Tutuklu gazeteciler için "Tanıklık Günleri" devam ediyor. Bugün Çağlayan Adliyesi önünde Deniz Yıldırım, Hakan Soytemiz, Mazlum Sezer, Mehmet Karaaslan, Musa Kurt ve Nahide Ermiş için tanıklık yapıldı.
Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun, hapisteki gazetecilerin serbest bırakılması istemiyle gerçekleştirdiği Tanıklık Günleri’nin altıncısı bugün yapıldı.
Çağlayan Adliye Sarayı’nın önünde buluşan gazeteciler ve gazeteci yakınları, bu kez Aydınlık gazetesinden Deniz Yıldırım, Red Dergisi’nden Hakan Soytemiz, DİHA’dan Mazlum Sezer, Mehmet Karaaslan, Kamu Emekçileri Cephesi dergisinden Musa Kurt ve Demokratik Modernite dergisinden Nahide Ermiş için tanıklık etti.
"Arkadaşlarımız yazdıklarından dolayı içerideler"Açılış konuşmasını yapan müzisyen, insan hakları savunucusu Şanar Yurdatapan, 17 yıl önce de DGM’ler önünde hapisteki gazeteciler için eylemler yaptıklarını, aradan bunca yıl geçmesine karşın halen bu eylemlerin yapılmasının üzücü olduğunu söyledi. Türkiye’de iktidarı her ele geçirenin önceden şikayet ettiği uygulamaları sürdürdüğüne dikkat çeken Yurdatapan, “İçerideki arkadaşlarımız, yetkililerin söylediğinin tam aksine, yazdıkları, çizdiklerinden dolayı içerideler” dedi.
"Deniz Yıldırım 32 aydır tutuklu"Aydınlık Dergisi çalışanı Deniz Yıldırım için Ulusal Kanal Haber Müdürü Ufuk Akkaya tanıklık etti. Yıldırım’ın Başbakan Erdoğan’ın basına sızan telefon görüşmelerini haberleştirdiği için 32 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Akkaya, “Hükümetin özel yetkili mahkemelerin yetkilerini düzenlemesinden, CMK’yi değiştirmesinden medet ummuyoruz. Biz daha çok yatarız. AKP iktidarından kurtulmak için birlik olmalıyız” dedi.
"Biz asla diz çökmeyeceğiz"RED Dergisi çalışanı Hakan Soytemiz için tanıklık eden mesai arkadaşı Hakan Gülseven, savcılığın Soytemiz’le ilgili ortaya tek bir maddi delil koyamadığına dikkat çekti. “Soytemiz’in yazdıkları ortadadır” diyen Gülseven, şöyle devam etti: “Yarın biz de herhangi bir davadan içeri alınabiliriz. Daha dün Van’da halkın seçilmiş temsilcileri içeri atıldılar ve medya bunu görmezden geldi. Sadece gazeteciler değil, en ufak bir muhalefet sesi bile susturulmak isteniyor. Bu zorbalığa karşı bir araya gelmeliyiz. Biz asla diz çökmeyeceğiz.”
"Gerçekleri yazmaya devam edeceğiz"DİHA Mersin muhabiri Mehmet Karaaslan için tanıklık eden mesai arkadaşı Cahit Çakmakçı, Karaaslan’ın diğer özgür basın çalışanları gibi sadece yaptığı haberlerden dolayı içerde olduğunu belirtti. Çakmakçı, “Özgür basın gerçekleri yazdığı için susturulmak isteniyor. Biz susmayacağız, yılmayacağız, gerçekleri yazmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
"Nahide Ermiş cezaevinde de sorgulandı"Demokratik Modernite dergisi çalışanı Nahide Ermiş için konuşan Şükran Ercan ise, “Nahide de diğer arkadaşlarımız gibi haksız yere tutuklandı” dedi. Ercan, Nahide Ermiş’in bununla birlikte bir hukuksuzluk daha yaşadığını, cezaevinde polisler tarafından sorgulandığını da dile getirdi.
Daha yeni Daha eski