Dağlıca’daki çatışmaların ardından siyasi partiler ve kitle örgütleri silahların susması için çağrılar yapmaya devam ediyor. Demirtaş'ın PKK'ye ve devlete seslenerek "silahları susturun" demesinin yanı sıra İHD ve TİHV de ortak bir açıklamayla demokratik ve barışçıl çözüm için gerekli adımların atılması çağrısı yaptı.Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, "Savaş değil barış çağrıları karşılık bulmalı" derken, HDK Yürütme Kurulu Üyesi Ender İmrek de "Artık kimse şiddet politikalarının kurbanı olmasın" dedi.
Ortak bir açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) vakit kaybetmeden demokratik ve barışçıl çözüm için gerekli adımların atılması çağrısı yaptı. Açıklamada “Barış için daha kaç insanın ölmesini bekliyorsunuz?” denildi.
Açıklamada cezaevlerinde yaşanan ölümlerle ilgili de, “bir ‘oyuna’ dönüştürülen ‘söylemler’, bir tür ‘pazarlıklar’, gündelik demokratik hayatın olabildiği ölçüde daraltılmasına yönelik uygulamalar, hepimizin suskunluğunda ve tanıklığında insanlığın dramına dönüşen devletin mutlak güvencesinde olması gereken cezaevlerindeki insanların, çocukların sadece nefes alabilmelerine daralan yaşadıkları gayri insani koşulları bizlerle paylaşabilecekleri tek yol olarak kendilerinin yanmasına yol açacak şekilde bizlerle dumanlarla haberleşmelerine bu toplumun artık taşıyamayacağını bir kez daha paylaşmak istiyoruz” değerlendirmesi yapıldı.
Bir daha ölümler olmaması ve Kürt Sorununun çözümü için taraflara seslenilen açıklamada, “Kürt Sorununun çözümsüzlüğünün bugüne değin on binlerce cana mal olduğu gerçeği unutulmamalıdır” denildi.
İnsan hakları savunucuları olarak yaşam hakkını herkes için, her yerde ve her koşulda savunmaya devam edecekleri belirtilen açıklamada şu talep dile getirildi: “Barış istiyoruz. Herkese Yaşam Hakkı istiyoruz.” Her şeyden önce şiddetin son bulması, operasyonlar ve saldırıların durması, çatışmasızlık ortamının kalıcı hale getirilmesi talep edilen açıklamada, “Hükümetin demokratik ve barışçıl çözüm konusunda gerekli yasal ve anayasal tedbirleri vakit kaybetmeden, biran önce almasını ve tüm devlet görevlilerinin buna uygun davranmasını istiyoruz” denildi.
‘TBMM İNİSİYATİF ALMALI’
Meclise de “inisiyatif alma” çağrısı yapılan açıklamada, “TBMM, tarafların müzakere yoluyla sorunun çözümü için gerekli adımları atması için inisiyatif almalı, bir an önce güven ortamı yaratarak artık bu sorunun çözümünde şiddetin tamamen devre dışı bırakılmasını sağlanmalı, barış için, demokratik anayasa için acil adım atmalıdır” denildi.
Açıklamada, “Barış istiyoruz. Herkese Yaşam Hakkı istiyoruz. Çok mu?” sorusu yöneltildi.
EMEP: BARIŞ ÇAĞRILARI KARŞILIK BULMALI
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Dağlıca’da meydana gelen çatışmada 18 gencin ölümüyle ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.
“Siyaset gündeminde Kürt sorununun çözümüne dair çeşitli tartışmalar yürütülürken, sürdürülen siyasi ve askeri operasyonlardaki ısrar, çözüme dair umutları da azaltmaktadır” diyen Gürkan, “Bitirilmeyen bu savaşın bir sonucu olarak yaşamını yitiren 18 gencimize, bu savaşın bitmesi için daha kaç genç eklenmesi gerekiyor?” diye sordu.
ÇATIŞMA ORTAMI KÖRÜKLENİYOR
Gürkan açıklamasında şunları kaydetti: “Hükümetin uyguladığı politikalar, bu savaş ve çatışma ortamını adeta körükler mahiyettedir. Tüm toplumsal kesimler, çatışma sürecinin sonlandırılarak, siyasal zeminde Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini defalarca ifade etmektedirler. Üstelik siyasal çözüm zemini için en uygun dönemde AKP hükümeti baştadır. Ama sorunun çözümü için adım atıyormuş gibi yapıp, çözümden geri durarak, savaş ortamını adeta tetiklemektedir.
