HIDE
GRID_STYLE
TRUE
SHOW_BLOG

Fazıl Say’ın 1.5 yıl hapsi isteniyor

Twitter’da dini konularda yazıdığı yazılar nedeniyle piyanist Fazıl Say hakkında “dini değerleri alenen aşağılama” suçundan başlatılan soruş...

Twitter’da dini konularda yazıdığı yazılar nedeniyle piyanist Fazıl Say hakkında “dini değerleri alenen aşağılama” suçundan başlatılan soruşturma tamamlandı. Savcı, düzenlediği iddianamede Say’ın 1.5 yıla kadar hapsini istedi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Erhan Gülcan tarafından hazırlanan iddianamede, şikayetçiler arasında daha önce Nedim Gürsel’in “Allahın Kızları” ve Richard Dawkins’in “Tanrı Yanılgısı” kitapları için de suç duyurusunda bulunan Ali Emre Bukağılı ileTuran Gümüş ve Orkun Şimşek yer aldı. Ayrı ayrı sunulan dilekçelerde Fazıl Say’ın twitter’daki yazılarında İslam dinine ve bu dine mensup müslümanlara yönelik ağır hakaretler ederek dini değerleri alenen aşağıladığı öne sürüldü.

Fazıl Say’ın 15 Mayıs’ta savcıya verdiği ifadesinde, yazıların bir kısmını kendisinin yazdığını ancak çoğunu başka kişilerden alıntı olduğunu, bunların hiçbirinde aşağılama ve hakaret kastı bulunmadığını tam aksine dini değerleri istismar eden kişilerden rahatsız olduğunu belirtmek istediğini söylediği anlatıldı. Yazılarını sadece özel olarak takip etmek isteyen kişilerin görebileceği için aleniyet unsurunun gerçekleşmediğini belirten Say’ın amacının bir sanatçı ve birey olarak düşüncelerini twitter’da kendisini takip edenlerle paylaşmak olduğunu, bunu da ifade özgürlüğü çerçevesinde kamu barışını tehlikeye düşürmeden beyan ettiğini söylediği belirtildi.

Aşağılamak kastıyla yazılmıştır

İddianamede, Say’ın ifade özgürlüğü çerçevesinde bir eleştiriden ziyade insan ilişkilerinin gelişmesine yarayan kamusal tartışmaya hiçbir katkıda bulunmayan ve üç büyük dinin mensuplarının ortak değerleri olan Allah, cennet ve cehennem gibi kavramlara yönelik hislerini nedensiz yere inciterek ve bu kavramların anlamsız, gereksiz ve değersiz olduğu kanaatini uyandıracak şekilde dini değerleri aşağılamak kastıyla yazıldığı kanaatine varıldığı ifade edildi. Ayrıca sosyal paylaşım sitelerinin insanların birbirleriyle haberleşmesinde ve kişilerin düşüncelerini kitlelerle paylaşmasında kolaylıkla ulaşılabilir, sınırsız, etkili ve çok önemli yere sahip olması ve şüphelinin twitter hesabına dileyen herkesin hiçbir kısıtlama olmadan girmesi nedeniyle de aleniyet unsurunun gerçekleştiği öne sürüldü.

Yazıların yayınlanmasından sonra ülkemizdeki yazılı ve görsel medyada yazı içeriklerine değişik kesimlerden çok sayıda kişi ve sivil toplum örgütleri tarafından günlerce gösterilen tepki ve tartışmalar da gözönüne alındığında şüphelinin şikayetkonusu yazılarının kamusal barışı bozmaya elverişli olduğu belirtildi. Bu nedenle Fazıl Say’ın TCK’nin 216/3. , 218/1.maddeleri uyarınca “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama ” suçundan 9 aydan 1.5 yıla kadar hapsi talep edildi. Say, önümüzdeki günlerde İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak.

“Otto-Preminger Institut” davası örnek gösterildi

İddianamede İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa Sözleşmesi uyarınca kişilerin din dahil hertürlü konuda düşüncelerini, eleştirilerini özgürce ifadeedebilmesinin temel insan hak ve hürriyetleri kapsamındadeğerlendirilerek güvence altına alındığı ifade edildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “Otto-Preminger Institut” isimli davasının gerekçeli kararında “AİHS’nin 10. maddesindeki hakların kullanılması çeşitli ödevler ve sorumluluklar yüklediğinden, bu sorumluluklar arasında başkalarını sebepsiz yere inciten ve insan ilişkilerinin gelişmesine yarayan kamusal tartışmaya hiçbir şekilde katkıda bulunmayan davranışlardan kaçınmak gerekir bu nedenle, meşru amaçla orantılı bir biçimde dinsel açıdan kutsal sayılan nesnelere yönelik gereksiz saldırıları önlemek ve yaptırıma bağlamak gerekli olabilir” şeklinde kararı da temel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasını gerektiren koşulları da açıkça gösterdiği vurgulandı.

Hiç yorum yok