"Mevcut durum ve görevlerimiz" diye başlardı o yazılar ve "son tahlilde" diye biterdi hepsi de...

Ve hepsi de,

aslında hiç bir işe yaramayacak gereksiz bir sürü cümlenin alt alta dizilmesinden ibaret,

gerçeklikle, sınıfla ve halkla bağları hep kopuk

ve buna benzer daha bir sürü özellikleri nedeniyle

"şöyle bir" bile olsa, asla okunmamaları, dikkate alınmamaları gereken

ve şimdilerde her aklıma geldiklerinde beni güldüren

tuhaf, absürd, komik ve gerçekten zavallı metinlerdi...

Fakat biz, bütün bunlara rağmen,

bu metinlerin hepsini hem de deli gibi dikkate alıp okur

ve okurken de,

sanki en fazla okuma biter biter bitmez devrimin gerçekleşeceğini zannederdik.

Ama o devrim, onyedisindeki bir çocuk ellidokuz yaşına gelinceye kadar bir türlü gerçekleşmedi.

Aradan geçen kırk küsur yılın bana öğrettikleri arasında, devrimin neden gerçekleşmediği de var artık.

Devrimin gerçekleşmesi imkansızdı, çünkü o yazıların hep birer partisi ya da grubu vardı sahiplenme noktasında.

Dolayısıyla, her partinin ya da grubun kendi devrimi...

Yani aslında bu ülkede sosyalist bir devrimin gerçekleşmemesinin asıl ve temel nedeni,

kerametleri kendilerinden menkul o gruplar ve partilerle, onların "devrim programları"ydı.

Ve o gruplarla o partiler, belki de kılı kırk yararak hazırladıkları o programlarının

aslında birer devrim yapmama programları olduklarının

hiç bir zaman farkına varamayacaklardı.

İşte bu yüzden ben,

"Sosyalizmden vazgeçerek sosyalizme kucak açmak ya da "Taşlaşan Marksizm" üzerine notlar... (1-2)" başlıklı yazımın sonunda,

biraz haklı, biraz da pişmanlıkla;

"Sosyalizm ve devrim, inkar etmeden, cıvıklaşmadan ve revizyon şarkılarından uzak durarak yeni şeyler duymak istiyor" dedim.

Yani bir başka deyişle; "Mevcut durum ve görevlerimiz" diye başlamayan ve "son tahlilde" diye bitmeyen "yeni şeyler"

Biliyorum ki, işte bu "yeni şeyler" yolunu açacaktır bu ülkede devrimin.

Kısacası, bütün yakıcılığıyla, "Mevcut durum ve görevlerimiz" diye başlamayan ve "son tahlilde" diye bitmeyen "yeni şeyler"e ihtiyacımız var! Yani devrime... (HAYRİ GÜNEL)
Daha yeni Daha eski