‘YENİ ACILARA TAHAMMÜL YOK’
Askeri ve siyasi operasyonlar ısrarla devam ediyor. Oysa bu coğrafyanın, bu coğrafyada yaşayan halkların artık yeni acılara tahammülü kalmamıştır. Gelen her ölüm haberi acıyı artırmaktadır ve olası bir savaş halinde çözüm koşullarının daha da güçleşeceği aşikardır. AKP hükümeti ve Başbakan, politikalarını eleştirenlere karşı her ağzını açtığında, aldığı oy oranını ve iktidar gücünü hatırlatmaktadır. Başbakanın hatırlattığı bu iktidar gücünden, halkında acil çözüm bekleme hakkı vardır.
‘BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUZ’
Ölen 18 gencin yakınlarının acısını paylaşıyoruz ve baş sağlığı diliyoruz. Kaybettiğimiz 18 gencin yaşamının herhangi bir ölçüsü olamaz. İktidar gücünü kullanan AKP hükümeti, acilen sorunun çözümü için gerekli siyasi adımları atmalı ve taraflar da bu çatışmalara son vermelidir. Savaş değil, barış çağrıları bir an önce karşılık bulmalıdır.”
HDK: ARTIK KİMSE ŞİDDET POLİTİKALARININ KURBANI OLMASIN
Dağlıca'da yaşanan ölümleri değerlendiren Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu Üyesi Ender İmrek, AKP’nin demokratik ve barışçıl çözüm yerine, sorunu yok etme, ezme ve tasfiye politikasıyla ‘çözme’ ısrarının her gün daha çok askerin ve Kürt gencinin yaşamına mal olduğunu söyledi.
“Bu ülkede artık tek bir gencin hükümetin şiddet politikasının kurbanı olmasını istemiyoruz” diyen İmrek, Kürt sorununun demokratik, barışçıl ve eşit haklara dayalı çözümü için hükümetin derhal adım atması gerektiğini dile getirerek, “Hükümet bir an önce karşılıklı ateşkes ilanını gündeme almalı, diyalog ve müzakere sürecini aleni olarak başlatmalı ve sorunun gerçek muhataplarıyla masaya oturmalıdır” dedi. ‘KCK’ adı altında sürdürülen siyasi operasyonlara ve askeri operasyonlara derhal son verilmesi gerektiğini ifade eden İmrek, “Biz HDK olarak kürt sorununun halkların kardeşliğine, eşitliğine,barışa ve demokrasiye dayalı çözümünü savunuyoruz, son ölümler bu taleplerimizin aciliyetini ve haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur” şeklinde konuştu.
Ortak bir açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) vakit kaybetmeden demokratik ve barışçıl çözüm için gerekli adımların atılması çağrısı yaptı. Açıklamada “Barış için daha kaç insanın ölmesini bekliyorsunuz?” denildi.
Açıklamada cezaevlerinde yaşanan ölümlerle ilgili de, “bir ‘oyuna’ dönüştürülen ‘söylemler’, bir tür ‘pazarlıklar’, gündelik demokratik hayatın olabildiği ölçüde daraltılmasına yönelik uygulamalar, hepimizin suskunluğunda ve tanıklığında insanlığın dramına dönüşen devletin mutlak güvencesinde olması gereken cezaevlerindeki insanların, çocukların sadece nefes alabilmelerine daralan yaşadıkları gayri insani koşulları bizlerle paylaşabilecekleri tek yol olarak kendilerinin yanmasına yol açacak şekilde bizlerle dumanlarla haberleşmelerine bu toplumun artık taşıyamayacağını bir kez daha paylaşmak istiyoruz” değerlendirmesi yapıldı.
Bir daha ölümler olmaması ve Kürt Sorununun çözümü için taraflara seslenilen açıklamada, “Kürt Sorununun çözümsüzlüğünün bugüne değin on binlerce cana mal olduğu gerçeği unutulmamalıdır” denildi.
İnsan hakları savunucuları olarak yaşam hakkını herkes için, her yerde ve her koşulda savunmaya devam edecekleri belirtilen açıklamada şu talep dile getirildi: “Barış istiyoruz. Herkese Yaşam Hakkı istiyoruz.” Her şeyden önce şiddetin son bulması, operasyonlar ve saldırıların durması, çatışmasızlık ortamının kalıcı hale getirilmesi talep edilen açıklamada, “Hükümetin demokratik ve barışçıl çözüm konusunda gerekli yasal ve anayasal tedbirleri vakit kaybetmeden, biran önce almasını ve tüm devlet görevlilerinin buna uygun davranmasını istiyoruz” denildi.
