Sınıf Tavrı'nın düzenlediği "AKP Kamu Çalışanları’na Meydan
Okuyor, Memurun İş Güvencesi Olur mu?’’ başlıklı panelde kamu
emekçilerine dönük saldırılar tartışıldı.
Sınıf Tavrı "AKP Kamu Çalışanları’na Meydan Okuyor, Memurun İş Güvencesi Olur mu?’’ başlıklı bir panel düzenledi. Ankara Batı Sineması’nda düzenlenen ve KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Eski TMMOB Başkanı Kaya Güvenç’in konuşmacı olduğu panelde AKP’nin gündemine aldığı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndaki değişiklikler tartışıldı.
Panelin moderatörlüğü yapan Kaya Güvenç konuşmasına yalnızca çıkarılan kanunları ve içeriğini tartışmanın yetersizliğini vurgulayarak başladı. Asıl dikkat edilmesi gereken noktanın bu yasaları çıkaran iktidar partisi AKP'nin, kamu, kamu hizmeti, kamu yararı gibi başlıklardaki politikası olması gerektiğini belirtti.
"AB'ye uyum adı altında kamuda iş güvencesi aşındırıldı"
Ömer Faruk Eminağaoğlu konuşmasına "öncelikle kamu hizmeti ve görevi tanımını yapmak gerekiyor’’ diyerek başladı. AKP iktidarı döneminde AB uyum süreci çerçevesinde gerçekleştirilen dönüşümlerin devlet memurlarını haklarını aramaktan ve iş güvencesinden uzaklaştırdığını belirten Eminağaoğlu, YARSAV’ı örnek vererek "dünyada yargıçlar tarafından kapatılan ilk yargıç sendikası" olduklarını hatırlattı.
"Konu sadece kamu emekçileriyle ilgili değil"
İsmail Hakkı Tombul ise kamu personel rejimi tartışmalarının yalnızca 2 milyon kamu emekçisini ilgilendirmediğini, tartışmanın özünün kamunun asli ve sürekli görevlerini nasıl yerine getirileceği üzerine olduğunu belirtti. Kamu personel rejiminin yurttaşların kamu hizmetlerine erişim sürecinden bağımsız olmadığını dile getiren Tombul, "Kamu personel rejimi 1960’larda eğitimin ve sağlığın yurttaşlara ücretsiz verilmesi bağlamında ele alınmıştır ancak neoliberal dalga ile birlikte artık kamu hizmetleri piyasaya devredilmek istenmiştir’’ dedi.
"Kamu yararı literatürden kaldırılıyor"
1987’de çıkarılan iki kritik yasaya değinen Tombul, KİT personelini devlet memurluğundan çıkararak sözleşmeli yapan ve sağlık işletmesi anlayışını yürürlüğe sokan bu yasaların Türkiye’deki eski paradigmanın aşındırılmasında önemli yere sahip olduğunu söyledi.
AKP dönemi ile neoliberal dönüşümün tamamlanmak istediğini vurgulayan Tombul, "Dünya Bankası AKP’nin sağlıkta dönüşüm adı altında gerçekleştirdiği reformları 1. basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi olduğunu söylemiş ve desteklerini iletmiştir. Performans ve verimlilik adı altında iş güvencesi ortadan kaldırılıyor. Kamu yararı hizmet sürekliliğini gözetir ve kar amacı gütmez. Ancak AKP kamunun asli görevlerinin adalet ve güvenlik olduğu sağlık ve eğitimin tamamen piyasaya devredildiği bir dönüşümü istiyor bu nedenle de kamu yararını literatürden çıkarıp, piyasa koşullarını öne sürüyorlar’’ dedi.
26-27 Ocak’ta Abant’ta gerçekleştirilen ve AKP’lilerin kamu rejiminin aksayan taraflarını tartışacaklarını ilan ettikleri çalıştaya KESK katılmamıştı. Tombul şu anda tüm kamuda 600 bine yakın taşeron çalışanın bulunduğunu ve bunların hâlihazırda iş ve maaş güvencesinden yoksun olduğunu sözlerine ekledi.
"Sosyalistlere kapı açılması gerek"
Kaya Güvenç panelin sonunda yaptığı konuşmada hak mücadelesinin yalnızca hukuki zeminde tartışılması ve yürütülmesinin yetersizliğine dikkat çektikten sonra, Kavel direnişini hatırlattı ve fiili meşru mücadelenin önemine değindi.
İşçi sınıfının hak mücadelesinde, haklarını korumak ve yenilerini kazanmak için sosyalistlere kapı açması gerektiğini vurgulayan Güvenç, aslında tüm bu tartışmaların sınıf mücadelesi ile ilgisine değindi. Bugün iktidardaki sınıfın işçi sınıfını temsil etmediği için tüm bu konuların konuşulduğunu ekleyen Güvenç, bu hak kayıplarından kurtuluşun sosyalizm mücadelesi ile olabileceğinin altını çizdi.
