KCK, Roboskî Katliamı’na ilişkin ABD basınında çıkan haber ile ABD’nin katliamdaki rolünün bir kez daha açığa çıktığını belirterek, ulusal ve uluslar arası kamuoyunu olaya el koymaya çağırdı. KCK ayrıca ABD yönetimine, Türk devletine her türlü yüksek askeri teknoloji sunma politikasından vazgeçerek “Kürt halkının kanının dökülmesine ortak olmama” çağrısında bulundu.
KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Roboski Katliamı’na ilişkin basında çıkan haberlerle ilgili açıklamada bulundu. Türk devletinin, Kürt halkına karşı yürüttüğü topyekun savaş çerçevesinde ‘PKK’ye karşı operasyon’ adı haltında yüzlerce kez sivil insanları hedef aldığı belirtilen açıklamada, ”Köy yakmalar, boşaltmalar, infazlar, faili meçhuller ve daha nice kirli yöntemle adeta Kürt halkından intikam almak istemiştir. Yapılan tüm bu saldırı ve katliamlarda ABD’nin etkili istihbarat ve yüksek teknolojik desteği de alınmıştır” dendi.
‘KATLİAMLAR ABD’DEN ELDE EDİLEN İSTİHBARAT DESTEĞİYLE YAPILDI’
Açıklamanın devamında ABD’nin verdiği destekle son 5 yılda yaşanan sivil katliamlara dikkat çekilerek şöyle dendi: “Özellikle 5 Kasım 2007’de gerçekleşen Erdoğan-Bush görüşmesi ardından geçen 5 yıllık zaman diliminde özellikle ABD’ye ait olan predatör isimli keşif uçakları vasıtasıyla elde edilen istihbarat sonucu gerek Kuzey gerekse Güney Kürdistan’da onlarca Kürt sivil yaşamını yitirmiş, binlerce hayvan telef olmuş, okul, hastane ve benzeri birçok kurum yerle bir edilmiş, yerel halka ait birçok bahçe ile tarla zarar görmüş ve Kürdistan’ın binlerce metrekare arazisi yanarak kül olmuştur. Son bir yılda ise büyük miktarda maddi zararın yanı sıra Kandil-Kortek’te 4’ü çocuk olmak üzere 7 ve Roboskî’de 34 genç sivil insanımızın savaş uçaklarının bombardımanları sonucu yaşamlarını yitirmelerine bu temelde yol açılmıştır. Ne var ki, sömürgeci AKP devleti, yapmış olduğu bu katliamları her seferinde reddetmiş, bir yandan başkalarının üzerine yıkmaya çalışırken, diğer yandan ise yapmış olduğu saldırıların istihbari bilgisini nereden aldığını gizlemeye çalışmıştır.”
‘ABD’NİN ROBOSKİ KATLİAMINDAKİ ROLÜ BİR KEZ DAHA AÇIĞA ÇIKTI’
Hareket olarak yaptıkları birçok açıklamada Türk ordusunun hedef gözetmediğini, sivilleri de katlettiğini, yine ABD’nin ise vermiş olduğu istihbarat bilgileri ile buna ortak olduğunu kamuoyuna duyurdukları belirtilen açıklamada, “Buna karşın sömürgeci Türk devleti her seferinde kamuoyuna yalan-yanlış bilgiler vererek ve istihbarat kaynağının milli olduğunu açıklayarak gerçekleri tersyüz etmiştir” dendi.
