Hükümet ve cemaat arasında dershanelerin kapatılması ile ilgili kavga devam ediyor. Nur Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen Risale Hab...
Hükümet ve cemaat arasında dershanelerin kapatılması ile ilgili kavga devam ediyor.
Nur Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen Risale Haber'de bugün yayınlanan bir habere göre; Cemaatin yayın organlarından biri olan Aksiyon Dergisi'nin Ankara Temsilcisi İdris Gürsoy "Devletin Gizli Belgelerinde Said Nursî Günlüğü" isimli kitabında Demokrat Parti döneminde Said-i Nursi'nin ve ziyaretine gelenlerin fişlendiğini anlattı. O dönemde devlete göre Risale-i Nurlar'ın "suç aleti", Said-i Nursi'nin ise da "Kürt milliyetçiliği fikir ve gayelerini daima din ve tarikat maskesi altında inkişaf ettirmeye' çalışan biri" olarak tanımlandığını belirtti.
Gürsoy, Adnan Menderes döneminde, 1955 yılında bir belgeye göre Isparta'da vali yardımcısı, jandarma komutanı ve emniyet müdürünün fiş komisyonu olarak toplandığın açıkladı ve "Said Nursi'nin de desteğiyle DP yeniden iktidar olmuş. Ne beklersiniz? Fiş komisyonu bu belgeleri tozlu raflara koymalı değil mi? Hayır tam tersi, 'irtica' kampanyalarının da etkisi ile kitaplar toplatılıyor, baskınlar yapılıyor, mektuplarına el konuyor, seyahat hürriyeti engelleniyor. Ziyaretine gelenler sorgulanıyor, fişleniyor. Bazı davalar açılıyor" dedi.
Said-i Nursi'nin demokratik ve yasal yollardan hizmetine devam ettiğini belirten Gürsoy, Başbakan Adnan Menderes ve milletvekillerine yazdığı mektuplarla Demokrat Parti'yi ikaz ettiğini söyledi. Adnan Menderes'e rağmen fişlemelerin yapılması ile ilgili olarak "DP iktidardı ama muktedir değildi" diyen Gürsoy, belgelerde 'MAH' diye geçen Dönemin Millî İstihbarat Teşkilatı olan Millî Emniyet Hizmetleri Riyaseti ile ilgili yazışmaların tarih ve imzaları üzerinde özellikle çalıştığını belirtti. Said-i Nursî'nin 1929 yılından başlayarak öldükten sonra da takip edilerek fişlendiği söyleyen Gürsoy, MAH, bugünkü adıyla MİT'e ait 22 belge mevcut olduğunu vurguladı.
Gürsoy, Mektuplar, kitap katalogları, gazetelere gönderilen açıklamalar, dağıtılan bildiriler, aramalarda ele geçirilen yayınlar, bir doçentin Risale-i Nurlarla ilgili değerlendirmesinin de suç dosyası içinde yer aldığını söyledi.
SELIŞIK, BİR BAKIMA DP'NİN BÜROKRATIYDI
Gürsoy'un verdiği bilgilere göre; Kara Harp Okulu'ndan mezun olup TSK'nın çeşitli kademelerinde hizmet verdikten sonra 25 Ağustos 1938'de Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti'ne atanan ve 1950-1960 DP iktidarı döneminde de bu görevini sürdüren MAH Başkanı Ziya Selışık belgelerde en çok dikkat çeken isim olarak gösterildi.
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra kurumun başına getirilen, 13 Temmuz 1965'te yaş haddinden emekli olan Selışık'ın bir bakıma DP'nin bürokratı olduğu ve belgelere göre DP'nin iktidardan düşmesinden sonra Menderes'ten 'düşük' ve 'sakıt' diye bahseden isim olduğu belirtildi.
Selışık, Menderes'in aleyhinde bilgi ve belge toplayan bürokrat olarak tanımlanıyor ve MAH belgelerinde Menderes'i dini siyasete alet etmekle suçlandığı ifade edildi.
Gürsoy, Emniyet Müdürlüğü'nün 6 sayfalık gizli belgelerinde, 'Nurcuların muhtelif vilayetlerdeki temsilcileri, Nur talebelerinin yoğun olduğu iller, kurumlar'ın sıralandığını söyleyerek Emniyet raporlarında da Said-i Nursi'nin hayatı, eserlerinin isimleri, hakkında açılan davalar ve bilirkişilerin görüşleri bulunduğunu vurguladı.
Gürsoy, Emniyet Müdürü'nün asker kökenli olduğuna ve belgelerde bulunan tarihlerin 1950-1960 yılları arasındaki zamanı kapsadığına işaret etti.
