleri, akılcı, sağduyulu ve yapıcı çalışmalarıyla bunun başarılabileceğinden şüphe duymuyorum. Demokrasinin, hukukun üstünlüğünün tüm kurum ve kriterleriyle benimsenmesi ve uygulamada karşılaşılan sıkıntıların evrensel normlar doğrultusunda ortadan kaldırılması, ülkemizin istikrar ve refah içerisinde gelişmesinin teminatı olacaktır" dedi.
Başbakan Erdoğan da 23 Nisan mesajında Anayasa'nın değiştirilmesi gündemine yer vererek, "sivil ve özgürlükçü bir anayasanın hazırlanmasının Meclis gündeminin ilk sırasında olduğu"nu belirtti. Anayasanın değiştirilmesi ile demokrasinin güçleneceği iddiasında bulunan Erdoğan, en son göstermelik 12 Eylül Davası'nın eklendiği süreci de anmadan geçmedi. Erdoğan, "ne yazık ki, 23 Nisan ruhunu anlamayan bazı zümrelerce, yakın tarihimiz içinde, çeşitli defalar milli egemenliğimize yönelik talihsiz müdahalelerde bulunulmuş, milli irade vesayet altına alınmak istenmiştir. Buna mukabil, milli iradeyi ipotek ve vesayet altına almaya çalışan her türlü girişim, milletimizin maşeri vicdanında yargılanmış ve mahkûm edilmiştir" dedi.
Cemil Çiçek de Meclis'in kurulduğu Erzurum'dan "tarihi" mesajlarıyla, iş başında...
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de, Anayasa Platformu tarafından Erzurum'da düzenlenen toplantıda, 23 Nisan öncesine denk gelen toplantının zamanlamasına işaret ederek, "bu toplantının bugün burada yapılmasının özel bir anlamı var. Çünkü bağımsızlığımıza giden yol. Cumhuriyete giden kutlu yolculuğun temellerinin atıldığı bir şehirdir Erzurum. Nasıl 92 yıl evvel temmuz ayında aynen buradaki tablo gibi milletimizin tüm fertleri bir araya gelip, kardeşçe birlik ve bütünlük içerisinde bize bağımsızlığımızı kazandırdıysa, inanıyorum ki bugün burada sizlerin ortaya koyacağı fikirlerle hem Cumhuriyetimizi hem de demokrasimizi ilk defa halkın yaptığı anayasayla taçlandırmış olacağız" dedi.
"Uzlaşma"yı öne çıkardığı konuşmasında Çiçek, "bu dönem bu işi başarmak durumundayız. Bu yapılamazsa siyasete güven azalır, Meclis'e güven azalır. Bugün hepimizin ilk fırsatta 'darbe anayasası' deyip 50 tane, 100 tane gerekçeyle bu anayasadan kurtulmamız için ne söylüyorsak, bunların hepsi kucağımızda kalır. Türkiye, bugün tartışılan bu Anayasa'yla yoluna devam etmek mecburiyetinde kalır. Yoluna devam eder mi, etmez mi bu ayrı bir sorudur. Türkiye, bu eksiklikten bir an evvel kurtulmalıdır. Bunun yolu bu dönem uzlaşarak toplumun hiçbir kesimini dışlamadan herkesi bu sürece katarak, herkesin 'bizim Anayasamız' dediği bir başarıyı birlikte gerçekleştirmektir" ifadelerini kullandı.
"Demokrasi" de bir yere kadarmış: AKP'nin "B Planı" var
Başbakan Erdoğan dün AKP'nin Bursa İli Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada Anayasa değişikliği sürecine yer verdi. AKP iktidarının Bu süreci sivil, katılımcı, özgürlükçü anayasa ile kalıcı bir hale getireceklerini anlatan Erdoğan, "Anayasa çalışmalarında AKP ekibi masadan kalkmaz. Bunu böyle biliniz. Baktık ki olmuyor, deriz: 'Hanginizle bunu yaparız, gelin beraber yapalım'. Biz bugüne kadar hep uzlaşmacı olduk. Biz işimizi yapmaya devam ediyoruz" dedi.
İktidar cephesinden yapılan açıklamaların AKP'nin demokrasi anlayışını asıl gösteren ise, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ınki oldu. Atalay'ın dün Kanal 7'de yaptığı bu açıklama, AKP'nin, Anayasa değişikliğinin "uzlaşma" yoluyla ve bütün toplum kesimlerinin, siyasal partilerin, sendikaların görüşlerini alarak yapılacağı yönündeki açıklamalarının sahteliğini, AKP'nin "Anayasa'yı tartışıyoruz" başlığı altında yaptığı görüşmelerin, kurduğu temasların kamuoyunu aldatmaya yönelik olduğunu ortaya koyar nitelikteydi.
Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programındaki konuşmasında, AKP hükümeti olarak yeni Anayasa konusunda kararlılıklarını sürdürerek her türlü çabayı gösterdiklerini ve muhalefete hiçbir mazeret vermeyeceklerini, yeni Anayasa çalışmaları kapsamında maddeleştirme ve yazım işlemlerinin ise bu ay sonunda başlayacağını, esas niyetlerin orada görüleceğini belirten Atalay, '"hatta burada bir açmaz olursa B planımız var. B planını da devreye koyar, biz bu yeni Anayasa'yı yaparız'' dedi.
(soL - Haber Merkezi)

Hiç yorum yok