“Ancak geçtiğimiz günlerde Amerika’da yayın yapan Wall Street Journal Gazetesi tarafından yayınlanan haberde Roboskî Katliamı’nda istihbaratın predatörler tarafından verildiğinin duyurulmasıyla bu işbirliği bir kez daha açığa çıkmış ve gündeme oturmuştur” denilen açıklamada devamla şunlar belirtildi:
“Şimdi de AKP hükümeti ısrarla istihbarat bilgisinin ABD’den değil de milli kayaklardan elde edilmiş olduğunu iddia etmektedir. Oysa kesin olan gerçeklik şu ki, Güney Kürdistan’da ve sınır hattında Heronlar değil predatörler keşif faaliyetini yürütmektedir. Heronlar iç hatta keşif yapmaktayken, sınırda ise sadece ABD’ye bağlı predatörler keşif yapmaktadır. Bu nedenle istihbaratın ABD’nin predatörleri tarafından verildiği konusu kesindir. Burada ortaya çıkan ve kamuoyuna yansıyan bilgiler, hareketimizin ABD’nin bu katliamlara ortak olduğu yönündeki tespitini doğrulamıştır.
ABD’NİN SİVİL KATLİAMLARA ORTAK OLDUĞU BİR KEZ DAHA GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ’
Bu temelde ABD’nin, kendi çıkarları uğruna, keşif uçakları ve farklı kaynaklarına dayanarak Türk devletine vermiş olduğu istihbarat bilgileri ile sivil Kürt insanlarının katledilmesine ortak olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Açık ki istihbaratı ABD predatörü verirken, vur talimatını veren ise AKP hükümetidir. Bu nedenle hesabı da AKP hükümeti vermelidir.
ULUSLARARASI KAMUOYU OLAYA EL KOYMAYA ÇAĞRILDI
Tüm demokratik kamuoyu ve yurtsever Kürdistan halkı açıkça katledilen bu insanlarımızın uğradığı saldırı karşısında sessiz kalmamalı, etkinlik ve çeşitli aktiviteler göstererek Türk devletinin Kürt halkına dönük bu katliamcı politikasına karşı durmalıdır. Bizler bir kez daha gerek ulusal, gerek uluslararası, gerekse de ABD kamuoyunu bu konuya duyarlı olmaya ve olaya el koymaya çağırırken; ABD devletini ise bir an önce bu politikadan vazgeçmeye ve Kürt halkının kanının dökülmesine ortak olmamaya çağırıyoruz.”
‘ÇATIŞMA VE KAYIPLARDAN AKP İLE ERDOĞAN SORUMLUDUR’
KCK açıklamasının devamında, son zamanlarda artan operasyon ve çatışmalar ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekildi:
“İçinde bulunduğumuz tarihi süreçte AKP’nin politikaları sonucu gelişen operasyonlarda çatışmalar yaşanmakta ve bu çatışmalarda Amanos’da olduğu gibi Türk ordu güçleri de kayıplar vermektedir. Yaşanan bu çatışmalar AKP hükümetinin sorunu çözmeyen, tıkatan ve şiddet ile sonuç almak isteyen politikaları sonucu gündeme gelmiştir ve her iki taraftan yaşanan kayıplardan direk AKP hükümeti ile Tayyip Erdoğan sorumludur. Bilinmelidir ki, Kürt Halk Önderi Başkan Apo üzerinde 10 aydır ağırlaştırılmış bir şekilde devam ettirilen tecrit işkencesi sürdükçe, demokratik Kürt siyasetine dönük olarak sürdürülen siyasi soykırım operasyonları devam ettikçe ve gerilla üzerinde sürdürülen imha operasyonları sürdürüldüğü müddetçe çatışmalar gelişecek ve kayıplar da yaşanacaktır. Bu kayıplar tamamen AKP’nin sürdürdüğü soykırım ve imha politikasının bir sonucu olarak yaşanmaktadır.
‘KÜRT HALKI DİRENİŞİ İLE KAN DÖKME İLE SONUÇ ALINAMAYACAĞINI ORTAYA KOYACAKTIR’
Yıllarca büyük barışçıl çabalar sergilemiş olan Önder Apo üzerinde hiçbir hukuki ve ahlaki anlayışa sığmayan tecrit uygulamasıyla Kürt halkına karşı bir zulüm siyasetini yürüten sömürgeci zihniyet kan dökerek sonuç almak istiyorsa Kürt halkı ve Özgürlük Hareketi de buna karşı direnerek cevap verecek, şiddet ve kan dökme ile sonuç alınamayacağını bir kez daha ortaya koyacaktır.”
