EMRAH TEMİZKAN-BİRGÜN
FOTOĞRAFLAR: CAN GÜRASLAN
'Doğarken nişanlandığın ölümle düğünün mübarek olsun Esma!''
FOTOĞRAFLAR: CAN GÜRASLAN
'Doğarken nişanlandığın ölümle düğünün mübarek olsun Esma!''
Saraçhane Parkı'na akan yüzlerce insanı bu pankart karşılıyor.
Saraçhane Parkı, yirmi gündür Adeviyye Meydanı olmaya çalışıyor. Parkı
çevreleyen demirlerde Müslüman Kardeşler'in öldürülen kurucusu Hasan
el-Benna, Mısır rejimi tarafından idam edilen yazar Seyyid Kutub ve
Muhammed Mursi'nin fotoğrafları. Park’ın en büyük pankartı Türkçe,
Arapça ve İngilizce bağırıyor: ''Astınız, Katlettiniz, Yedirmeyiz!''
Yusuf Yağış ve Hamza Kanat Saraçhane Parkı'na 20 gündür gelen iki
kuzen. Gündüzleri park sakinmiş ama akşamları ve hafta sonları kalabalık
büyüyor. Hamza, “Tarikatler, cemaatler, hepsi burada” diyor: "Ümmet
bilinci paydamız. O yüzden saf ve güzel. Hep birlikte olmayı
yaşıyoruz.'' Peki Gezi hakkında ne düşünüyor? “Gezi’ye gitmedim” diyor
Hamza ama kesinlikle biliyor ki “Gezi tamamen siyasi” Peki ya burası?
“Burası bambaşka” diyor. Çünkü? “Çünkü burası saf!” Kuzeni Yusuf söze
girmek ihtiyacında: “Müslüman müslümanı vuruyor. Biz buna hayır demek
için buradayız. Mısır'ı, Suriye'yi gördüğümde içim parçalanıyor.
Geceleri uyuyamıyorum.''
MÜSLÜMAN ÜLKE BAYRAĞI PİYASASI
Alan kadın ve erkekler için ikiye bölünmüş. Erkeklere ayrılan kısımda
kadınlar var ama kadınlara ayrılmış bölgede organizasyonu üstlenen
gruplardan Genç Hareket'in görevlileri erkeklerin geçişine izin
vermiyor. Çocuk parkının olduğu bölge özellikle kadınlara verilmiş.
Çocuk sayısı hayli fazla. Çocuklar oynarken kadınlar konuşmaları
dinliyor. Masalarda, Parkın adının ''Saraçhane Adeviyye Özgürlük Parkı''
ve Beşiktaş'taki Mısır Konsolosluğu’nun önündeki caddenin adının 'Şehit
Esma Bilteci'' olarak değiştirilmesini talep eden imza toplanıyor.
Tişört ve Rabia çıkartması satan Ahmet ise bu kalabalığa rağmen işlerden
memnun değil: ''Bugün iyi değil, kalabalık ama boş kalabalık, herkes
günler önce tişört ve çıkartma aldı. Bugün işler kesat.'' Park’taki
Mısır ve Suriye bayrağı piyasası ise hareketli. Ama satıcılar yatırımı
yanlış politik bir okumayla yapmış olmalılar: ''Daha çok Mısır bayrağı
getirdik. Suriye bayrağının çok satılacağını düşünmedik. Elimizdeki
Suriye bayraklarının hepsini sattık.''
Piyasa düşük olmasına rağmen meydandakiler heyecanlı. Adını vermek
istemeyen bir kadın neredeyse sormadan anlatıyor: ''Buraya müslümanın
gücünü göstermeye geldik. Zalim Sisi ve Esad'a karşı müslüman
kardeşlerimizin yalnız olmadığını haykırmaya geldik. Gelecek islami
hareketindir.'' Gezi'yi sorduğumda ise; Laiklerin müslümanları devirmeye
çalıştığını ama buna kimsenin gücünün yetemeyeceğini" söylüyor. Ona
göre orada hiç zalim yok. Ama sahne başka bir şey söylüyor.
