Ankara Hopa Davası’nın üçüncü duruşmasında sanık avukatlarının mahkemeye sunduğu görüntülere Sendika.Org ulaştı. Onlarca polisin Dilşat Aktaş’a sokak ortasında nasıl saldırdığı ve polisin, demokratik hakkın kullanılmasına müsaade edilmeyeceği ifadeleri görüntülere yansıdı 

Ankara Hopa Davası’nın üçüncü duruşması Ankara Adliyesi’nde görüldü. Dosyaya eklenen 9 kişi ile iki müşteki polisin ifadelerinin dinlendiği duruşmada sanık avukatları, yaklaşık bir yıldır talep edilmesine karşın ancak yeni elde edebildikleri görüntüleri mahkeme heyeti ve salondaki izleyiciler ile paylaştı. Dilşat Aktaş’a saldırı anı ile KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Kara ve Ankara Emniyeti Güvenlik Şube Amiri arasındaki diyaloglar, 31 Mayıs Hopa protestosunda yaşanan faşizmi bir kez daha gözler önüne serdi. 


Taş yağmuru var ama ne taraftan? 
İlk görüntüde, AKP İl Binası önünde kitleye saldırmaya başlayan polisin, Gazi Mustafa Kemal (GMK) Bulvarı’na kadar saldırısını sürdürdüğü görülebiliyor. Dünkü duruşmada müşteki polis amiri Hasan Doğancı, protestocuların GMK Bulvarı’nda kendilerine taş yağdırdığını, dakikalarca hareket edemediklerini, çok sayıda polisin atılan taşlardan yaralandığını, kimi polislerin de “meşru savunma” hakkını kullanarak taş attığını öne sürmüştü. 

Doğancı’nın taş yağmuruna tutulduklarını iddia ettiği bu görüntülere göre ise protestocuların polis saldırısından kaçtığı, polislerin ise meşru savunma amacının aksine doğrudan saldırı amacıyla gruba taş attıkları 00.45 anında gözlemlenebiliyor. 

Dilşat Aktaş’a saldırı görüntülerde 
Görüntünün 00.27 anında Halkevleri flaması ile ekranın sağ altında koştuğu görülen Dilşat Aktaş, kendi ifadesine göre önce sivil polisler tarafından yakalanıyor. Bir ağacın dibine düşen Aktaş, sağ taraftaki duvarın dibine çekilerek dövülmeye başlanıyor. Az sonra koşarak gelen onlarca çevik kuvvet polisi de Aktaş’a yönelik saldırıya katılıyor. Görüntünün 02.17 ile 02.24 arasında ise Aktaş, polisler tarafından sürüklenerek orta refüje getiriliyor. Aktaş, duruşmadaki ifadesinde de belirttiği üzere “Oğlum ölür falan başımıza kalır, bırakalım gitsin” denilerek yol ortasına bırakılıyor. Aktaş, 04.44 dakikasında yoldan geçen vatandaşlarca taksiye bindirilerek hastaneye götürülüyor. 

İşkenceyi görüntüleyen de videoda 
Dilşat Aktaş, ifadesinde darp edildiğinin bir polis kameramanı tarafından kayda alındığını söylemişti. Aktaş’ın sözünü ettiği polis kameramanın 01.06 dakikasında ekranın altından görüntülere girdiği ve elindeki kamerayla Aktaş’a doğru koştuğu görülebiliyor. Polis kameramanın kayda aldığı görüntüler ise avukatların tüm başvurularına karşın ortaya çıkmadı. 


‘Bu saate kadar demokratik hak yeter’ 
İkinci görüntüde ise AKP İl Binası’nın 50 metre ilerisine kurulan polis barikatının önünde KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Kara ile Ankara Emniyeti Güvenlik Şube’den bir polis amiri arasındaki diyalog yer alıyor. Diyalogda Kara, emekli bir öğretmenin katledilmesi nedeniyle AKP İl Başkanlığı’na siyah çelenk bırakmak ve bir basın açıklaması yapmak istediklerini, bunun en demokratik hakları olduğunu söylüyor. 

Güvenlik Şube Amiri’nin Kara’ya yanıtı ise “Demokratik hakkınızı bu saate kullandınız” oluyor. Kısacası amir, “bu saat” diyerek tanımladığı andan sonra demokratik hakkın kullanılmasına, siyah çelenk bırakılmasına ve basın açıklaması yapılmasına izin vermeyeceklerini açıklıyor. İbrahim Kara’nın, eylemin çağrıcılığını yapan KESK adına sorumluluğu üstlendiğini söylemesine karşın polis, en demokratik hakkın kullanılmasına izin vermeyeceklerini tekrar ifade ediyor. 

Sendika.Org/ Ankara



Daha yeni Daha eski