ANF NEWS AGENCY
KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Roboski Katliamı’na ilişkin basında çıkan haberlerle ilgili açıklamada bulundu. Türk devletinin, Kürt halkına karşı yürüttüğü topyekun savaş çerçevesinde ‘PKK’ye karşı operasyon’ adı haltında yüzlerce kez sivil insanları hedef aldığı belirtilen açıklamada, ”Köy yakmalar, boşaltmalar, infazlar, faili meçhuller ve daha nice kirli yöntemle adeta Kürt halkından intikam almak istemiştir. Yapılan tüm bu saldırı ve katliamlarda ABD’nin etkili istihbarat ve yüksek teknolojik desteği de alınmıştır” dendi.
‘KATLİAMLAR ABD’DEN ELDE EDİLEN İSTİHBARAT DESTEĞİYLE YAPILDI’
Açıklamanın devamında ABD’nin verdiği destekle son 5 yılda yaşanan sivil katliamlara dikkat çekilerek şöyle dendi: “Özellikle 5 Kasım 2007’de gerçekleşen Erdoğan-Bush görüşmesi ardından geçen 5 yıllık zaman diliminde özellikle ABD’ye ait olan predatör isimli keşif uçakları vasıtasıyla elde edilen istihbarat sonucu gerek Kuzey gerekse Güney Kürdistan’da onlarca Kürt sivil yaşamını yitirmiş, binlerce hayvan telef olmuş, okul, hastane ve benzeri birçok kurum yerle bir edilmiş, yerel halka ait birçok bahçe ile tarla zarar görmüş ve Kürdistan’ın binlerce metrekare arazisi yanarak kül olmuştur. Son bir yılda ise büyük miktarda maddi zararın yanı sıra Kandil-Kortek’te 4’ü çocuk olmak üzere 7 ve Roboskî’de 34 genç sivil insanımızın savaş uçaklarının bombardımanları sonucu yaşamlarını yitirmelerine bu temelde yol açılmıştır. Ne var ki, sömürgeci AKP devleti, yapmış olduğu bu katliamları her seferinde reddetmiş, bir yandan başkalarının üzerine yıkmaya çalışırken, diğer yandan ise yapmış olduğu saldırıların istihbari bilgisini nereden aldığını gizlemeye çalışmıştır.”
‘ABD’NİN ROBOSKİ KATLİAMINDAKİ ROLÜ BİR KEZ DAHA AÇIĞA ÇIKTI’
Hareket olarak yaptıkları birçok açıklamada Türk ordusunun hedef gözetmediğini, sivilleri de katlettiğini, yine ABD’nin ise vermiş olduğu istihbarat bilgileri ile buna ortak olduğunu kamuoyuna duyurdukları belirtilen açıklamada, “Buna karşın sömürgeci Türk devleti her seferinde kamuoyuna yalan-yanlış bilgiler vererek ve istihbarat kaynağının milli olduğunu açıklayarak gerçekleri tersyüz etmiştir” dendi.
“Ancak geçtiğimiz günlerde Amerika’da yayın yapan Wall Street Journal Gazetesi tarafından yayınlanan haberde Roboskî Katliamı’nda istihbaratın predatörler tarafından verildiğinin duyurulmasıyla bu işbirliği bir kez daha açığa çıkmış ve gündeme oturmuştur” denilen açıklamada devamla şunlar belirtildi:
“Şimdi de AKP hükümeti ısrarla istihbarat bilgisinin ABD’den değil de milli kayaklardan elde edilmiş olduğunu iddia etmektedir. Oysa kesin olan gerçeklik şu ki, Güney Kürdistan’da ve sınır hattında Heronlar değil predatörler keşif faaliyetini yürütmektedir. Heronlar iç hatta keşif yapmaktayken, sınırda ise sadece ABD’ye bağlı predatörler keşif yapmaktadır. Bu nedenle istihbaratın ABD’nin predatörleri tarafından verildiği konusu kesindir. Burada ortaya çıkan ve kamuoyuna yansıyan bilgiler, hareketimizin ABD’nin bu katliamlara ortak olduğu yönündeki tespitini doğrulamıştır.
