İMC TV’de 10 kişi işten çıkarıldı.
Daha önce iki çalışanın işten çıkarılması ve ardından başka 8 çalışanın e-mail grubunda yönetimi istifaya çağırması üzerine 8 kişi daha işten çıkarıldı.
İMC TV’deki işten çıkarmalar fiilen iş bırakma eylemi ile protesto ediliyor. 14.40′dan beri kanalda fiili iş bırakma eylemi var. Şimdiye dek, 15.00 Bülteni, Yeşil Bülten ve Mercek Altı programları yayımlanmadı.
İşten çıkarmaların nedenini twitter üzerinden bir açıklama yayımlayan bir grup İMC çalışanı “sendikalaşmaya tahammülsüzlük” olarak gösteriyor.
Kanalda 130 çalışanın 79 tanesinin sigortalı olduğu ve bunların da 60′ının sendika üyesi olduğu belirtiliyor. İşten çıkarılanlar içerisinde sendika üyelerinin olduğu da doğrulanıyor.
İMC TV Yönetim Kurulu Başkanı da akşam saatlerinde bir açıklama yayımlayarak, işten çıkarmaların sendikalaşmayla ilgili olmadığını, çalışanların iş ve çalışma hayatındaki ahlaki kurallara uymayan kişilerin işten çıkarıldığını söyledi.
Twitter üzerinden “İMC işçileri” imzasıyla yayımlanan çağrı mesajı şöyle:
Daha önce iki çalışanın işten çıkarılması ve ardından başka 8 çalışanın e-mail grubunda yönetimi istifaya çağırması üzerine 8 kişi daha işten çıkarıldı.
İMC TV’deki işten çıkarmalar fiilen iş bırakma eylemi ile protesto ediliyor. 14.40′dan beri kanalda fiili iş bırakma eylemi var. Şimdiye dek, 15.00 Bülteni, Yeşil Bülten ve Mercek Altı programları yayımlanmadı.
İşten çıkarmaların nedenini twitter üzerinden bir açıklama yayımlayan bir grup İMC çalışanı “sendikalaşmaya tahammülsüzlük” olarak gösteriyor.
Kanalda 130 çalışanın 79 tanesinin sigortalı olduğu ve bunların da 60′ının sendika üyesi olduğu belirtiliyor. İşten çıkarılanlar içerisinde sendika üyelerinin olduğu da doğrulanıyor.
İMC TV Yönetim Kurulu Başkanı da akşam saatlerinde bir açıklama yayımlayarak, işten çıkarmaların sendikalaşmayla ilgili olmadığını, çalışanların iş ve çalışma hayatındaki ahlaki kurallara uymayan kişilerin işten çıkarıldığını söyledi.
Twitter üzerinden “İMC işçileri” imzasıyla yayımlanan çağrı mesajı şöyle:
Kamuoyuna…İMC TV Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Baydan’ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:
Biz İMC TV çalışanlarıyız. Bu metnin ilk cümlesinin bu olmasının sebebi şu; biz bununla gurur duyuyoruz. Bu bir ayrıcalık, bu, ilkesel duruşun önemli bir parçası. İnsanı odağa alan, demokratik, özgürlükçü, emeğin kutsallığına inanan, barışa susamış bir televizyon kanalı İMC. Asıl ayrıcalık ise bunların sözde kalmaması, hayali olmaması. Çünkü bu gerçek. Yayın çizgisiyle, kurulduğu ve yayın hayatına başladığı ilk andan itibaren farklı bir yerde durdu İMC.
Ona bağlanan umutlar, sahiciydi. Zira, 1 Mayıs günü yayın hayatına başlaması tesadüf değil. Ancak geldiğimiz noktada, bizi hayal kırıklığına uğratan olumsuzluklarla karşı karşıyayız. İMC’nin misyonuyla taban tabana zıt bir davranış, şahit olduğumuz. Sorun yönetiliş biçimimizle ilgili hoşnutsuzluğumuzdu.
Sorunlarımıza yaklaşım biçimi, çoğu zaman çözüm odaklı olamadı. Sağlıklı ve saygılı bir iletişim kurulamadı. Mesleki yeterliliği ya da yetersizliğine bakılmaksızın, kolayca işten atılabilen arkadaşlarımız oldu. Bunların yanında taleplerimiz, düzelmesini istediğimiz koşullarımız vardı. Örgütlü olmaya, birlikte hareket etmeye karar verdik. İlk seçenek sendikalı olmaktı.
