Yaşamını tek başına sürdürmesi mümkün olmayan ağır hasta
mahkumların sayısı, yedi ay önce çıkarılan yasaya rağmen artıyor. Felçli
olan, yürüyemeyen, beyin fonksiyonları çalışmayan, tuvalet ihtiyacını
bile karşılayamayacak durumda olan tutsaklara Adli Tıp Kurumu
“cezaevinde kalabilir” raporu veriyor.
Onur Emre Yağan - soL
Ağır hasta tutukluların serbest bırakılmasına yönelik düzenlemeyi de kapsayan 4. Yargı Paketi’nin yürürlüğe girmesinin üzerinden yedi ay geçmesine rağmen, serbest bırakılması gereken birçok tutuklu cezaevlerinde tutulmaya devam ediyor.
Cezaevlerinde büyük güçlüklerle yaşamaya çalışan, aralarında felçli olan, iki kolu olmayan, bir bacağı olmayan, beyin fonksiyonları çalışmadığı için kendisini ifade edemeyen birçok hasta tutuklu serbest bırakılmayı beklerken, yenileri cezaevlerine gönderilmeye devam ediyor.
Tutukluların serbest bırakılmasının önündeki en büyük engellerden birisi Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı “cezaevinde kalabilir” şeklindeki raporlar veya aylarca süren tetkikler. Ancak bu tutukluların birçoğu, kendi başlarına yaşamlarını sürdüremez durumda. Örneğin 21 yıldır cezaevinde olan müebbet hükümlüsü Ramazan Özalp'in beyninde tümör bulunuyor. İki kez ameliyat olan Özalp'in sol tarafı felç.
Cezaevi koşullarında yaşaması mümkün olmayan ve serbest bırakılması gerektiği halde bu konuda adım atılmayan bir diğer mahkum 47 yaşındaki Morşit Aslan ise 22 yıldır tuvalet ihtiyacını karşılamak için sonda kullanıyor ve kişisel bakımını tek başına yapamıyor. Sonda ve ıslak havlu gibi temizlik malzemelerine çok sık ihtiyaç duyan Aslan, bunları reçete ile almak zorunda. Şu anda Metris Cezaevi’nde bulunan Aslan, reçete yazılmadığı için bu ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk yaşıyor.
Tutuklandığında yaralı olan ve iç organlarında tahribat bulunan bir diğer mahkum Yücel Balyacı’nın vücudunda halen şarapnel parçaları bulunuyor. Balyacı’nın, yürümesini kolaylaştıracak diz protezi ise yıllardır yapılmıyor.
Metris, mahkumları çürütüyor
Birçoğu Metris Cezaevi’nde bulunan hasta mahkumlar, burada Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından sağlık durumlarıyla ilgili hazırlanacak raporun sonuçlanmasını bekliyor. Adli Tıp’ın talebiyle bulundukları cezaevlerinden Metris’e getirilen tutuklu ve hükümlüler, burada ihtiyaçları tam olarak karşılanmadan aylarca kalabiliyorlar. Hastalıkları başka hastane raporlarıyla da tespit edilmiş ve serbest bırakılması gereken mahkumların bekleme süreleri ayları bulurken ATK, raporlu hastaların bazıları için “cezaevinde kalabilir” şeklinde rapor hazırlıyor.
Birkaç ay önce kalp ameliyatı olan Sabri Kaya, elinde “tahliye edilmesi gerekir” şeklinde rapor bulunmasına rağmen, halen ATK’nın incelemesinin bitmesini bekleyen ağır hasta mahkumlardan biri.
Ankara Numune Hastanesi tarafından, tedavisinin cezaevinin dışında yapılması gerektiği yönünde rapor verilen Kaya, Adli Tıp’ın talebiyle İstanbul’a getirildi ve uzun süredir Metris’te bekletiliyor.
Metris’te bekletilen bir diğer hasta mahkum Fikret Güzelaydın'ın, her gün birkaç kez burnundan bir bardak dolusu kan geldiği belirtiliyor. Burun kanamalarının nedeni tespit edilemeyen Güzelaydın'ın, beyninde ve ciğerlerinde tümör bulunuyor.
Yedi ayda iki kişi bırakıldı
4. Yargı Paketi’nin yürürlüğe girmesinin ardından yedi ay geçmesine rağmen, hasta hükümlülerle ilgili henüz ciddi bir adım atılmış değil. Adli Tıp’ın talebiyle, çeşitli cezaevlerinden Haziran ayının başında Metris Cezaevi'ne getirilen 16 ağır hasta tutsaktan şu ana kadar sadece ikisi serbest bırakıldı. Buna karşın, Metris’e 4 hasta tutuklu daha getirildi.
Sivas katillerine konforlu koğuş
Onlarca hasta mahkumun zor koşullarda yaşamak zorunda kaldığı Metris’te, Sivas katliamını gerçekleştirenler ise ayrıcalıklı ve daha konforlu koğuşlarda tutuluyor. Bazı avukatlarının iddiasına göre, Sivas’ta 35 kişiyi yakarak öldüren failler, Metris’te bulunan R Tipi Cezaevi’nde tutuluyor. Daha önce Aziz Yıldırım gibi ünlü kişilerin tutulduğu R Tipi Cezaevinde bulunan koğuşların birçok olanağı barındırdığı ve revir özelliği taşıdığı belirtiliyor.
Yasa ‘bırakılsınlar’ diyor
24 Ocak 2013 tarihinde kabul edilen Ceza İnfaz Kanunu’nun 3. maddesine göre, ağır hasta olduğu raporla belirlenen tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin sağlıklı biçimde yapılabilmesi için serbest bırakılması gerekiyor.
