Yazıyı yazmadan önce en çok düşündüğüm şey, “Ulan! OHAL var. Eskiden olsa üç gün gözaltı yerdik de şimdi 30 güne kadar yolu var” oldu. ...
Yazıyı yazmadan önce en çok düşündüğüm şey, “Ulan! OHAL var.
Eskiden olsa üç gün gözaltı yerdik de şimdi 30 güne kadar yolu var” oldu.
Başlıkta Deniz Naki’nin adını andıktan sonra ise bir rehavet
geldi. Potansiyel bir hain olmanın gönül rahatlığıyla yazıyorum.
Çünkü düşününce, yetişkin bir Türkiye vatandaşının hain olma
süresi 60 dakikaya kadar indi. Elhamdülillah.
Müjde! Delirdik
Ülkedeki iklimin ayazından spor da nasibini alıyor. Eğer bir
sporcu; medya malzemesi olmanın ya da maç sonu saçmalamalarının dışına çıkmak
isterse bir şekilde lince mahkum oluyor.
Bu “Evet” kampanyasına katılan Emre Belözoğlu için de, Arda
Turan için de böyle. Bu futbolcular “Evet” diyemez mi? İstedikleri gibi
diyebilirler.
Tıpkı Ergin Keleş, Mehmet Okur ve Ekpe Udoh’un Atatürk
sevgilerini dile getirebildiği gibi.
Tıpkı Deniz Naki’nin Afrin’deki savaş için yaptığı çağrı
gibi.
Evet. Hepsi aynı kümede. Hepsi hayatta durmak istedikleri
yerlerle ilgili mesajlarını paylaştı.
Hani herkes arkadaş, hani devlet büyükleri henüz
kandırılmamışken ve kimse hain değilken bir sorun yoktu da şimdi mi sorun var?
Bir fikre hasılın, bir ideolojiyi savunanın tehlikeli olup
olmadığı, ülkeyi yönetenlerin ruh haline mi bağlı?
Gerçekten anlamadığım için soruyorum?
Hepten mi delirdik yoksa rapor yeni mi ulaştı?
Mecbur değiliz
Biz, bize gerginlik ve kutuplaşma dayatılıyor diye bu
çılgınlığa boyun eğecek değiliz.
Biz, bizimle aynı görüşte olmayanları hainlikle suçlamak
zorunda değiliz.
Biz, ölümü görüp sıtmaya razı olmak zorunda değiliz.
Biz, eskiden daha özgürce konuşabilirken, şimdi ‘konjonktür’
değişti diye sözlerimizi yumuşatmak zorunda değiliz.
Biz, ülke nasıl bir süreçten geçerse geçsin, sınırsız
özgürlüğümüzden ve kişisel hakların savunulmasından taviz vermek zorunda
değiliz.
Hem ülke 90 yıldır ne zaman normalleşti ki zaten?
Deniz Naki’ler Arda Turan’lar ve hazırun istediği her şeyi
anayasal çerçevede söyleyebilir ve ihlal etmediği sürece cezalandırılamaz.
Hiçbir koşulda linç edilemez, dışlanamaz.
Hainliğe devam
Gelinen noktada ise ülkemizde söz hakları şu şekilde sıralanıyor:
Devletini sev, iktidarı öp ve gülümse: Arda Turan
Atatürk’ü sev, iktidarı eleştir ve dışlan : Mehmet Okur
Gülen’i sev, iktidarı eleştir ve pasaportu yak: Enes Kanter
“Zaten Kürt. Kronik hain”: Deniz Naki
Bu yazıyı okuyanların büyük çoğunluğu bu dördünden biriyle
paydaştır. Normalleşmemiz ve yaşayabilirliğimiz dördünün de ifade özgürlüğünü
ve tenkite açıklığını savunmaktan geçiyor. Gerisi fasa fiso. Savunmada top
çevirme.
Üstat Ahmet Kaya doğru konuştu ama yeri değildi
Çocuğunuz bir gün size “Y.vşak nedir” diye sorarsa sakın bit
yavrusu demeyin. Önce ona kızın (ayıp sonuçta), sonra yukarıdaki sözü okutun.
Yazık sabinin bile midesi bulanır. Çünkü bu mantıkla Deniz Naki bu sözleri
Oslo-Dolmabahçe görüşmeleri döneminde dillendirseydi, sportmenliğe aykırı
hareketten bir maç men cezası alırdı. Ama şimdi sırası değil nihayetinde!
Naki susması gereken zamanda konuştuğu için Profesyonel
Futbol Disiplin Kurulu’nun (PFDK) gazabını tadıyor.
Ceza dağıtımında adaleti hep sorgulanan bir kuruldur PFDK.
Ama Deniz Naki kararı kurulun kariyer zirvesi olabilir.
Oyuncuya, hakkındaki kararda dayanak gösterilen,
talimatnamenin 42/1-a ve 35/4. maddeleri uyarınca, en fazla sekiz maç men ve
bir miktar para cezası verilebilirdi. Ama bu yetmemişti. Oradan abilerimize
fişek gibi bir 4/2 maddesi sipariş edildi.
Maddedeki ifade ise şu: “Bu talimatta belirtilen disiplin
cezaları temel cezalardır. Özel şartların varlığı halinde, bu cezalar
ağırlaştırılabilir ya da hafifletilebilir.”
Allah’tan ülkede idam cezası yok. Yoksa federasyon değil
lisansı yırtmak ipe bile götürür alimallah.
Kararın bildirisinde ise ayrı bir şov sahneleniyor. Gerekçe
olarak ‘ayrımcılık ve ideolojik propaganda’ ifadesi kullanılıyor.
Peki bu mantıkla;
Attığı golden sonra ‘Rabia işareti’ yapan ‘Nigga’ Emre
Belözoğlu’nun, PFDK’ya nasıl bir savunma hazırlaması gerekiyor?
Ya da “Evet” kampanyasında safları sıklaştıran Arda Turan’ın
propagandası talimatnamenin hangi bendine denk geliyor?
İnsanların ifade özgürlüklerini ya topyekün savunacağız ya
herkese eşit adaletli olacağız.
Naki’nin çetelesi
31 Ocak 2016
26 Ağustos 2017
8 Ocak 2018
Her yıl bir şekilde saldırıyla karşılaştı Naki. Kimliği
belirsiz ya da belirli, meslektaş veya maganda, bir şekilde bu saldırı oldu.
Artık ‘a’ deseydi de ‘gol’ deseydi de pek bir şey
değişmeyecekti.
Ya susacaktı, ya bavuluna canını koyup kaçacaktı.
Bize kekre, Turan’lara tatlı vatan, artık Deniz Naki’ye acı.
Barışta görüşmek üzere Deniz.
(BURAK KILIÇ – DİKEN.COM)