Artık Yeter! Kimsenin Ölmesini İstemiyoruz!
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulunun “Artık Yeter! Kimsenin Ölmesini İstemiyoruz!” başlıklı açıklama metni.
19.06.2012
Yıllardır süren çatışmalar sonucunda gençlerimiz hayatlarını kaybetmeye devam ediyor. Son olarak bugün, Hakkâri Dağlıca’da meydana gelen çatışma sonucunda 8 askerin yaşamını yitirmesi ve 16 askerin yaralanması hepimizi derin bir üzüntüye boğmuştur. Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu olarak öncelikle yaşamlarını yitiren gençlerimizin ailelerine başsağlığı ve geride kalanlara sabır diliyoruz.
Son günlerde yoğunlaşan çatışmalar, Kürt sorununda yıllardır benimsenen çözümsüzlük politikalarının ve Başbakan başta olmak üzere, siyasetçilerin söylediklerinin hiç bir anlamı olmadığını göstermiştir. Son dönemde savaş dilinin barış dilinden daha baskın hale gelmesinin bedelini, bu ülkenin hayatının baharında olan gençleri, daha ne kadar yaşamları ile ödemek zorunda kalacaklardır.
Hakkâri’de yaşananlar, bugüne kadar yaşadığımız acıları daha da derinleştirmiş, Türkiye’nin dört bir yanındaki ocaklara düşen ateş hepimizin yüreklerini dağlamıştır. Yaşamlarının baharında olan, aileleri yoksulluğun pençesinde ayakta kalma savaşı veren gençlerimiz, yine arkalarında gözü yaşlı analar, eşler ve çocuklar bırakmıştır. Yaşanan acılara artık yeter denilmeli, yıllardır akan kan ve gözyaşları artık dinmelidir. Bu acıları dindirmek, annelerin gözyaşlarını durdurmaktan daha acil ne olabilir?
Türkiye’nin yıllardır yaşadığı bu acıları yaşamasının öncelikli sorumlusu olan siyasilerin, daha fazla savaş ve şiddet çığlıkları karşısında “artık kimse ölmesin” talebini daha yüksek sesle dillendirmelerinin zamanı gelmiştir. Yaşanan acılara son verilmesi için, gençlerimizin hayatının baharında ölmesine daha fazla seyirci kalamayız, kalmamalıyız.
Yıllardır toplumun vicdanında ve hafızasında silinmesi zor, derin izler bırakan bu acıların artık son bulmasını istiyoruz. Türkiye bugüne kadar savaşın bedelini en ağır şekilde ödemiştir. İntikam çığlıklarının, savaşların ve bombaların sorunları çözmek yerine daha da derinleştirdiği ve çözümsüzlüğü dayattığını bugüne kadar yaşanan deneyimler üzerinden görmek mümkündür.
Savaşın değil, demokratik, barışçıl çözüm yollarının gündem olması için herkesin sağduyulu olması gereken bir dönemden geçiyoruz. Özellikle siyasilerin toplumda karşılıklı kin, nefret ve düşmanlık duygularını pekiştirecek açıklamalar yapmak yerine, barış ve kardeşlik duygularının güçlendirilmesi için somut adımlar atmalarını bekliyor, artık gencecik çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz!
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu olarak son dönemde yaşanan acı gelişmelerden duyduğumuz üzüntü ve endişeyi dile getiriyor, uzun süredir devam eden çatışmalarda yaşamlarını kaybeden gençlerimizin ailelerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz.
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulunun “Artık Yeter! Kimsenin Ölmesini İstemiyoruz!” başlıklı açıklama metni.
19.06.2012
Yıllardır süren çatışmalar sonucunda gençlerimiz hayatlarını kaybetmeye devam ediyor. Son olarak bugün, Hakkâri Dağlıca’da meydana gelen çatışma sonucunda 8 askerin yaşamını yitirmesi ve 16 askerin yaralanması hepimizi derin bir üzüntüye boğmuştur. Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu olarak öncelikle yaşamlarını yitiren gençlerimizin ailelerine başsağlığı ve geride kalanlara sabır diliyoruz.
Son günlerde yoğunlaşan çatışmalar, Kürt sorununda yıllardır benimsenen çözümsüzlük politikalarının ve Başbakan başta olmak üzere, siyasetçilerin söylediklerinin hiç bir anlamı olmadığını göstermiştir. Son dönemde savaş dilinin barış dilinden daha baskın hale gelmesinin bedelini, bu ülkenin hayatının baharında olan gençleri, daha ne kadar yaşamları ile ödemek zorunda kalacaklardır.
Hakkâri’de yaşananlar, bugüne kadar yaşadığımız acıları daha da derinleştirmiş, Türkiye’nin dört bir yanındaki ocaklara düşen ateş hepimizin yüreklerini dağlamıştır. Yaşamlarının baharında olan, aileleri yoksulluğun pençesinde ayakta kalma savaşı veren gençlerimiz, yine arkalarında gözü yaşlı analar, eşler ve çocuklar bırakmıştır. Yaşanan acılara artık yeter denilmeli, yıllardır akan kan ve gözyaşları artık dinmelidir. Bu acıları dindirmek, annelerin gözyaşlarını durdurmaktan daha acil ne olabilir?
Türkiye’nin yıllardır yaşadığı bu acıları yaşamasının öncelikli sorumlusu olan siyasilerin, daha fazla savaş ve şiddet çığlıkları karşısında “artık kimse ölmesin” talebini daha yüksek sesle dillendirmelerinin zamanı gelmiştir. Yaşanan acılara son verilmesi için, gençlerimizin hayatının baharında ölmesine daha fazla seyirci kalamayız, kalmamalıyız.
Yıllardır toplumun vicdanında ve hafızasında silinmesi zor, derin izler bırakan bu acıların artık son bulmasını istiyoruz. Türkiye bugüne kadar savaşın bedelini en ağır şekilde ödemiştir. İntikam çığlıklarının, savaşların ve bombaların sorunları çözmek yerine daha da derinleştirdiği ve çözümsüzlüğü dayattığını bugüne kadar yaşanan deneyimler üzerinden görmek mümkündür.
Savaşın değil, demokratik, barışçıl çözüm yollarının gündem olması için herkesin sağduyulu olması gereken bir dönemden geçiyoruz. Özellikle siyasilerin toplumda karşılıklı kin, nefret ve düşmanlık duygularını pekiştirecek açıklamalar yapmak yerine, barış ve kardeşlik duygularının güçlendirilmesi için somut adımlar atmalarını bekliyor, artık gencecik çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz!
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu olarak son dönemde yaşanan acı gelişmelerden duyduğumuz üzüntü ve endişeyi dile getiriyor, uzun süredir devam eden çatışmalarda yaşamlarını kaybeden gençlerimizin ailelerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz.