Bakanlık, yeni Milli Eğitim Bakanı Dinçer'i överken eski bakanları sert biçimde eleştiren yazıyı AK Partililere postalayınca Nimet Baş 'onur mücadelesi' başlattı.
Radikal'den Ömer şahin'in haberine göre Karamanlı iki hemşeri olan ve Milli Eğitim Bakanlığı görevini birbirinden devralan Ömer Dinçer ile Nimet Baş’ın (Çubukçu) arasına moda deyimle ’fitne’ girdi. Bir internet sitesinde Ömer Dinçer’i överken eski bakanlar Nimet Baş ve Hüseyin Çelik’i eleştiren yazı yayımlandı.
Bakanlık Basın Müşavirliği bu yazıyı Nimet Baş ile birlikte bütün AK Parti milletvekillerine gönderince olanlar oldu. Bir ilçe müdürünü bile görevden alamamakla, ‘attığı imzayı yalamakla’ suçlanan Baş, bunu bir ‘onur’ meselesi yaparak 330 AK Parti milletvekiline mektup gönderdi. Baş, “Baştan sona iftira, hakaret ve aşağılama dolu bu metnin içeriğine bir onur mücadelesi çerçevesinde cevap veriyorum. Sayın Dinçer’in bu hatayı en yakın zamanda düzelteceğine inanıyorum” diyerek konuyu yargıya taşıyacağını söyledi.
AK Parti’deki ‘e-mail’ krizine ‘kamudanhaber’ isimli internet sitesinde yer alan ‘Ömer Dinçer’i Anlamak’ isimli yazı yol açtı. Milli eğitim haberleri veren sitede yer alan yazıda ‘siyasetüstü’ kişilik olarak lanse edilen Bakan Dinçer ile müsteşarından övgüyle söz ediliyor. Bakanlıkta ‘devrim’ yapan Dinçer’in bu göreve Başbakan Erdoğan tarafından ‘bilinçli’ şekilde atandığı savunuluyor. Dinçer övülürken önceki iki eski bakan Hüseyin Çelik ve Nimet Baş ise eleştiriliyor.
Çubukçu’ya taş: Attığı imzayı yaladı
Milli Eğitim Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nce Nimet Baş dahil bütün AK Parti’lilere e-mail ile gönderilen yazıda, “Nimet Hanım döneminde Milli Eğitim Bakanı’nın Borçka İlçe Müdürü’nün geçici görevlendirilmesini iptal etmeye gücü yetmiyordu. Müdür, görevden alma yazısını bile tebellüğ etmeden tekrar Çubukçu’ya o imzayı yalatarak tekrar görevlendirmesini yaptırdı” gibi ifadeler yer alıyor.
Çubukçu: İftira, hakaret var AK Parti İstanbul milletvekili Nimet Baş, bu yazının Basın Müşavirliği’nce gönderilmesinin bakanlığın da yazının içeriğine katıldığı anlamına geldiğini savundu. Baş, “Sayın Vekilim” diye başlayan iki sayfalık bir yazı kaleme alarak elektronik posta ile AK Parti milletvekillerine gönderdi. Olaydan duyduğu üzüntüyü ifade eden Baş, şunları yazdı: “Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ömer Dinçer’e güzelleme, eski Milli Eğitim Bakanları olarak Sayın Hüseyin Çelik ve bana da çirkin ve haksız ithamların yer aldığı bu metnin milletvekillerine gönderilme maksadını anlamakta zorlanıyorum… …Yazıda bazı görevlendirmeleri iptal etmeye çalıştığım ancak buna gücümün yetmediği, nahoş bir ifadeyle attığım imzaları ‘yaladığım’ söylenmektedir. Bu noktada bakan takdirinde ve yasal bir hak olan geçici görevlendirmeleri tamamen insani nedenlerle minimum düzeyde kullandığımı belirtmem gerekir.
Ne benim ne ekibimin zaafı oldu. İhale derdi, rant derdi, para derdi, hırsızlık, namussuzluk bilmedik. Eş, kardeş, akraba, çocuk, hısım ne bakanlıkta cirit attı ne de ihale işlerine bulaştı. Oğlum Devlet Bakanlığı’ndan bu yana makam odamın kapısından içeri bile girmedi. Makamlara şerefle geldim, aynı onurla da ayrıldım… Ben ‘Siyaset üstü’ değilim; siyasetçiyim. Siyaset bakanlığın size gönderdiği metindeki gibi aşağı bir seviyede ise siyaset yapmayalım zaten. Ben birileri tarafından yazılan/yazdırılan bir metin ile kendini ifade etmeye çalışmak yerine sizlere doğrudan bu mektubu göndermeyi doğru buldum. Baştan sonra iftira, hakaret ve aşağılama dolu bu metnin içeriğine bir onur mücadelesi çerçevesinde cevap veriyorum. Sayın Dinçer’in konudan bilgisi olmadığını iyi niyetle taşımakla beraber kendisinin bu hatayı en yakın zamanda düzelteceğine inanıyorum.”
Bakanlık: Yanlışlık oldu
Milli Eğitim Bakanlığı Basın Müşaviri Burcu Eyisoy, krize yol açan söz konusu elektronik postanın yanlışlıkla gönderildiğini ve daha sonra özür dilediklerini söyledi.
