Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp, Mühendislik, Fen Edebiyat
Fakültesine 1’er, Su Ürünleri Fakültesine ise 2 doçent; İlahiyat
Fakültesine ise 1 Yard. Doç. alınacağı kişi isimleriyle ilan edildi.
İlanda, kriterler yerine doğrudan alınacak akademisyenlerin isimleri yer
aldı
Üniversiteler, önümüzdeki öğretim dönemi için çeşitli eksikliklerini gidermek için yoğun bir çalışma içinde. Öğretim üyesi eksiklikleri de bu yoğun çalışmaların bir parçası. Bu yoğun çalışmalar içinde olan üniversitelerden biri de Rize'de bulunan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi. O da yeni dönem için eksik olan öğretim üyeleri için kamuoyuna ilan vererek, üniversitedeki öğretim üyesi açığını kapatmak isteğinde. Bunun için de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörlüğü, yasalara uygun olarak Basın İlan Kurumu aracılığıyla bu konuda bir ilan verdi.
İşte ilanla ilgili skandal da bu noktada ortaya çıktı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörlüğü tarafından verilen ve dün bir ulusal gazetede yer alan ilanda üniversiteye alınacak öğretim üyelerinin adı da yer aldı. Bununla da sınırlı kalınmadı, ilanda alınacak öğretim üyelerinin isimlerinin yanında, daha önceden alınmış çeşitli notlar da yer aldı.
hurriyet.com.tr'de Meltem Özgenç imzalı olarak yer alan habere göre ilanda, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp, Mühendislik, Fen Edebiyat Fakültesine 1’er, Su Ürünleri Fakültesine ise 2 doçent; İlahiyat Fakültesine ise 1 Yard. Doç. alınacağı kişi isimleriyle ilan edildi. İlanda, kriterler yerine doğrudan alınacak akademisyenlerin isimleri yer aldı.
Örneğin Tıp Fakültesi için aranan öğretim üyesinin karşısına Ahmet Pergel ismi yer alıyor. Pergel’in isminin yanında ise “Doçentliği alamadı sorulacak” notu bulunuyor. Yine Fen Edebiyat Fakültesi’ne alınacak öğretim üyesinin karşısında ise Murat Tomakin’in adı yer alıyor. Tomakin’in isminin yanına ise “İzinli” notu düşülmüş.
'KİMİN ATANACAĞI BELLİ'
Konuyla ilgili Hürriyet’e bilgi veren Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Sekreteri Beyazıt İlhan, akademik kadro ilanındaki keyfi yaklaşımları Türk Tabipler Birliği olarak geçmişten bu yana engellemeye çalıştıklarını söyledi. İlhan şöyle devam etti:
“Söz konusu kadro ilanında da görülüyor ki ilan edilmekte olan kadrolara kimlerin atanacağı, ilanı verenler tarafından önceden belirlenmiş. Adrese teslim kadro ilanı yapmak, Türkiye’de üniversiteler arasında sıradan oldu, burada ise skandalın büyüğü var. TTB olarak, üniversitelere emek vermeden, oraya hiç uğramadan, asistan yetiştirmeden jet profesör olan kişilerin atanmasına karşıyız. Ne yazık bu ilanda adı geçen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, üniversiteye hiç uğramayan hekimlere profesörlük ünvanı verme konusunda da önde gelen üniversitelerimizden bir tanesi. Akademik hayatı bu kadar değersizleştiren bir durumu kabul etmiyoruz.
YÖK’ü ve Cumhurbaşkanını göreve çağırıyoruz. Tüm üniversitelerimizi, tüm akademisyenlerimizi akademiye bilime sahip çıkmaya ve böyle keyfi uygulamalara karşı durmaya davet ediyorum. Ne yazık ki bu ilanı apar topar kaldırıp yerine koydukları ilanda da aynı keyfi yaklaşımın sürdüğünü, kişileri tarif eden kriterler konulduğunu görüyoruz. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi açısından utanç verici bir durum. Torpil hiç bu kadar aleni ve çarpıcı olmamıştı.”
Üniversiteler, önümüzdeki öğretim dönemi için çeşitli eksikliklerini gidermek için yoğun bir çalışma içinde. Öğretim üyesi eksiklikleri de bu yoğun çalışmaların bir parçası. Bu yoğun çalışmalar içinde olan üniversitelerden biri de Rize'de bulunan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi. O da yeni dönem için eksik olan öğretim üyeleri için kamuoyuna ilan vererek, üniversitedeki öğretim üyesi açığını kapatmak isteğinde. Bunun için de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörlüğü, yasalara uygun olarak Basın İlan Kurumu aracılığıyla bu konuda bir ilan verdi.
İşte ilanla ilgili skandal da bu noktada ortaya çıktı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörlüğü tarafından verilen ve dün bir ulusal gazetede yer alan ilanda üniversiteye alınacak öğretim üyelerinin adı da yer aldı. Bununla da sınırlı kalınmadı, ilanda alınacak öğretim üyelerinin isimlerinin yanında, daha önceden alınmış çeşitli notlar da yer aldı.
hurriyet.com.tr'de Meltem Özgenç imzalı olarak yer alan habere göre ilanda, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp, Mühendislik, Fen Edebiyat Fakültesine 1’er, Su Ürünleri Fakültesine ise 2 doçent; İlahiyat Fakültesine ise 1 Yard. Doç. alınacağı kişi isimleriyle ilan edildi. İlanda, kriterler yerine doğrudan alınacak akademisyenlerin isimleri yer aldı.
Örneğin Tıp Fakültesi için aranan öğretim üyesinin karşısına Ahmet Pergel ismi yer alıyor. Pergel’in isminin yanında ise “Doçentliği alamadı sorulacak” notu bulunuyor. Yine Fen Edebiyat Fakültesi’ne alınacak öğretim üyesinin karşısında ise Murat Tomakin’in adı yer alıyor. Tomakin’in isminin yanına ise “İzinli” notu düşülmüş.
'KİMİN ATANACAĞI BELLİ'
Konuyla ilgili Hürriyet’e bilgi veren Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Sekreteri Beyazıt İlhan, akademik kadro ilanındaki keyfi yaklaşımları Türk Tabipler Birliği olarak geçmişten bu yana engellemeye çalıştıklarını söyledi. İlhan şöyle devam etti:
“Söz konusu kadro ilanında da görülüyor ki ilan edilmekte olan kadrolara kimlerin atanacağı, ilanı verenler tarafından önceden belirlenmiş. Adrese teslim kadro ilanı yapmak, Türkiye’de üniversiteler arasında sıradan oldu, burada ise skandalın büyüğü var. TTB olarak, üniversitelere emek vermeden, oraya hiç uğramadan, asistan yetiştirmeden jet profesör olan kişilerin atanmasına karşıyız. Ne yazık bu ilanda adı geçen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, üniversiteye hiç uğramayan hekimlere profesörlük ünvanı verme konusunda da önde gelen üniversitelerimizden bir tanesi. Akademik hayatı bu kadar değersizleştiren bir durumu kabul etmiyoruz.
YÖK’ü ve Cumhurbaşkanını göreve çağırıyoruz. Tüm üniversitelerimizi, tüm akademisyenlerimizi akademiye bilime sahip çıkmaya ve böyle keyfi uygulamalara karşı durmaya davet ediyorum. Ne yazık ki bu ilanı apar topar kaldırıp yerine koydukları ilanda da aynı keyfi yaklaşımın sürdüğünü, kişileri tarif eden kriterler konulduğunu görüyoruz. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi açısından utanç verici bir durum. Torpil hiç bu kadar aleni ve çarpıcı olmamıştı.”