Page Nav

HIDE

DÜNYANIN SESİ

GRID_STYLE

EN YENİLER

SHOW_BLOG

Ayar var ayar...!

Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, "28 Şubat" ayarı yaptı. 28 Şubat 1997'deki MGK toplantısı sonrası açıklanan ve &...

Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, "28 Şubat" ayarı yaptı. 28 Şubat 1997'deki MGK toplantısı sonrası açıklanan ve "İrtica ile mücadele önlemlerine" yer verilen bildiri, Milli Güvenlik Kurulu'nun internet sitesine yeniden konuldu.

Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği internet sitesini yeniden düzenlemiş ve kurum 2002 yılından önceki MGK bildirilerini yayından kaldırmıştı. Böylelikle 28 Şubat 1997'deki MGK toplantısı sonrası açıklanan ve irtica ile mücadele önlemlerine yer verilen ünlü bildiri de siteden çıkarılmıştı. Daha önce de, Genelkurmay Başkanlığı, 27 Nisan e-muhtırasını sitesinden çıkarmıştı.
MGK Genel Sekreterliği, Personel ve İdari İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Bilgi İşlem Müşavirliği personeli tarafından hazırlanan resmi web sitesi 28 Haziran 2013 tarihinden itibaren yeni yüzüyle kullanıma sunuldu. Yenilenen siteye ise 28 Şubat 1997'deki bildiri dahil bütün bildirilerin tekrar konulması dikkat çekti.

MGK 28 Şubat 1997'de Refahyol döneminde tarihinin en uzun toplantısını yapmıştı. Erbakan hükümetinin yıkılmasına neden olan 28 Şubat kararları ile zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılması da dahil bir dizi karar, bu MGK'dan sonra hayata geçmişti. Toplantı sonrasında yayımlanan bildiride, 'Cumhuriyet ve rejim aleyhtarı yıkıcı ve bölücü grupların, laik ve anti-laik ayrımı ile demokratik ve sosyal hukuk devletini güçsüzleştirmeye yeltendikleri' belirtilerek, 'Anayasa ve Cumhuriyet yasalarının uygulanmasından asla taviz verilmeyeceği' vurgulanıyordu. Bildiride şöyle deniliyordu:


"Toplantıda, bilhassa Anayasa ile Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak belirlenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı çağdışı bir kisve altında zemin oluşturmaya yönelik rejim aleyhtarı faaliyetler de gözden geçirilmiştir. Türkiye'de laikliğin sadece rejimin değil, aynı zamanda demokrasinin ve toplumun huzurunun da teminatı ve bir yaşam tarzı olduğu; devletin yapısal özünü oluşturan sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri anlayışından vazgeçilemeyeceği, yasalarla belirlenmiş kuralların gözardı edilerek yapılan çağdışı uygulamaların da, hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmayacağı değerlendirilmiştir."

Hiç yorum yok