(soL-Ankara)
Sınıf Tavrı "AKP Kamu Çalışanları’na Meydan Okuyor, Memurun İş Güvencesi Olur mu?’’ başlıklı bir panel düzenledi. Ankara Batı Sineması’nda düzenlenen ve KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Eski TMMOB Başkanı Kaya Güvenç’in konuşmacı olduğu panelde AKP’nin gündemine aldığı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndaki değişiklikler tartışıldı.
Panelin moderatörlüğü yapan Kaya Güvenç konuşmasına yalnızca çıkarılan kanunları ve içeriğini tartışmanın yetersizliğini vurgulayarak başladı. Asıl dikkat edilmesi gereken noktanın bu yasaları çıkaran iktidar partisi AKP'nin, kamu, kamu hizmeti, kamu yararı gibi başlıklardaki politikası olması gerektiğini belirtti.
"AB'ye uyum adı altında kamuda iş güvencesi aşındırıldı"
Ömer Faruk Eminağaoğlu konuşmasına "öncelikle kamu hizmeti ve görevi tanımını yapmak gerekiyor’’ diyerek başladı. AKP iktidarı döneminde AB uyum süreci çerçevesinde gerçekleştirilen dönüşümlerin devlet memurlarını haklarını aramaktan ve iş güvencesinden uzaklaştırdığını belirten Eminağaoğlu, YARSAV’ı örnek vererek "dünyada yargıçlar tarafından kapatılan ilk yargıç sendikası" olduklarını hatırlattı.
"Konu sadece kamu emekçileriyle ilgili değil"
İsmail Hakkı Tombul ise kamu personel rejimi tartışmalarının yalnızca 2 milyon kamu emekçisini ilgilendirmediğini, tartışmanın özünün kamunun asli ve sürekli görevlerini nasıl yerine getirileceği üzerine olduğunu belirtti. Kamu personel rejiminin yurttaşların kamu hizmetlerine erişim sürecinden bağımsız olmadığını dile getiren Tombul, "Kamu personel rejimi 1960’larda eğitimin ve sağlığın yurttaşlara ücretsiz verilmesi bağlamında ele alınmıştır ancak neoliberal dalga ile birlikte artık kamu hizmetleri piyasaya devredilmek istenmiştir’’ dedi.
"Kamu yararı literatürden kaldırılıyor"
1987’de çıkarılan iki kritik yasaya değinen Tombul, KİT personelini devlet memurluğundan çıkararak sözleşmeli yapan ve sağlık işletmesi anlayışını yürürlüğe sokan bu yasaların Türkiye’deki eski paradigmanın aşındırılmasında önemli yere sahip olduğunu söyledi.
AKP dönemi ile neoliberal dönüşümün tamamlanmak istediğini vurgulayan Tombul, "Dünya Bankası AKP’nin sağlıkta dönüşüm adı altında gerçekleştirdiği reformları 1. basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi olduğunu söylemiş ve desteklerini iletmiştir. Performans ve verimlilik adı altında iş güvencesi ortadan kaldırılıyor. Kamu yararı hizmet sürekliliğini gözetir ve kar amacı gütmez. Ancak AKP kamunun asli görevlerinin adalet ve güvenlik olduğu sağlık ve eğitimin tamamen piyasaya devredildiği bir dönüşümü istiyor bu nedenle de kamu yararını literatürden çıkarıp, piyasa koşullarını öne sürüyorlar’’ dedi.
26-27 Ocak’ta Abant’ta gerçekleştirilen ve AKP’lilerin kamu rejiminin aksayan taraflarını tartışacaklarını ilan ettikleri çalıştaya KESK katılmamıştı. Tombul şu anda tüm kamuda 600 bine yakın taşeron çalışanın bulunduğunu ve bunların hâlihazırda iş ve maaş güvencesinden yoksun olduğunu sözlerine ekledi.
"Sosyalistlere kapı açılması gerek"
Kaya Güvenç panelin sonunda yaptığı konuşmada hak mücadelesinin yalnızca hukuki zeminde tartışılması ve yürütülmesinin yetersizliğine dikkat çektikten sonra, Kavel direnişini hatırlattı ve fiili meşru mücadelenin önemine değindi.
İşçi sınıfının hak mücadelesinde, haklarını korumak ve yenilerini kazanmak için sosyalistlere kapı açması gerektiğini vurgulayan Güvenç, aslında tüm bu tartışmaların sınıf mücadelesi ile ilgisine değindi. Bugün iktidardaki sınıfın işçi sınıfını temsil etmediği için tüm bu konuların konuşulduğunu ekleyen Güvenç, bu hak kayıplarından kurtuluşun sosyalizm mücadelesi ile olabileceğinin altını çizdi.
(soL-Ankara)