Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Reviews

SHOW_BLOG

Fatih ilçe binasını işgal eden CHP'li gençler anlattı

17 Ocak’ta CHP Fatih ilçe binasını işgal ederek, Erbakan’ın yeğeninin aday gösterilmesine tepki gösteren CHP’li gençler, eylemlerini ve ...

17 Ocak’ta CHP Fatih ilçe binasını işgal ederek, Erbakan’ın yeğeninin aday gösterilmesine tepki gösteren CHP’li gençler, eylemlerini ve beklentilerini anlattı.
Necmettin Erbakan’ın yeğeni Sabri Erbakan’ın CHP’den Fatih Belediye Başkan Adayı gösterilemesine tepki gösteren yüze yakın CHP’li, 17 Ocak günü partilerinin Fatih İlçe Başkanlığı’nı işgal etti. CHP Fatih Gençlik Kolları üyelerinin de içinde olduğu grubun talebi Erbakan’ın adaylığının geri çekilmesiydi.
Sabri Erbakan, henüz aday olduğu ilçeye gelmiş değil. Şu ana kadar ne partisiyle ne de ilçe halkıyla görüşen Erbakan, Fatih’e bugün Mustafa Sarıgül’le birlikte gelecek .
CHP’nin bu çok tartışılan adayını, parti içindeki tartışmaları ve gençliğin neler istediğini 17 Ocak günü yaptıkları eylemle de ses getiren CHP Fatih Gençlik Kolları temsilcilerine sorduk. Sorularımızı Fatih Gençlik Kolu Başkanı Gizem Küçük, Gençlik Kolu üyeleri Şirzad İshak Koyuncu ve Ali Yılmaz yanıtladı.
Fatih'te "Gezi"
Fatih gericiliğin hayli etkin olduğu bir semt. Ancak Gezi Parkı eylemleri esnasında burada büyük yürüyüşler oldu, eylemlere önemli bir destek vardı. Gençler olarak bu sürecin bir parçasıydınız. Bu sürecin Fatih’e nasıl etkisi oldu?Şirzad: Fatih’te 20-25 kişilik bir grup vardı ilk gün. Sonra sokaklara sığmamaya başladık. Bari yürüyelim dedik. Yağmur yağdı, kimse gitmedi. Sonra bir anda Taksim’e yürüyelim dendi. İnanın o kadar insan Taksim’e yürüyerek gidecekti. Birinin çağırmasına gerek yoktu. Zaten halk illallah etmişti, o yüzden çıktı insanlar dışarı.
Gizem: CHP’yi Fatih’te hareketlendirmemin sebebi, Gezi’de içimde biriktirdiklerimdi. Biz burada sıfırdan gençlik kolunu oluşturduk. Artık bir şeyler yapabiliyoruz, dik durabiliyoruz. Ancak bu Fatih’e yayılamıyor çünkü seçim durumundan ötürü engellemeler var. Farklı bir siyasi yönelim var. Örgüt iradesi her zaman ön planda olmalı ancak hayata geçirilemiyor. Biz bu engeli aşamadığımız için çok fazla ilerliyemiyoruz, istediklerimizi yapamıyoruz.
"Erbakan'ı nasıl tanıtacağım?"
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gözaltına alındı. Daha sonra ilçede “Demir istifa” kampanyaları başladı. Bunun yanında CHP, belediye başkanlığına Sabri Erbakan’ı aday gösterdi. CHP içinde sizin gibi buna karşı olan birçok kişi vardı. Onların da mı görüşü alınmadı?
Gizem: Örgüt içinde genel bir sıkıntı vardı zaten. Erbakan, Kasım ayı gibi konuşulmaya başlandı. Ben ilk duyduğumda ilçe başkanımızı aradım, “böyle bir şey söyleniyor, ne yapacağız, ne diyorsunuz” diye sordum. Gençlik Kolu toplantısında da konuşmuştuk. Bize “kesinlikle ilçenin içine sokmam” dendi, “dik duruşumuzu sergileriz” dendi. Çünkü CHP’ye uymayacak bir kişiydi.
Niçin uymuyordu?
Gizem: Bir kere tanımıyoruz. Ne olursa olsun, Necmettin Erbakan’ın yeğeni. Kimlerden oy almak istiyorlar bilmiyorum ama gerçeği varken kimse silüete oy vermez. Tanımıyorken, kendi içimizde bir aday adayımız varken, özellikle örgüte sorulmadan bizim bilgimiz olmadan atanmasından dolayı büyük rahatsızlık duyuyoruz. Ancak tek rahatsız olan Gençlik Kolu değil. Meclis üyelerimiz, örgüt emekçilerimiz de ayaklandı.
Aday hâlâ ilçemize gelmedi bile. Kabullenmiyorum, ama ben bunu Gizem olarak söylüyorum. Çok fazla soru işareti var kafamda. Dışarıya çıktığımızda CHP bu adayı hangi siyasi yöntemle tanıtacak merak ediyorum. Ben broşür dağıtırken Erbakan’ı nasıl tanıtacağım?
"Google'dan tanıdık"
Şirzad: Aslında biz parti olarak zaten atama kültürüne alışkınız. Tamam atama kültürüyle getirdin. Yine bunu sineye çektik, artık istemiyoruz ama ne yapalım. Ama Sabri Erbakan’ı Google’dan tanıdık. Çıkanlara baktık, müsteşarlık yapmış, Özal döneminde, AKP döneminde çalışmış, Milli Selamet Partisi’nin gençlik kollarında çalışmış, üçüncü köprü projesini destekliyor. Tüm bunlara baktığınızda olmayan tek bir şey var: CHP. Gerçekten bu aday neden gösterildi burada bilmiyoruz. Açıklanmasını istediğimiz konu bu. Fatih’te tanınıyordur, eyvallah derim, örgütte tanınıyordur, eyvallah derim. Ama eğer bunun tek sebebi, soyadı Erbakan, biz Fatih’in yukarı tarafında oy alamıyoruz, soyada insanlar oy verirlerse...