İlgili madde şu şekilde, “Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkumun cezasının infazı, üçüncü fıkrada belirlenen usule göre iyileşinceye kadar geri bırakılabilir.”
Onur Emre Yağan - soL
Ağır hasta tutukluların serbest bırakılmasına yönelik düzenlemeyi de kapsayan 4. Yargı Paketi’nin yürürlüğe girmesinin üzerinden yedi ay geçmesine rağmen, serbest bırakılması gereken birçok tutuklu cezaevlerinde tutulmaya devam ediyor.
Cezaevlerinde büyük güçlüklerle yaşamaya çalışan, aralarında felçli olan, iki kolu olmayan, bir bacağı olmayan, beyin fonksiyonları çalışmadığı için kendisini ifade edemeyen birçok hasta tutuklu serbest bırakılmayı beklerken, yenileri cezaevlerine gönderilmeye devam ediyor.
Tutukluların serbest bırakılmasının önündeki en büyük engellerden birisi Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı “cezaevinde kalabilir” şeklindeki raporlar veya aylarca süren tetkikler. Ancak bu tutukluların birçoğu, kendi başlarına yaşamlarını sürdüremez durumda. Örneğin 21 yıldır cezaevinde olan müebbet hükümlüsü Ramazan Özalp'in beyninde tümör bulunuyor. İki kez ameliyat olan Özalp'in sol tarafı felç.
Cezaevi koşullarında yaşaması mümkün olmayan ve serbest bırakılması gerektiği halde bu konuda adım atılmayan bir diğer mahkum 47 yaşındaki Morşit Aslan ise 22 yıldır tuvalet ihtiyacını karşılamak için sonda kullanıyor ve kişisel bakımını tek başına yapamıyor. Sonda ve ıslak havlu gibi temizlik malzemelerine çok sık ihtiyaç duyan Aslan, bunları reçete ile almak zorunda. Şu anda Metris Cezaevi’nde bulunan Aslan, reçete yazılmadığı için bu ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk yaşıyor.
Tutuklandığında yaralı olan ve iç organlarında tahribat bulunan bir diğer mahkum Yücel Balyacı’nın vücudunda halen şarapnel parçaları bulunuyor. Balyacı’nın, yürümesini kolaylaştıracak diz protezi ise yıllardır yapılmıyor.
Metris, mahkumları çürütüyor
Birçoğu Metris Cezaevi’nde bulunan hasta mahkumlar, burada Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından sağlık durumlarıyla ilgili hazırlanacak raporun sonuçlanmasını bekliyor. Adli Tıp’ın talebiyle bulundukları cezaevlerinden Metris’e getirilen tutuklu ve hükümlüler, burada ihtiyaçları tam olarak karşılanmadan aylarca kalabiliyorlar. Hastalıkları başka hastane raporlarıyla da tespit edilmiş ve serbest bırakılması gereken mahkumların bekleme süreleri ayları bulurken ATK, raporlu hastaların bazıları için “cezaevinde kalabilir” şeklinde rapor hazırlıyor.
Birkaç ay önce kalp ameliyatı olan Sabri Kaya, elinde “tahliye edilmesi gerekir” şeklinde rapor bulunmasına rağmen, halen ATK’nın incelemesinin bitmesini bekleyen ağır hasta mahkumlardan biri.
Ankara Numune Hastanesi tarafından, tedavisinin cezaevinin dışında yapılması gerektiği yönünde rapor verilen Kaya, Adli Tıp’ın talebiyle İstanbul’a getirildi ve uzun süredir Metris’te bekletiliyor.
Metris’te bekletilen bir diğer hasta mahkum Fikret Güzelaydın'ın, her gün birkaç kez burnundan bir bardak dolusu kan geldiği belirtiliyor. Burun kanamalarının nedeni tespit edilemeyen Güzelaydın'ın, beyninde ve ciğerlerinde tümör bulunuyor.
Yedi ayda iki kişi bırakıldı
4. Yargı Paketi’nin yürürlüğe girmesinin ardından yedi ay geçmesine rağmen, hasta hükümlülerle ilgili henüz ciddi bir adım atılmış değil. Adli Tıp’ın talebiyle, çeşitli cezaevlerinden Haziran ayının başında Metris Cezaevi'ne getirilen 16 ağır hasta tutsaktan şu ana kadar sadece ikisi serbest bırakıldı. Buna karşın, Metris’e 4 hasta tutuklu daha getirildi.
Sivas katillerine konforlu koğuş
Onlarca hasta mahkumun zor koşullarda yaşamak zorunda kaldığı Metris’te, Sivas katliamını gerçekleştirenler ise ayrıcalıklı ve daha konforlu koğuşlarda tutuluyor. Bazı avukatlarının iddiasına göre, Sivas’ta 35 kişiyi yakarak öldüren failler, Metris’te bulunan R Tipi Cezaevi’nde tutuluyor. Daha önce Aziz Yıldırım gibi ünlü kişilerin tutulduğu R Tipi Cezaevinde bulunan koğuşların birçok olanağı barındırdığı ve revir özelliği taşıdığı belirtiliyor.
Yasa ‘bırakılsınlar’ diyor
24 Ocak 2013 tarihinde kabul edilen Ceza İnfaz Kanunu’nun 3. maddesine göre, ağır hasta olduğu raporla belirlenen tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin sağlıklı biçimde yapılabilmesi için serbest bırakılması gerekiyor.
İlgili madde şu şekilde, “Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkumun cezasının infazı, üçüncü fıkrada belirlenen usule göre iyileşinceye kadar geri bırakılabilir.”