Radikal'den Ömer şahin'in haberine göre Karamanlı iki hemşeri olan ve Milli Eğitim Bakanlığı görevini birbirinden devralan Ömer Dinçer ile Nimet Baş’ın (Çubukçu) arasına moda deyimle ’fitne’ girdi. Bir internet sitesinde Ömer Dinçer’i överken eski bakanlar Nimet Baş ve Hüseyin Çelik’i eleştiren yazı yayımlandı.
Bakanlık Basın Müşavirliği bu yazıyı Nimet Baş ile birlikte bütün AK Parti milletvekillerine gönderince olanlar oldu. Bir ilçe müdürünü bile görevden alamamakla, ‘attığı imzayı yalamakla’ suçlanan Baş, bunu bir ‘onur’ meselesi yaparak 330 AK Parti milletvekiline mektup gönderdi. Baş, “Baştan sona iftira, hakaret ve aşağılama dolu bu metnin içeriğine bir onur mücadelesi çerçevesinde cevap veriyorum. Sayın Dinçer’in bu hatayı en yakın zamanda düzelteceğine inanıyorum” diyerek konuyu yargıya taşıyacağını söyledi.
AK Parti’deki ‘e-mail’ krizine ‘kamudanhaber’ isimli internet sitesinde yer alan ‘Ömer Dinçer’i Anlamak’ isimli yazı yol açtı. Milli eğitim haberleri veren sitede yer alan yazıda ‘siyasetüstü’ kişilik olarak lanse edilen Bakan Dinçer ile müsteşarından övgüyle söz ediliyor. Bakanlıkta ‘devrim’ yapan Dinçer’in bu göreve Başbakan Erdoğan tarafından ‘bilinçli’ şekilde atandığı savunuluyor. Dinçer övülürken önceki iki eski bakan Hüseyin Çelik ve Nimet Baş ise eleştiriliyor.
Çubukçu’ya taş: Attığı imzayı yaladı
Milli Eğitim Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nce Nimet Baş dahil bütün AK Parti’lilere e-mail ile gönderilen yazıda, “Nimet Hanım döneminde Milli Eğitim Bakanı’nın Borçka İlçe Müdürü’nün geçici görevlendirilmesini iptal etmeye gücü yetmiyordu. Müdür, görevden alma yazısını bile tebellüğ etmeden tekrar Çubukçu’ya o imzayı yalatarak tekrar görevlendirmesini yaptırdı” gibi ifadeler yer alıyor.
Çubukçu: İftira, hakaret var AK Parti İstanbul milletvekili Nimet Baş, bu yazının Basın Müşavirliği’nce gönderilmesinin bakanlığın da yazının içeriğine katıldığı anlamına geldiğini savundu. Baş, “Sayın Vekilim” diye başlayan iki sayfalık bir yazı kaleme alarak elektronik posta ile AK Parti milletvekillerine gönderdi. Olaydan duyduğu üzüntüyü ifade eden Baş, şunları yazdı: “Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ömer Dinçer’e güzelleme, eski Milli Eğitim Bakanları olarak Sayın Hüseyin Çelik ve bana da çirkin ve haksız ithamların yer aldığı bu metnin milletvekillerine gönderilme maksadını anlamakta zorlanıyorum… …Yazıda bazı görevlendirmeleri iptal etmeye çalıştığım ancak buna gücümün yetmediği, nahoş bir ifadeyle attığım imzaları ‘yaladığım’ söylenmektedir. Bu noktada bakan takdirinde ve yasal bir hak olan geçici görevlendirmeleri tamamen insani nedenlerle minimum düzeyde kullandığımı belirtmem gerekir.
Ne benim ne ekibimin zaafı oldu. İhale derdi, rant derdi, para derdi, hırsızlık, namussuzluk bilmedik. Eş, kardeş, akraba, çocuk, hısım ne bakanlıkta cirit attı ne de ihale işlerine bulaştı. Oğlum Devlet Bakanlığı’ndan bu yana makam odamın kapısından içeri bile girmedi. Makamlara şerefle geldim, aynı onurla da ayrıldım… Ben ‘Siyaset üstü’ değilim; siyasetçiyim. Siyaset bakanlığın size gönderdiği metindeki gibi aşağı bir seviyede ise siyaset yapmayalım zaten. Ben birileri tarafından yazılan/yazdırılan bir metin ile kendini ifade etmeye çalışmak yerine sizlere doğrudan bu mektubu göndermeyi doğru buldum. Baştan sonra iftira, hakaret ve aşağılama dolu bu metnin içeriğine bir onur mücadelesi çerçevesinde cevap veriyorum. Sayın Dinçer’in konudan bilgisi olmadığını iyi niyetle taşımakla beraber kendisinin bu hatayı en yakın zamanda düzelteceğine inanıyorum.”
Bakanlık: Yanlışlık oldu
Milli Eğitim Bakanlığı Basın Müşaviri Burcu Eyisoy, krize yol açan söz konusu elektronik postanın yanlışlıkla gönderildiğini ve daha sonra özür dilediklerini söyledi.