Mesele CHP’nin, “sağ bize oy vermiyor, sağcı aday gösterelim” tavrıyla ilgili. Muhafazakar kesim kendi aralarında konuşuyor ve partiler arasında kayıyorlar. Ama zaten sevmedikleri, soğuk baktıkları bir partiye isim için oy vermeleri mümkün değil. En kral CHP’li gidip Saadet’ten aday olsa ben yine oy vermem, benim partim var çünkü. Bize açıklanması gerekiyor Erbakan’ın adaylığının.
"Nasıl kazanırsak kazanalım düşüncesi ahlaksızlık"
Tepki olarak İlçe Başkanlığı’nı işgal ettiniz. Buna nasıl karar verdiniz? İşgal anında neler yaşandı?
Şirzad: İşgal değil sahip çıkma. Erbakan PM’den geçtiktikten sonra herkeste bir boşluk oluştu. Bunu gidip kendi ilçe başkanımızla tartışmaya karar verdik. Aslında görüşme sakin başladı, ilçe başkanı soruları aldı, cevap vermeye başladı. En sonunda “Erbakan’ı destekliyorum, Fatih’i hep beraber alacağız” dedi. Hep beraber dedi ama bizi katmadı orada. Sonra da toplantıyı terk etti. Örgütü dinlemedi, tıpkı Genel Merkez’in dinlemediği gibi.
Aslında şöyle bir durum var, Erbakan’ı destekleyen kişiler var ve bundan bir çıkarları var. O çıkarın peşinden hepsi koşuyorlar. Bizim kimseyle bir çıkar ilişkimiz yok, o nedenle bu adayı reddettik.
Kazanalımda nasıl kazanırsak kazanalım, bu çok ahlaksız bir düşünce... Böyle seçim kazanan bir parti de yok. Bir ideoloji vardır, ona göre hareket edersin. AKP kurulduğu zaman muhafazakarlar, liberaller, merkez sağcılar vardı. Ama AKP hiç bir zaman ideolojisini reddetmedi. MHP, BDP hiç reddetmedi. Ama biz oradan şunu, buradan bunu diye ideolojiden sapıp duruyoruz. CHP’li gençleri isyana sürükleyen de bu.
Burada sıkıntı olan şu, Gezi sürecinden ders alındı dedi CHP. Biz ders aldık. Ama Gezi’den ders alınmamış olarak görülüyor. CHP’nin bu sürecin Çarşı’sı olması gerekirdi.
"İkna olmazsak çalışma yapmayız"
Gizem: Genel Merkez böyle bir aday çıkarıyorsa stratejisini belirlemiştir diye düşünüyorum. Sen buraya Erbakan’ı, Ankara’ya MHP, Hatay’a AKP’yi getiriyorsan, vardır bir bildiğin. Ama her şeyden önce örgütünün haberi olması gerekir, biz bu yöntemle gidiyoruz. Biz ikna olacağız ki, Erbakan’ı dışarıda savunalım. Ben hâlâ Erbakan için dışarıda nasıl çalışacağım bilmiyorum. Yani ikna olmazsak çalışma yapmayacağız.
Şirzad: Bu işgale karşı bir direniştir. Parti bizim ve işgal edilmeye çalışılıyor.
Gizem: Ben ilk defa 17 Aralık sabahında “Fatih bizim” dedim. Ne zaman ki Erbakan dendi, ağlamaya başladım. Sinirlerim boşaldı, ilk defa seçimden önce ağladım. Yani biz o kadar azimliydik ki, Fatih’e CHP bayrağını biz gençler dikeceğiz dedik, uyumayacağız dedik. 29 Mart gecesine kadar çalışıyoruz dedik. Ama sonra çöktük.
Şirzad: Fatih Belediyesi’nde yolsuzluklar var. Fatih “beni AKP’den kurtar” diye bağırıyor. Ama biz nasıl yapacağımızı bilmiyoruz.
"Bana kalsa tüm yönetim değişmeli"
CHP’nin siyasi kültürünü değiştirme iddianız var, ondan “kimse istifa etmesin” diyorsunuz.
Gizem: Benim söylediğimin tamamen olması için bütün yönetimin değişmesi lazım. MYK’nın değişmesi lazım, PM’nin değişmesi lazım, milletvekillerinin değişmesi lazım, hepsinin değişmesi lazım. Ben böyle görüyorum. Adım adım gidiyor, hâlâ herkes kendi kafasında ya da nereden bir şey alırım gözüyle baktığı için Kılıçdaroğlu ABD’ye gitti, Sarıgül gitti. Artık gitsinler de nasıl olursa olsun diyorlar. Ama biz öyle diyemiyoruz.
Ali: “Herkes için CHP”... Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle bu sloganla başka bir sürece gidildi. Sağcı adaylar ya da ABD olayları bundan oluyor. Bunlar daha önce de denendi, başarısız oldu. Bence şimdi de başarısız olacak. Ama biz maalesef Genel Merkezi etkileyecek güçte değiliz şu anda. Beğenmesek de aldıkları kararları uygulamakla mükellef durumda kalıyoruz. Neslihan Koçaslan - soL

Hiç yorum yok

Latest Posts