Kobani Davası'nın 83'üncü duruşmasında karar açıklandı. Eski, HDP Eş Genel başkanları Demirtaş'a 42, Yüksekdağ'a 30 yıl hapis cezası verildi. Kışanak ve Tuncel hakkında ise tahliye kararı çıktı. Açıklanan karara ise tepki yağdı. Yapılan açıklamalarda kararın siyasi olduğu vurgulanırken bir arada yaşamın kurulacağı demokratik bir ülke mücadelesini yükseltme çağrıları yapıldı.
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da yargılandığı Kobani Davası'nın 83'üncü duruşmasında karar açıklandı.
Mahkeme heyeti kararı okurken, avukatlar alkışlar eşliğinde salonu terk etti. Duruşma, Ankara'da bulunan Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülürken iki sanığın hazır bulunduğu duruşmada avukatların erteleme talebi reddedildi.
Türkiye'nin pek çok şehrinden 300'e yakın avukatın ve yüzlerce yurttaşın izlemeye geldiği duruşmanın görüleceği Sincan Cezaevi önünde onlarca çevik kuvvet aracı, TOMA araçları, yüzlerce çevik kuvvet polisi ve özel harekât polisleri de konuşlandırıldı.
Katılımın yoğun olduğu duruşmaya, DEM Parti eş genel başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, SOL Parti Sözcüsü İlknur Başer, CHP heyeti, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eş genel başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, EMEP Milletvekili Sevda Karaca’nın yanı sıra 200’ü aşkın avukat ve10’u aşkın baro başkanı da katıldı.
Duruşma öncesinde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan, “Verilecek kararın önümüzdeki dönem Türkiye'nin hangi hatta gideceğinin de göstergesi olacağına şahitlik edeceğiz” ifadelerini kullanırken Tülay Hatimoğulları ise “Bu davada verilecek karar, siyaseten yenemediğini yargı sopasıyla yenmeye çalışan bir anlayışa karşı bir karar olacaktır. Ya da bu ülkeyi karanlık dehlizlere sürükleyecektir” dedi.
MAHKEMEDE CEZA YAĞDI
Mahkeme sanıkların son sözlerini aldıktan sonra 130 sayfalık kararını açıkladı.
Kararda şu ifadeler yer aldı:
• Eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’a 28 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ancak mahkeme başkanı, Demirtaş ile ilgili kararı okurken duruşmaya 5 dakika ara verdi. Ara sonrası Demirtaş’ın cezası 42 yıla çıkarıldı.
• Eski HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, ayrı ayrı suçlardan toplamda 30 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
• Gültan Kışanak’a ise "örgüt üyeliği" suçlaması ile 12 yıl hapis cezası verildi. Kışanak'ın tahliyesine karar verildi.
• Sebahat Tuncel "örgüt üyeliği" iddiasıyla 12 yıl ceza aldı. Tuncel'in tutukluluk süreci göz önünde bulundurularak, tahliye edilmesine karar verildi.
• Sırrı Süreyya Önder hakkında beraat kararı verildi.
• Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’e "örgüt üyesi olmak" suçlamasıyla 10 yıl hapis cezası verildi.
• Ali Ürküt için 13 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
• Alp Altınörs’e, iki ayrı suçtan 24 yıl hapis cezası verildi.
• Aynur Aşan'a, 9 yıl hapis cezası verildi. Aşan'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
• Sanıklardan Altan Tan, Ayhan Bilgen, Aysel Tuğluk ve Bircan Yorulmaz hakkında ise beraat kararı verildi.
• Ayla Akat Ata “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçundan beraat etti. Ancak Ata “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan ise 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Ayla Akat Ata'nın tahliyesine karar verdi.
• Bülent Parmaksız'a, tutukluluk halinin devamıyla birlikte, birden fazla atılı suçlamadan toplamda 23 yıl hapis cezası verildi.
• Kobani davasının en genç sanığı Can Memiş hakkında beraat kararı verildi.
• Cihan Erdal, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Suç işlemeye tahrik suçundan ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
• Dilek Yağlı hakkında 16 yıl hapis ve tutukluluk halinin devamı kararı verildi.
• Emine Ayna’ya silahlı terör örgütü üyeliği suçundan 10 yıl hapis cezası verildi.
• Emine Beyza Üstün hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğü" suçlamasında beraat kararı verildi.
