Devlet yetkililerinin vergiden kaçınma yoluna gittiklerini ortaya çıkaran belgeler, dünya liderlerini zor duruma düşürüyor ve bazı istifal...
Devlet yetkililerinin vergiden kaçınma yoluna gittiklerini
ortaya çıkaran belgeler, dünya liderlerini zor duruma düşürüyor ve bazı
istifalara yol açıyor.
Bu furyanın ilki Panama Papers’la gerçekleşti. Eski
İngiltere Başbakanı David Cameron’ın canlı yayında zor anlar yaşadığına şahit
olduk.
Türkiye’ye bakan yönü ise Paradise Papers’la döküldü ortaya.
Başbakan Binali Yıldırım, oğulları adına Malta’da açılan paravan şirketlerle
vergiden kaçındığını gösteriyordu belgeler.
Ancak Yıldırım, “Denizcilik küresel bir iş, gizlimiz
saklımız yok” diyerek kendini savundu.
Türkiye için en büyük gündemi yaratan gelişme ise, CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kasım 2017'de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın
oğlu, kardeşi, dünürü ve eniştesinin, vergi cenneti olarak bilinen Man
Adası'nda kurulan bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiği iddiasıydı.
Deyim yerindeyse ortalığı karıştıran bir iddiaydı bu...
Kılıçdaroğlu, Man Adası devletinde bir sterlinlik Bellway
şirketi kurulduğunu söylüyordu ve 2011 ve 2012 yıllarında 15 milyon Euro para
aktarıldığını açıklıyordu bu şirketten Erdoğan'ın yakınlarına.
Erdoğan, belgelerin sahte olduğunu iddia ederken, savcılık
hemen soruşturma başlatmıştı. CHP ise belgeleri Ankara Başsacvılığına teslim
etmişti. Ancak bugüne kadar belgelerin sahte olduğunu resmiyete döken hiçbir gelişme
yaşanmadı.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, aksine
takipsizlik kararı verildi soruşturmada…
Burak Erdoğan (Tayyip Erdoğan’ın oğlu), Mustafa Erdoğan
(Erdoğan’ın kardeşi), Osman Ketenci (Dünür), Ziye İlgen (Eniştesi).
Kararda, şüphelilerin Man Adası’ndaki Bellway şirketine para
göndermedikleri belirtiliyor.
Bu şirketten ise Halk Bankası Galata Ticari Şubesi’nden 15
milyon doların soruşturmada ismi geçen 5 şüphelinin hesaplarına gönderildiği
aktarılıyor. Ancak, 15 milyon doların kaynağının nereden olduğuna dair bir
saptama yok. Buna rağmen “kara para yoktur” deniliyor.
Ve savcılığın tespitleri arasında Kılıçdaroğlu’nun
açıkladığı banka dekontlarının gerçek olduğuna dair tespit dikkat çekerken,
şüphelilerin hesaplarına gönderilen milyon dolarlarla ilgili “vergi kaçırma
suçu” olup olmadığını belirlemeye başsavcılığın değil, ilgili vergi dairesinin
yetkili olduğu kaydediliyor.
Kararda, 2011-2012’de aktarıldığı tespit edilen 15 milyon
dolarla ilgili vergi cezasının 5 yıllık zaman aşımı olduğuna işaret ediliyor.
Bu da, İstanbul’daki vergi dairesinin, Erdoğan’ın yakınları
hakkında vergi cezası kesip kesmediği sorusunu gündeme getiriyor.
MASAK ve Halk Bankası’nın verdiği yanıtta, Bellway
şirketinin Halk Bankası Galata Ticari Şubesi’nde bulunan hesabından 5 isme şu
paralar gönderiliyor:
-15 Aralık 2011 tarihinde Ziya İlgen’in Albaraka Türk
hesabına 2 milyon 500 bin USD.
-15 Aralık 2011 tarihinde Mustafa Erdoğan’ın Albaraka Türk
hesabına 2 milyon 500 bin USD.
-26 Aralık 2011 tarihinde Ziya İlgen’in Albaraka Türk
hesabına 1 milyon 250 bin USD.
-26 Aralık 2011 tarihinde Mustafa Erdoğan’ın Albaraka Türk
hesabına 1 milyon 250 bin USD.
-27 Aralık 2011 tarihinde Osman Ketenci’nin Albaraka Türk
hesabına 1 milyon 250 bin USD.
-27 Aralık 2011 tarihinde Mustafa Gündoğan’ın Vakıflar
Bankası hesabına 1 milyon 250 bin USD.
-28 Aralık 2011 tarihinde Mustafa Gündoğan’ın Vakıflar
Bankası hesabına 250 bin USD.
-28 Aralık 2011 tarihinde Osman Ketenci’nin Akbank hesabına
1 milyon USD.
-29 Aralık 2011 tarihinde Burak Erdoğan’ın Garanti Bankası
hesabına 1 milyon 450 bin USD.
-4 Ocak 2012 tarihinde Burak Erdoğan’ın Garanti Bankası
hesabına 2 milyon 300 bin USD.-Halk Bank, 17 Ocak 2012 tarihinde ise Mustafa
Gündoğan’ın Bellway şirketinin İstanbul Galata Ticari Şubesi’ne 30 bin USD.
Hiç yorum yok