Üniversitelerde süren AKP’nin tasfiye politikalarına karşı bir araya gelen akademisyenler ve akademisyen örgütleri, üniversitelerdeki ilerici, yurtsever, aydınlanmadan yana unsurların tasfiyesine karşı Öğretim Elemanlarını mücadeleye çağırdı.
Son olarak Ege Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesi’nde iki akademisyen hakkında YÖK tarafından soruşturma açılması üzerine, birçok akademisyen örgütü ortak bir basın açıklaması yaparak, akademisyenleri mücadeleye çağırdı.
“Öğretim elemanları mücadele etmeli”
Ankara Tabipler Odası’nda yapılan basın açıklamasına Üniversite Konseyleri Derneği, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği, Ankara Tabipler Odası, Ege Öğretim Elemanları Derneği, Mülkiyeliler Birliği Derneği, Tüm Öğretim Elemanları Derneği, Türk Tabipleri Birliği katılırken, yapılan ortak basın açıklamasında, üniversitelerdeki ilerici, yurtsever, aydınlanmadan yana unsurların tasfiyesine karşı Öğretim Elemanlarını mücadeleye çağırıldı.
Ankara Tabipler Odası’nda yapılan basın açıklamasına Üniversite Konseyleri Derneği, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği, Ankara Tabipler Odası, Ege Öğretim Elemanları Derneği, Mülkiyeliler Birliği Derneği, Tüm Öğretim Elemanları Derneği, Türk Tabipleri Birliği katılırken, yapılan ortak basın açıklamasında, üniversitelerdeki ilerici, yurtsever, aydınlanmadan yana unsurların tasfiyesine karşı Öğretim Elemanlarını mücadeleye çağırıldı.
“Soruşturma furyası hızlanarak sürüyor”
Akademisyen örgütleri adına hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan ÜKD Genel Başkanı Prof. Dr. Nurettin Abacıoğlu, üniversitelerdeki soruşturma furyasının hızlanarak sürdüğünü dile getirdi.
Akademisyen örgütleri adına hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan ÜKD Genel Başkanı Prof. Dr. Nurettin Abacıoğlu, üniversitelerdeki soruşturma furyasının hızlanarak sürdüğünü dile getirdi.
Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Rennan Pekünlü’nün soruşturmalar sonucu görevine son verilmesinin söz konusu olduğunu belirten Abacıoğlu, Akdeniz Üniversitesi’nde ise Prof. Dr. Gülser Öztunalı Kayır hakkında sınava başörtüsü ile giren bir öğrenciyi uyardığı için soruşturma açıldığını ifade etti.
Bunun dışında isminin açıklanmasını istemeyen farklı üniversitelerden çok öğretim üyesinin farklı gerekçelerle soruşturmaya uğradığını vurgulayan Abacıoğlu, hemen tüm öğretim üyelerinin tehdit edilmiş durumda olduğunu söyledi.
“Ortak bir taktik var”
Soruşturmaların ortak bir karar ve taktiğe dayandığına dikkat çeken Abacıoğlu, “Öğrenciler hocalarını şikayet ediyor, dekanlık ve rektörlük ilgili hocayla hiç muhatap olmadan durumu YÖK’e bildiriyor, yandaş öğretim üyelerinden oluşan bir soruşturma komisyonu kuruluyor ve ceza çoktan biçilmiş hale geliyor” dedi.
Soruşturmaların ortak bir karar ve taktiğe dayandığına dikkat çeken Abacıoğlu, “Öğrenciler hocalarını şikayet ediyor, dekanlık ve rektörlük ilgili hocayla hiç muhatap olmadan durumu YÖK’e bildiriyor, yandaş öğretim üyelerinden oluşan bir soruşturma komisyonu kuruluyor ve ceza çoktan biçilmiş hale geliyor” dedi.
“Üniversiteyi dini kuralların etkisi altına alıyorlar”
“Soruşturmalarda amaçlananın, ilerici öğretim üyelerini tasfiye eder veya yıldırırken, üniversiteyi dini kuralların etkisi altında işler hale getirmek ve üniversitenin doğası gereği laik karakterini ortadan kaldırılmak olduğu anlaşılıyor diyen Abacıoğlu, bunun AKP’nin tüm toplumu dini kurallarla biçimlendirme politikası ile uyumuna değindi.
“Soruşturmalarda amaçlananın, ilerici öğretim üyelerini tasfiye eder veya yıldırırken, üniversiteyi dini kuralların etkisi altında işler hale getirmek ve üniversitenin doğası gereği laik karakterini ortadan kaldırılmak olduğu anlaşılıyor diyen Abacıoğlu, bunun AKP’nin tüm toplumu dini kurallarla biçimlendirme politikası ile uyumuna değindi.
AKP iktidarında gerici uygulamalara dikkat çeken Abacıoğlu şöyle konuştu:
“4+4+4 yasası olarak bilinen ve beş yaşındaki çocukları ailelerin elinden alıp imamlara teslim etmeye dayanan facia, kadınların kazanılmış haklarına akıl almaz bir saldırı anlamına gelen kürtaj ile ilgili söylem, tüm kültür kurumlarına mescit yapılması yönündeki irade, bu eylem ve düşüncelerin halifelik kurumuna benzer şekilde Diyanet İşleri Başkanı tarafından bir fetvayla taçlandırılması neye niyetli olduklarını açıkça gösteriyor.Bir kez daha dini inancı olan insanları da rahatsız edecek şekilde neden dini bu şekilde siyasete alet ettiklerini, toplumu dini kurallara göre yönetmeyi amaçlamakla neyi örtmeye çalıştıklarını sormak zorundayız. Hepimiz inançların siyasi suiistimalinin ülkenin stratejik altyapısının uluslararası sermayeye devredilmesinin, geleceğin garantisi olan orman arazilerinin yağmalanmasının, akarsuların özelleştirilmesinin, grevsiz, sendikasız bir emek cehenneminin yaratılmasının, sosyal devletin çökertilmesinin ve ABD gibi kanlı bir devletle işbirliği yapılmasının üstünü örttüğünün farkındayız.”
“Sürece direnen 600 onurlu öğrenci tutuklandı”
Üniversitelerin bilimsel, laik ve aydınlanma yanlısı karakteri nedeniyle daha zor ele geçirildiğini belirten Abacıoğlu, sürece direnen 600 onurlu öğrencinin tutuklu olduğunu dile getirdi.
Üniversitelerin bilimsel, laik ve aydınlanma yanlısı karakteri nedeniyle daha zor ele geçirildiğini belirten Abacıoğlu, sürece direnen 600 onurlu öğrencinin tutuklu olduğunu dile getirdi.
“Öğrencilerin yanı sıra ilerici, yurtsever, aydınlıktan yana öğretim üyeleri kapsamlı bir tasfiye kampanyasının başlangıcı ile karşı karşıyalar” diyen Abacıoğlu, rektörlük seçimleri ile sürecin hızlanacağını vurgularken, süren soruşturmaların sonlandırılmasını, öğrencilerin ise derhal serbest bırakılmasını talep ettiklerini dile getirdi.