• Gülfer Akkaya ve İbrahim Bilici hakkında beraat kararı verildi.
• Günay Kubilay’a ise 16 yıl hapis cezası verildi. Ayrıca suç işlemeye tahrik suçundan da 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
• Meryem Adıbelli’ye ise 9 yıl hapis cezası verildi. Adıbelli'nin tahliyesine karar verildi.
• Mesut Bağcık ise "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan beraat etti. Bağcık, "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan ise 9 yıl hapis cezası aldı.
• Nazmi Gür'e "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yardım" suçundan 18 yıl, "suç işlemeye tahrik" suçundan ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Gür'ün tutukluluk halinin devamına karar verildi.
• Nezir Çakar’a 9 yıl hapis cezası verildi.
• Pervin Oduncu, hakkında ise 18 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme İndirim ve ertelemeye gitmedi. Tutukluluk halinin devamına karar verildi.
• Zeynep Karaman ve Zeynep Ölbeci'nin tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Siyasi isimler ve partiler, Ankara'da görülen ve eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da yargılandığı Kobani Davası’nda kararlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kobani Davası’nda açıklanan karara ilişkin, "Biz bu kararı tanımıyoruz. Kobani kumpas davasında yargılananlar; kadınların, gençlerin, Kürtlerin, halkların kalbinde beraat etmişlerdir, özgürlerdir" dedi.
REJİME KARŞI MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM
Tuncer Bakırhan şöyle konuştu: "Kara bir leke sürüldü. Çetelerin mafyaların serbest bırakıldığı kürtleri asit kuyularında katleden faili meçhul cinayetler işleyenlerin aklandığı ülkede Kürtler cezalandırıldı. Biz bu cezaları tanımıyoruz. Selahattinler, Figenler Kobani Kumpas Davasında yargılananlar, Türkler, Kürtler, gençler ve kadınların gönlünde yüreğinde beraat etmişlerdir, özgürlerdir. 21. yüzyılda’da normalleşme, yumuşama mesajlarının verildiği bu süreçte HDP, Kürt siyasetçiler, devrimciler, demokratlar, siyaset sahnesinden silinmeye çalışılmıştır. 31 Mart’ta Kürtler, emekçiler, adaletsiz düzene, sisteme iktidarın etkisi altındaki bu yargı kararlarına büyük bir cevap verdi. Bu cevabı almayanlar Türkiye’nin geleceğine çok büyük kötülük yapmışlardır. Bizler her zaman olduğu gibi sahada omuz omuza dayanışarak, bu kirli kararları boşa çıkaracağız. Arkadaşlarımızı bir gün mutlaka özgürleştireceğiz. Demokratik bir Türkiye için mücadele edeceğiz. Bu kararı verenler bilsin, bu günler uzak değil. "
SOL Parti de yaptığı açıklamada kararın siyasi olduğunun altını çizdi. Açıklamada, “Kobani davası sonuçları hukuksuzluğun resmidir. Tek adam rejimini yenip; özgür, demokratik, kardeşçe ve barış içinde bir ülkeyi hep birlikte mücadele ederek kuracağız” denildi.
CHP İstanbul Milletvekili-CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, kararların "AKP ve normalleşme sözcüklerinin birbirine mesafesini göstermesi bakımından tarihi olduğunu vurguladı.
Türkiye İşçi Partisi ise karara tepki gösterdi. Dayanışma çağrısında bulundu.
SİYASİLERİN VERDİĞİ BİR KARAR
Davada 10 yıl hapis cezası alan Mardin Büyükşehir Belediyesi Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk de karara tepki gösterdi. Türk, “Bu davanın siyasi bir dava olduğunu başından beri söyledik. Bizler bir vahşet örgütüne karşı düşüncelerimizi ifade ettiğimiz için böyle bir dava açıldı. Bir kesimin toplumsal barışı bozmaya yönelik ötekileştiren politikaları sömürmeye yönelik bir karardır. Bu, mahkemelerin verdiği bir karar değil, siyasilerin verdiği bir karardır" değerlendirmesinde bulundu.