‘TBMM İNİSİYATİF ALMALI’
Meclise de “inisiyatif alma” çağrısı yapılan açıklamada, “TBMM, tarafların müzakere yoluyla sorunun çözümü için gerekli adımları atması için inisiyatif almalı, bir an önce güven ortamı yaratarak artık bu sorunun çözümünde şiddetin tamamen devre dışı bırakılmasını sağlanmalı, barış için, demokratik anayasa için acil adım atmalıdır” denildi.
Açıklamada, “Barış istiyoruz. Herkese Yaşam Hakkı istiyoruz. Çok mu?” sorusu yöneltildi.
EMEP: BARIŞ ÇAĞRILARI KARŞILIK BULMALI
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Dağlıca’da meydana gelen çatışmada 18 gencin ölümüyle ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.
“Siyaset gündeminde Kürt sorununun çözümüne dair çeşitli tartışmalar yürütülürken, sürdürülen siyasi ve askeri operasyonlardaki ısrar, çözüme dair umutları da azaltmaktadır” diyen Gürkan, “Bitirilmeyen bu savaşın bir sonucu olarak yaşamını yitiren 18 gencimize, bu savaşın bitmesi için daha kaç genç eklenmesi gerekiyor?” diye sordu.
ÇATIŞMA ORTAMI KÖRÜKLENİYOR
Gürkan açıklamasında şunları kaydetti: “Hükümetin uyguladığı politikalar, bu savaş ve çatışma ortamını adeta körükler mahiyettedir. Tüm toplumsal kesimler, çatışma sürecinin sonlandırılarak, siyasal zeminde Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini defalarca ifade etmektedirler. Üstelik siyasal çözüm zemini için en uygun dönemde AKP hükümeti baştadır. Ama sorunun çözümü için adım atıyormuş gibi yapıp, çözümden geri durarak, savaş ortamını adeta tetiklemektedir.
‘YENİ ACILARA TAHAMMÜL YOK’
Askeri ve siyasi operasyonlar ısrarla devam ediyor. Oysa bu coğrafyanın, bu coğrafyada yaşayan halkların artık yeni acılara tahammülü kalmamıştır. Gelen her ölüm haberi acıyı artırmaktadır ve olası bir savaş halinde çözüm koşullarının daha da güçleşeceği aşikardır. AKP hükümeti ve Başbakan, politikalarını eleştirenlere karşı her ağzını açtığında, aldığı oy oranını ve iktidar gücünü hatırlatmaktadır. Başbakanın hatırlattığı bu iktidar gücünden, halkında acil çözüm bekleme hakkı vardır.
‘BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUZ’
Ölen 18 gencin yakınlarının acısını paylaşıyoruz ve baş sağlığı diliyoruz. Kaybettiğimiz 18 gencin yaşamının herhangi bir ölçüsü olamaz. İktidar gücünü kullanan AKP hükümeti, acilen sorunun çözümü için gerekli siyasi adımları atmalı ve taraflar da bu çatışmalara son vermelidir. Savaş değil, barış çağrıları bir an önce karşılık bulmalıdır.”
HDK: ARTIK KİMSE ŞİDDET POLİTİKALARININ KURBANI OLMASIN
Dağlıca'da yaşanan ölümleri değerlendiren Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu Üyesi Ender İmrek, AKP’nin demokratik ve barışçıl çözüm yerine, sorunu yok etme, ezme ve tasfiye politikasıyla ‘çözme’ ısrarının her gün daha çok askerin ve Kürt gencinin yaşamına mal olduğunu söyledi.
“Bu ülkede artık tek bir gencin hükümetin şiddet politikasının kurbanı olmasını istemiyoruz” diyen İmrek, Kürt sorununun demokratik, barışçıl ve eşit haklara dayalı çözümü için hükümetin derhal adım atması gerektiğini dile getirerek, “Hükümet bir an önce karşılıklı ateşkes ilanını gündeme almalı, diyalog ve müzakere sürecini aleni olarak başlatmalı ve sorunun gerçek muhataplarıyla masaya oturmalıdır” dedi. ‘KCK’ adı altında sürdürülen siyasi operasyonlara ve askeri operasyonlara derhal son verilmesi gerektiğini ifade eden İmrek, “Biz HDK olarak kürt sorununun halkların kardeşliğine, eşitliğine,barışa ve demokrasiye dayalı çözümünü savunuyoruz, son ölümler bu taleplerimizin aciliyetini ve haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur” şeklinde konuştu.