Page Nav

HIDE

DÜNYANIN SESİ

GRID_STYLE

EN YENİLER

SHOW_BLOG

Lyon'dan Eskişehir'e solcu avı

Fransa'dan Erasmus programıyla üniversite öğrenimi için Türkiye'ye gelen Sevil Sevimli 1 Mayıs gösterilerine katıldığı, parasız eği...


Fransa'dan Erasmus programıyla üniversite öğrenimi için Türkiye'ye gelen Sevil Sevimli 1 Mayıs gösterilerine katıldığı, parasız eğitim afişi yapıştırdığı için şu an Eskişehir H tipi cezaevinde bir aydır tutuklu bulunuyor.
Fransa'dan Türkiye'ye Erasmus öğrenci değişim programıyla gelen Sevil Sevimli'nin hayatı 1 Mayıs törenlerine katıldığı ve parasız eğitimden yana olduğu için akıl almaz bir şekilde değişti.
On dokuz yaşında olan Sevimli 1 aydır Eskişehir H Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. Sevimli'nin tutuklu olmasının temel nedenleri 1 Mayıs törenlerine katılmak, Grup Yorum konserine gitmek, afiş asmak.
Her zaman sol görüşlüydüm..
Milliyet gazetesinden Sibel Kahraman haberine göre Sevim Sevilli'nin hayatı şu şekilde değişti: Sevilli öncelikle Fransa Lion’da, Türkiye’den Fransa’ya işçi olarak giden anne babanın çocuğu olarak dünyaya geldiğini belirterek anne babasının doğduğu, büyüdüğü ve yıllarca dillerinden düşürmediği anavatanı Türkiye’yi tanımak için Lion 2 Üniversitesi’ndeki eğitiminin son sınıfındaki Erasmus programını kaçırılmaz fırsat olarak gördüğünü ifade ediyor. Böylece öğrenci değişim programıyla on ay önce Türkiye’ye Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne gelen Fransız vatandaşı olan Sevimli, Eskişehir’de bir arkadaşıyla beraber kaldığı evde yaşamaya başladı. Sevimli kendisinin her zaman sol görüşlü olduğunu dile getirerek şöyle devam ediyor:
1 Mayıs kutlamaları için İstanbul’a gelen Sevimli, önce arkadaşlarıyla birlikte piknik yaptı daha sonra kutlamalara katılıp Eskişehir’e geri döndü. Ardından 10 Mayıs günü DHKP-C'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında yapılan operasyonda; üniversite öğrencileri Kezban Yıldırım, Burcu Akın, Ceren Cevahir, Seren Özçelik ve Mustafa Erdal Harman’la birlikte gözaltına alındı.
“Solcu bir insanım ve bu şekilde büyüdüm”
Sevimli ve birlikte gözaltına alındığı kişiler, Eskişehir’de düzenlenen etkinlikleri organize etmek, şehir dışındaki konser ve eylemlere birlikte katılmakla suçlanıyordu. Sevimli, sorgusunda, şöyle dedi:
“Hep hasretle bahsettikleri için vatanımı tanımak amacıyla Türkiye’ye Erasmus programı dahilinde geldim. Fransa’da ne şekilde bir yaşam sürdürdüysem Türkiye’de de o şekilde yaşanması mümkündür diye hareket ettim. Yani sansür ya da toplatma kararı diye bir şey olabileceğini tahmin etmiyordum. Özümde solcu bir insanım ve bu şekilde büyüdüm. Fransa’dayken her türlü sol yayını okumaktaydım. Ekonomik sıkıntıları bilen bir kişi olarak Türkiye’deki öğrencilerin parasız eğitim istemelerine dair yaptıkları kampanya ilgimi çekti. Bir kere okulda parasız eğitim istendiğine dair bir afişi tek başıma yapıştırdım. Bu yasak bir faaliyet değildir. Ben sadece bir öğrenciyim, hiçbir örgütle hiçbir şekilde bağlantım yoktur.”
“AİHS’ye aykırılık teşkil eder”
Çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Eskişehir H Tipi’ne konulan Sevil Sevimli’nin avukatı Engin Gökoğlu, dosyada gizlilik kararı olduğu için hiçbir belgenin kendileri tarafından incelenemediğini ve savunma haklarının kısıtlandığını belirterek, silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğini söyledi.
Gökoğlu, şunları söyledi:
“Ceza yargılamasında isnat edilen fiil ile uygulanacak tedbirin ölçülü olması gerekir. Bu sebeple tutuklamaya karar verilmesi işin önemine bakıldığında ağır bir tedbirdir. Şayet mahkeme tutuklama koşullarının bir an oluştuğunu düşünse bile ülkemizde uzun süren yargılamalar göz önüne alındığında adli kontrol kararı vermeliydi. Soruşturmada gizlilik veya tutuklama tedbirlerinden birini tercih etmekle soruşturmadan beklenen menfaat elde edilmiş olacaktır. Fakat ikisinin birlikte olması AİHS‘ye aykırılık teşkil eder. AİHM kararlarına göre bir soruşturma sırasında hem dosyada gizlilik kararı verilmesi, hem de tutuklama tedbirine başvurulması sözleşmeye aykırıdır.”
Sevil Sevimli'nin avukatı Engin Gökoğlu, müvekkilinin suçlandığı eylemleri ve bunlara ilişkin görüşlerini şöyle anlattı:
* “Damında Şahan Güler Zere” isimli belgesele katılmak: Belgesel Güler Zere’nin yaşamını anlatmaktadır. Güler Zere dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ‘Güler Zere bizim kızımızdır’ dediği, hapishanede kanser hastalığına yakalanan, hastalığı tedavi edilmeyerek ilerleyen, ölüm sınırındayken Cumhurbaşkanı tarafından affedilen ve dışarıda hayatını kaybeden bir hükümlüdür. Belgeselde suça konu hiçbir şey bulunmamaktadır.
* “Parasız Eğitim İstiyoruz” ibareli afiş asmak: Afiş asma suç değil kabahattir. Bu nedenle içeriği de suç teşkil etmeyen bu fiilin suça dayanak olarak gösterilmesi kabul edilemez.
* İstanbul’da düzenlen Grup Yorum konserine katılmak: Grup Yorum konseri 15 Nisan 2012’de İstanbul’da yaklaşık 350 bin kişinin katılımıyla gerçekleşmiştir. Konsere ‘Bağımsız Türkiye’ talebini dile getiren halkın her kesiminden insanlar gitmiştir. Sanatsal bir faaliyet nasıl suça konu edilmektedir. Bu durumu anlamakta zorlanmaktayız.
* Resmi 1 Mayıs İşçi Bayramı’na katılmak: Bugün dünyanın birçok ülkesinde ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ olarak kutlanmaktadır. Ülkemizde de bugün resmi tatildir ve herkesçe serbestçe kutlanmaktadır.
* 1 Mayıs öncesi pikniğe katılmak: Öğrencilerin kendi aralarında düzenledikleri pikniğe katılmaları yine örgüt suçunun delillendirilmesi olamaz. Ayrıca sorulardan anlaşıldığı gibi isnat edilen suçlamaları irdelediğimizde tamamının yasal, demokratik eylem etkinlikler olduğu açıktır.”

Hiç yorum yok