SON SÖZÜ DİRENENLER SÖYLEYECEK
Öte yandan DEM Parti mahkemenin verdiği kararı TBMM Genel Kurulu’nda da protesto etti. DEM Parti Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Sezai Temelli, ‘kara bir gün’ yaşadıklarını belirterek, “Kobani kumpas davasına direnenlere ceza yağdırarak intikam almak isteyenler aslında bu Cumhuriyet’i, bu ülkeyi, bu ülkenin özlemini duyduğu barışı dinamitlemeye devam ediyorlar. Evet bir yandan üzgünüz ama şunu bilin ki öfkeliyiz de. Bu ülkede barış diyenlere, demokrasi diyenlere, bir arada yaşama iradesini ortaya koyanlara bu cezaları verenler aslında en büyük kötülüğü bu ülkeye yapmaktadırlar. Onlar bu kötülüğü yapmaya devam etsinler. Biz direnmeye devam edeceğiz. Son sözü direnenler söyler. Son sözü mutlaka ama mutlaka biz söyleyeceğiz.” dedi.
İÇİŞLERİNE GÖRE ‘ADALET YERİNİ BULDU’
Karar sonrası İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’a göre ise adalet yerini buldu. "Hesabı sorulur demiştik" diyen Turan, şöyle konuştu: “Karar, hapishaneden atılan romantik tweetlerle, hukuku ve adaletin sulandırılamayacağını, kimsenin siyasi emelleri için sokağı tahrik edemeyeceğini, toplumda infiale, tahribata, can kayıplarına sebep olan bir olayı teşvik etmenin “kim olursa olsun” bedeli olacağını gösterdi. Birilerini memnun etmese de adalet yerini buldu, beraat da var ceza da var."
Öte yandan Diyarbakır ve Mardin’de eylem etkinlik yasağı getirildi.
∗∗∗
YARGILANIRKEN MECLİS’İ YÖNETTİ
Kobani Davası’nda yargılanan TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, yargılandığı esnada Meclis’i yönetti. Görüşmelere verilen arada da DEM Parti ve AKP'li milletvekilleri arasında kısa süreli "parmak sallama" tartışması yaşandı. Önder, tartışmanın ardından şöyle konuştu:
“Bir arkadaşımız, parmak salladı. Açılışta hiç bahsetmeden girdim; şu anda 38 kez ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanıyorum. Hakkımızdaki ferman yarım saat, bir saat içinde açıklanmış olacak. Bilinmesi gereken şu ki ben parmak sallanacak bir insan değilim. Bu parmak değil bir gürz olarak başımda sallanırken gelip burada görev ve sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyorum; bana sökmez. Ama bütün arkadaşlarımızın hepsinin hukukunu korumak, gözetmek benim tüm kişisel görüşlerimden ve hassasiyetlerimden daha önde gelir."
***
KOBANİ DAVASI GEÇMİŞİ
Kobani davası, 6-8 Ekim 2014 tarihinde IŞİD'in Kobani'yi kuşatması üzerine Türkiye'nin 35 il ve 96 ilçesinde 37 kişinin hayatını kaybettiği eylemler sonucunda açıldı.
Özellikle Erdoğan'ın 7 Ekim 2014 tarihinde Islahiye'de yaptığı konuşmasında "Kobani düştü düşüyor" demesi üzerine başlayan eylemlerde toplamda 761 kişi de yaralandı.
9 Ekim'de yaptığı açıklamada eylemlerdeki şiddet kullanılmasını eleştiren dönemin HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın PKK lideri Abdullah Öcalan'dan gelen bir mesajını paylaşmasıyla olaylar sona erdi. Bunun üzerine 2014 Ekim ayının sonunda Türkiye, Kobani'ye geçiş için sınırı açtı.
Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kobani olaylarından 6 Ekim 2014 tarihinde HDP Genel Merkez hesabından yapılan "Halkımıza Acil Çağrı" başlıklı açıklamayı sorumlu görerek soruşturma başlattı. Savcılık soruşturmasında dönemin HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve MYK üyeleri şüpheli olarak gösterildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kobani soruşturması sonucunda 30 Aralık 2020 tarihinde 27'si tutuklu toplam 108 şüpheli hakkında iddianame düzenledi. İddianamede, şüpheliler hakkında "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma", "37 kez adam öldürme" ve "31 kez öldürmeye teşebbüs" başta olmak üzere çeşitli suçlardan ceza talep edildi. Toplamda 38 kez ağırlaştırılmış müebbet istendi. Kobani davası, 26 Nisan 2021 tarihinde başladı. Bir ay sonra ise Demirtaş'ın yargılandığı dava dosyası ile Kobani davası birleştirildi. (BİRGÜN)