Polisin dur ihtarına uymadığı iddiasıyla vurularak öldürülen Cem Aygün’ün ailesi sokağa çıktı. Aile sorumluların derhal cezalandırılmasını ...
Polisin dur ihtarına uymadığı iddiasıyla vurularak öldürülen Cem Aygün’ün ailesi sokağa çıktı. Aile sorumluların derhal cezalandırılmasını isterken bu tarz olayların devletin korumacılığından güç aldığını ifade etti
“Yaşamak bir umuttur” diyordu Cem Aygün hapishanede ailesi için kendi elleriyle hazırladığı çerçevede. Ancak Aygün’ün umutları yani yaşamı bir polis kurşunuyla sonlandırıldı. 8 kardeşli bir ailenin en küçük çocuğu olan ve şartlı tahliye kanunuyla yararlanarak hapisten çıkan 24 yaşındaki Cem Aygün, Keçiören’de Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önünden geçerken polislerin “dur ihtarına” uymadığı için vuruldu. Arkasından atılan 10 kurşundan üçünün isabet ettiği belirtilen Aygün’ün ölümüyse ailesine uzun bir süre haber verilmedi.
Aygün’ün ölümünün ardından Ankara emek ve demokrasi güçleri ve ailesi sokağa çıktı. Yüksel Caddesi’nde Cem Aygün’ün fotoğraflarının ellerde taşındığı ve ailenin sinir krizleri geçirdiği eylemde polis şiddetinin son bulması istendi.
Cem'in ölümünün ardındaki şüphe
Aile adına yapılan açıklamada Cem Aygün’ün Atapark Karakolu’na her gün imza verdiği hatırlatıldı. Aygün’ün ölümünün ardından aileye uzun bir süre haber verilmediği ifade edilen açıklamada “Neyi gizlemeye çalıştılar veya neyin üstünü örtüler? Şüpheleniyoruz ve yetkili makamların gerekli açıklamayı yapmasını bekliyoruz” denildi.
“Bu cesareti ve keyfi öldürme yetkisini kimden alıyorsunuz?” diye sorulan açıklamada çocuklarının yargısız infaz edildiği bu yüzden de polislerin cezalandırılmasını istediklerini ifade ettiler.
“Devletin korumacılığından güç alıyorlar”
Bu tür olayları yapanların devletin korumacılığından cesaret aldığının dile getirildiği açıklamada “Bu katiller; ellerini kollarını sallayarak, aramızda dolaşmaya devam ediyorlar. Cem’in katillerinin tutuklanmasını, yargılanarak hak ettikleri cezanın verilmesini istiyoruz. Bizler, bu davanın takipçisi olacağız” denilerek sonlandırıldı.
Eylemde konuşan KESK dönem sözcüsü Mevlüt Çakmak’sa olayı kınayarak polisin silah kullanma yetkisinin sınırlandırılmasını talep etti. Çakmak bu cinayetin ve diğerlerinin de takipçisi olacaklarını belirtti.
Eyleme Cem Aygün’ün köylüleri ve çevre köy dernekleri destek verdi.
Sendika.Org/ Ankara
“Yaşamak bir umuttur” diyordu Cem Aygün hapishanede ailesi için kendi elleriyle hazırladığı çerçevede. Ancak Aygün’ün umutları yani yaşamı bir polis kurşunuyla sonlandırıldı. 8 kardeşli bir ailenin en küçük çocuğu olan ve şartlı tahliye kanunuyla yararlanarak hapisten çıkan 24 yaşındaki Cem Aygün, Keçiören’de Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önünden geçerken polislerin “dur ihtarına” uymadığı için vuruldu. Arkasından atılan 10 kurşundan üçünün isabet ettiği belirtilen Aygün’ün ölümüyse ailesine uzun bir süre haber verilmedi.
Aygün’ün ölümünün ardından Ankara emek ve demokrasi güçleri ve ailesi sokağa çıktı. Yüksel Caddesi’nde Cem Aygün’ün fotoğraflarının ellerde taşındığı ve ailenin sinir krizleri geçirdiği eylemde polis şiddetinin son bulması istendi.
Cem'in ölümünün ardındaki şüphe
Aile adına yapılan açıklamada Cem Aygün’ün Atapark Karakolu’na her gün imza verdiği hatırlatıldı. Aygün’ün ölümünün ardından aileye uzun bir süre haber verilmediği ifade edilen açıklamada “Neyi gizlemeye çalıştılar veya neyin üstünü örtüler? Şüpheleniyoruz ve yetkili makamların gerekli açıklamayı yapmasını bekliyoruz” denildi.
“Bu cesareti ve keyfi öldürme yetkisini kimden alıyorsunuz?” diye sorulan açıklamada çocuklarının yargısız infaz edildiği bu yüzden de polislerin cezalandırılmasını istediklerini ifade ettiler.
“Devletin korumacılığından güç alıyorlar”
Bu tür olayları yapanların devletin korumacılığından cesaret aldığının dile getirildiği açıklamada “Bu katiller; ellerini kollarını sallayarak, aramızda dolaşmaya devam ediyorlar. Cem’in katillerinin tutuklanmasını, yargılanarak hak ettikleri cezanın verilmesini istiyoruz. Bizler, bu davanın takipçisi olacağız” denilerek sonlandırıldı.
Eylemde konuşan KESK dönem sözcüsü Mevlüt Çakmak’sa olayı kınayarak polisin silah kullanma yetkisinin sınırlandırılmasını talep etti. Çakmak bu cinayetin ve diğerlerinin de takipçisi olacaklarını belirtti.
Eyleme Cem Aygün’ün köylüleri ve çevre köy dernekleri destek verdi.
Sendika.Org/ Ankara