GEZİ SLOGANLARI SAHNEDE
Sahnede etkinliğin organizatörlerinden Genç Hareket Başkanı Sezgin
Kızılkoca Mursi'ye, Müslüman Kardeşler'e, Adeviyye Meydanı'na selam
gönderiyor. Konuşması sık sık tekbirlerle kesilirken, Mısır’da ''direnen
kardeşlerimize” sık sık selam ederken aslında herkes Gezi’deki
sloganları kullanıyor: “Uyan, diren, özgürleş!”, “Yıkılsın korku
duvarları!” İçerik farklı ama Saraçhane’nin her yerinde aslında Gezi’nin
getirdiği ses duyuluyor. Hatta katılımcılardan Sait, Gezi parkı
eylemcilerini de buraya beklediklerini söylüyor.
Sahnenin yanındaki ekranlardan Mursi'nin daha önce yaptığı konuşmalar
ve Saraçhane'nin önceki günlerinden görüntüler izletiliyor. Saraçhane
görüntülerinin arkasında çalan şarkının sözleri şöyle: ''Vur vur
siyoniste vur, vur vur emperyaliste vur, vur vur diktatöre vur.'' Şeytan
figürünün, üzerinde Rusya ve Amerika bayrağı olan ağızları kanla kaplı
iki köpeği tasmalarından tutar halde resmeden büyük bir pankart tam da
bu sırada sahnenin ön taraflarındaki bir katılımcı tarafından havaya
kaldırılıyor.
''Şehit Esma! Yolun yolumuz'' ve tekbir seslerinin ardından Kardeşlik
Bildirisi Türkçe, Arapça, İngilizce ve işaret dilinde olmak üzere dört
farklı dilde okunuyor. Bildiride öne çıkan cümle ''Biz ezelden galibiz,
siz ezelden mağlupsunuz.''
Ezan nedeniyle verilen aradan sonra Emrullah Hatipoğlu akşam namazını
kıldırmak için sahneye çıkıyor. Hatipoğlu Mısır, Suriye, Arakan ve
Filistin'deki zulüm gören müslümanlarla birlikte tüm İslam alemini
selamlıyor:
“Allahım sana iman ettiği için zulüm gören tüm kardeşlerimiz için sana sesleniyoruz.''
SİYASİ OLMAMANIN SIRRI
Toplu kılınan akşam namazının ardından Taner Yüncüoğlu konseri
başlıyor. Hep bir ağızdan eşlik edilen şarkıların arasında tekbir
sesleri eksik olmuyor. Yüncoğlu'ndan sonra Suriye doğumlu İstanbul'da
okuyan bir üniversite öğrencisi sahneye çıkıyor. Suriye'den Saraçhane'ye
selam getirmiş. Suriye'de yaşanan katliam ve Halep'in merkezine atılan
kimyasal silahları Türkçe ve Arapça anlatıyor. Tekbir sesleriyle
sahneden indikten sonra sıra Grup Genç ve Abdullah Taşkıran'da.
Dinletinin hemen ardından gecenin en ilginç konuklarından biri sahnede.
Sierra Leoneli eski Evanjelist papaz Musa Bangula. Kendisi müslümanlığı
seçtikten sonra içlerinde 500 papazın da olduğu 6000 kişiyi müslüman
olmasına ön ayak olduğunu anlatıyor. Tekbir coşuyor!
Organizasyonun lideri konumundaki İnsan ve Medeniyet Hareketi'nin
Başkanı Tahir Aktüre sahneye çıkıyor. Rabia işaretiyle konuşma yapan
Aktüre, 20 gün süren buluşmaların sona erdiğini, desteği için herkese
teşekkür ettiğini söylüyor. Gözleri dolan Aktüre, sözlerine şöyle son
veriyor: '' Bu gece burada bu etkinliğe virgül koyuyoruz, gelişmelere
göre yarın bir gün gerekirse yine Saraçhane'de olacağız.'' Coşkulu
“virgülü” burada koyuyorlar. Saraçhane Parkı’ndaki insanlar siyasete hiç
bulaşmadıklarından sonsuz emin ve “saf” olmanın huzuruyla evlerine
dönüyor.