İşte yayınlanan o belge:
Nur Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen Risale Haber'de bugün yayınlanan bir habere göre; Cemaatin yayın organlarından biri olan Aksiyon Dergisi'nin Ankara Temsilcisi İdris Gürsoy "Devletin Gizli Belgelerinde Said Nursî Günlüğü" isimli kitabında Demokrat Parti döneminde Said-i Nursi'nin ve ziyaretine gelenlerin fişlendiğini anlattı. O dönemde devlete göre Risale-i Nurlar'ın "suç aleti", Said-i Nursi'nin ise da "Kürt milliyetçiliği fikir ve gayelerini daima din ve tarikat maskesi altında inkişaf ettirmeye' çalışan biri" olarak tanımlandığını belirtti.
Gürsoy, Adnan Menderes döneminde, 1955 yılında bir belgeye göre Isparta'da vali yardımcısı, jandarma komutanı ve emniyet müdürünün fiş komisyonu olarak toplandığın açıkladı ve "Said Nursi'nin de desteğiyle DP yeniden iktidar olmuş. Ne beklersiniz? Fiş komisyonu bu belgeleri tozlu raflara koymalı değil mi? Hayır tam tersi, 'irtica' kampanyalarının da etkisi ile kitaplar toplatılıyor, baskınlar yapılıyor, mektuplarına el konuyor, seyahat hürriyeti engelleniyor. Ziyaretine gelenler sorgulanıyor, fişleniyor. Bazı davalar açılıyor" dedi.
Said-i Nursi'nin demokratik ve yasal yollardan hizmetine devam ettiğini belirten Gürsoy, Başbakan Adnan Menderes ve milletvekillerine yazdığı mektuplarla Demokrat Parti'yi ikaz ettiğini söyledi. Adnan Menderes'e rağmen fişlemelerin yapılması ile ilgili olarak "DP iktidardı ama muktedir değildi" diyen Gürsoy, belgelerde 'MAH' diye geçen Dönemin Millî İstihbarat Teşkilatı olan Millî Emniyet Hizmetleri Riyaseti ile ilgili yazışmaların tarih ve imzaları üzerinde özellikle çalıştığını belirtti. Said-i Nursî'nin 1929 yılından başlayarak öldükten sonra da takip edilerek fişlendiği söyleyen Gürsoy, MAH, bugünkü adıyla MİT'e ait 22 belge mevcut olduğunu vurguladı.
Gürsoy, Mektuplar, kitap katalogları, gazetelere gönderilen açıklamalar, dağıtılan bildiriler, aramalarda ele geçirilen yayınlar, bir doçentin Risale-i Nurlarla ilgili değerlendirmesinin de suç dosyası içinde yer aldığını söyledi.
SELIŞIK, BİR BAKIMA DP'NİN BÜROKRATIYDI
Gürsoy'un verdiği bilgilere göre; Kara Harp Okulu'ndan mezun olup TSK'nın çeşitli kademelerinde hizmet verdikten sonra 25 Ağustos 1938'de Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti'ne atanan ve 1950-1960 DP iktidarı döneminde de bu görevini sürdüren MAH Başkanı Ziya Selışık belgelerde en çok dikkat çeken isim olarak gösterildi.
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra kurumun başına getirilen, 13 Temmuz 1965'te yaş haddinden emekli olan Selışık'ın bir bakıma DP'nin bürokratı olduğu ve belgelere göre DP'nin iktidardan düşmesinden sonra Menderes'ten 'düşük' ve 'sakıt' diye bahseden isim olduğu belirtildi.
Selışık, Menderes'in aleyhinde bilgi ve belge toplayan bürokrat olarak tanımlanıyor ve MAH belgelerinde Menderes'i dini siyasete alet etmekle suçlandığı ifade edildi.
Gürsoy, Emniyet Müdürlüğü'nün 6 sayfalık gizli belgelerinde, 'Nurcuların muhtelif vilayetlerdeki temsilcileri, Nur talebelerinin yoğun olduğu iller, kurumlar'ın sıralandığını söyleyerek Emniyet raporlarında da Said-i Nursi'nin hayatı, eserlerinin isimleri, hakkında açılan davalar ve bilirkişilerin görüşleri bulunduğunu vurguladı.
Gürsoy, Emniyet Müdürü'nün asker kökenli olduğuna ve belgelerde bulunan tarihlerin 1950-1960 yılları arasındaki zamanı kapsadığına işaret etti.
İşte yayınlanan o belge:
Hiç yorum yok