Yandaş medya, her gün yeni isimleri hedef tahtasına yerleştirmeye devam ediyor. Özellikle toplum tarafından tanınan bazı sanatçılar, asılsız suçlamaların hedefi haline geliyor ve kendileri hakkında yargısız infaz olarak nitelendirilebilecek haberler yapılıyor.
Gezi Direnişi’nin ilk günlerinde, Yeni Şafak gazetesi parktaki eylemlere katılan oyuncu Memet Ali Alabora’yı manşetten hedef almıştı. Kısa süre önce bu kez bir başka oyuncu, Levent Üzümcü, sosyal medyada benzer bir kampanyanın hedefi oldu.
Sıradaki kampanyanın tetikçiliğiniyse Takvim gazetesi üstlendi. Hatırlanacağı gibi, geçtiğimiz hafta İngiliz The Times gazetesinde, değişik ülkelerden, aralarında dünyaca tanınan isimlerin de bulunduğu çok sayıda sanatçının imzaladığı bir ilan yayımlanmıştı. İlan, AKP hükümetini Gezi sürecindeki tutumu nedeniyle sert bir şekilde eleştiriyordu. İmzacılar arasında Türkiye’den iki isim de bulunuyordu: Müzisyen Fazıl Say ve yönetmen Fuad Kavur.
Bazı medya organlarında ilan metnini kaleme alan kişi olduğu iddia edilen Fuad Kavur, önceki gün bir açıklama yaparak metnin kolektif bir şekilde ortaya çıkarıldığını ancak ilana imza veren isimleri kendisinin bir araya getirdiğini söylemişti. Kavur, “Yüzde 90’ı benim şahsi tanıdığım insanlar. Herkesi bir araya getiren ben oldum ama hiç kimseye baskı yapmadım” demişti.
‘İLANIN ARKASINDAKİ GERÇEK İSİM’
Ancak bu açıklama Takvim gazetesine yetmemiş olacak ki, gazete geçtiğimiz dünkü manşetinde, ilanın imzacılarına gönderme yaparak “Fazıl Saydı, Fuad Kavurdu” başlığını attı. Gazeteye ilan vermenin adeta bir suç gibi gösterildiği haberde, ilanın “arkasındaki ismin” metnin imzacılarından Fazıl Say olduğu iddia edildi.
Haberde şu ifadeler kullanıldı: “Sinema ve sanat dünyasının tanınmış kişileri ise [ilanı] yönetmen Fuad Kavur’un vermesinin mümkün olmadığını iddia etti. Sanat dünyasından ünlü isimler birbirlerini çok iyi tanıdığını belirtirken, Fuad Kavur’u ilk kez duyduklarını söylediler. Sanat çevreleri ‘Bu kişileri Fazıl Say tanıyor. Say, bu kişiler ile konuşarak böyle bir ilan ve metin hazırlanması konusunda ikna etti. Ancak Türkiye’de hükümet ve muhafazakar çevrelerden çekindiği için, ilanı Fuad Kavur üzerinden verilmiş gibi gösterdi’ diye konuştu”.
Takvim’in söz ettiği “sanat dünyasının tanınmış isimleri” ve “sanat çevreleri”nin kim olduğu ise merak uyandırıyor. Zira burada, kimden alındığı belli olmayan bir bilgiye dayanılarak açık bir yargıda bulunuluyor.
KAVUR YILLARDIR SİNEMA DÜNYASINDA
Fuad Kavur’un adını ilk kez duyduklarını söyleyen bu “tanınmış kişiler” bir yana, Takvim editörleri de basit bir araştırmayla Kavur’un kariyeri hakkında bilgi edinebilecekken belli ki buna gerek duymamışlar. Diplomat bir ailenin üyesi olan Kavur, sanat yaşamını genç yaşında gittiği İngiltere’de sürdürüyor. Yapımcılığını üstlendiği filmler arasında, yönetmenliğini Peter Ustinov’un yaptığı İnce Memed ile, Tolga Örnek’in yönettiği Atatürk belgeseli de bulunuyor. Kavur ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk üzerine yaptığı çalışmalarla Türkiye’de de iyi tanınan ve The Times’taki ilanın imzacıları arasında bulunan tarihçi Andrew Mango ile birlikte çalışmalar yapıyor.
İmzacıları bir araya getiren kişinin Fuad Kavur değil de Fazıl Say olduğu iddiasının neye dayandığı anlaşılamadığı gibi, haberde “o böyle bir organizasyonu beceremez” imasıyla, Kavur’a açıkça hakarette bulunuluyor.
SAY TWİTTER’DAN YANIT VERDİ
Öte yandan Fazıl Say, ilanı hazırlayanın kendisi olduğunu iddia eden Takvim gazetesine, Twitter hesabından yayımladığı açıklamayla yanıt verdi. Say, “Takvim gazetesi saçma sapan manşetler atmaya devam etsin, dün Fuad Kavur gerekli açıklamayı ajanslara zaten yaptı” diye yazdı.