ABD’NİN SİVİL KATLİAMLARA ORTAK OLDUĞU BİR KEZ DAHA GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ’
Bu temelde ABD’nin, kendi çıkarları uğruna, keşif uçakları ve farklı kaynaklarına dayanarak Türk devletine vermiş olduğu istihbarat bilgileri ile sivil Kürt insanlarının katledilmesine ortak olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Açık ki istihbaratı ABD predatörü verirken, vur talimatını veren ise AKP hükümetidir. Bu nedenle hesabı da AKP hükümeti vermelidir.
ULUSLARARASI KAMUOYU OLAYA EL KOYMAYA ÇAĞRILDI
Tüm demokratik kamuoyu ve yurtsever Kürdistan halkı açıkça katledilen bu insanlarımızın uğradığı saldırı karşısında sessiz kalmamalı, etkinlik ve çeşitli aktiviteler göstererek Türk devletinin Kürt halkına dönük bu katliamcı politikasına karşı durmalıdır. Bizler bir kez daha gerek ulusal, gerek uluslararası, gerekse de ABD kamuoyunu bu konuya duyarlı olmaya ve olaya el koymaya çağırırken; ABD devletini ise bir an önce bu politikadan vazgeçmeye ve Kürt halkının kanının dökülmesine ortak olmamaya çağırıyoruz.”
‘ÇATIŞMA VE KAYIPLARDAN AKP İLE ERDOĞAN SORUMLUDUR’
KCK açıklamasının devamında, son zamanlarda artan operasyon ve çatışmalar ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekildi:
“İçinde bulunduğumuz tarihi süreçte AKP’nin politikaları sonucu gelişen operasyonlarda çatışmalar yaşanmakta ve bu çatışmalarda Amanos’da olduğu gibi Türk ordu güçleri de kayıplar vermektedir. Yaşanan bu çatışmalar AKP hükümetinin sorunu çözmeyen, tıkatan ve şiddet ile sonuç almak isteyen politikaları sonucu gündeme gelmiştir ve her iki taraftan yaşanan kayıplardan direk AKP hükümeti ile Tayyip Erdoğan sorumludur. Bilinmelidir ki, Kürt Halk Önderi Başkan Apo üzerinde 10 aydır ağırlaştırılmış bir şekilde devam ettirilen tecrit işkencesi sürdükçe, demokratik Kürt siyasetine dönük olarak sürdürülen siyasi soykırım operasyonları devam ettikçe ve gerilla üzerinde sürdürülen imha operasyonları sürdürüldüğü müddetçe çatışmalar gelişecek ve kayıplar da yaşanacaktır. Bu kayıplar tamamen AKP’nin sürdürdüğü soykırım ve imha politikasının bir sonucu olarak yaşanmaktadır.
‘KÜRT HALKI DİRENİŞİ İLE KAN DÖKME İLE SONUÇ ALINAMAYACAĞINI ORTAYA KOYACAKTIR’
Yıllarca büyük barışçıl çabalar sergilemiş olan Önder Apo üzerinde hiçbir hukuki ve ahlaki anlayışa sığmayan tecrit uygulamasıyla Kürt halkına karşı bir zulüm siyasetini yürüten sömürgeci zihniyet kan dökerek sonuç almak istiyorsa Kürt halkı ve Özgürlük Hareketi de buna karşı direnerek cevap verecek, şiddet ve kan dökme ile sonuç alınamayacağını bir kez daha ortaya koyacaktır.”
ANF NEWS AGENCY