Zira, İMC TV gibi bir yerde, sendikalı olmak bir başkaldırı değil, bir hak olmalıydı. Ama olamadı. Önceleri bu girişim, olumlu karşılandı, daha sonra ise biraz bekleyin dendi. Beklemedik. Çünkü, belki herkes olmasa bile bu hareketi başlatan arkadaşlarımızın birer birer işten atılacağı kanaatine sahiptik.
Güvenemedik. Amacımız herşeye rağmen sendikayı arkamıza alıp pazarlık masasına oturmak sendika temsilcilerini yönetimin karşısına çıkarmak değildi. Ve sendikaya üye olma işlemlerini hızlandırdık. Üstelik; “Sendikalı olmak, İMC’nin anayasasına ters, örgüt istemiyoruz” dediler. “Sendika ağaları bu kapıdan giremez” tavrını takındılar. Üstelik bizim “emek dünyası” diye bir programımız hemen her gün sendikal mücadeleye desteğimizi gösterdiğimiz haberlerimiz varken ve emek dünyasından konuklarımız kendilerine ses ve yer bulurken.
Ve hatta kendi aramızda temsilcilerimizin olmasını dahi kabul etmediler. Yönetim bize taleplerimizin imkanlar ölçüsünde karşılanması sözünü de verdi. Herşeye rağmen bu söz, bizim umudumuz, sevincimiz oldu.
Beklemeye karar verdik. Bu süreç içerisinde istediğimiz en önemli şey, hiçbir arkadaşımızın işten çıkarılmamasıydı. Ve yine olmadı. Önce iki arkadaşımız tatmin edici bir açıklama yapılmaksızın işten çıkarıldı. Başka iki arkadaşımız arasında yaşanan bir tartışma ve sarfedilen sözler ise nihayetinde iki arkadaşımız daha işten atıldı. Bu olay sonrası Eyüp beyin istifasını isteyen, yönetim anlayışı ve biçiminin değişmesi gerektiğini seslendiren arkadaşlarımız oldu.
Yönetim bunu bir restleşme olarak algılamayı seçerek, 8 kişinin daha işten çıkarılmasına karar verdi. O insanlar arasında çözülebilecek bir sorunken büyük bir krize dönüştü. Bu noktada İMC TV yöneticilerine düşen görev, biraz çuvaldızı kendisine batırmak, özeleştiri yapmak, süreci bu noktaya getiren yaşanmışlıkları gözden geçirmek, sorunu çözme iradesi göstermekti. Hiç yanaşılmadı.
Kanal yönetimiyle yaşanan olumsuzluklar, biriken kırgınlık ve kızgınlıklar, İMC TV’yi hak etmediği bir sona hazırlıyor. Eyüp Bey, bu kanalın temizlenmesi gerektiğine inanıyordu, işten çıkarılan arkadaşlarımızın bir zehir olduğunu açıkça dillendiriyordu. Hazırlarken, burayı var eden değerler aşınıyor. Bir yapıyı ayakta tutan ilkeler çatırdamaya başlıyor.
Arkadaşlarımızın ve bizlerin asıl kaybı, işsiz kalmak bir yana, inandığımız ve inandırıldığımız değerlere sahip olunamaması. Herşeye rağmen yıkıcı değil yapıcı olunabilmesi için yöneticilerimizden de hassasiyet bekliyoruz Biz bu nedenle sizden destek istiyoruz. İMC herhangi bir işyeri değildir. Siz de buna inanıyor ve gerçekten öyle olmasını diliyorsanız, izi ses vermeye çağırıyoruz Her ne yaşanırsa yaşansın, “emek kazansın” diyoruz. Saygılarımızla…
İMC EMEKÇİLERİ
İmc tv’nin iki çalışanının bir diğer imc çalışanını tehdit etmesiyle başlayan süreçte, işyeri ahlakı ve kurallarına uymayan, yöneticilere hakaret eden ve saldıran, işten çıkarıldıkları bildirildiği halde kanalı terk etmeyen bu iki çalışanın işine son verilmişti. Bunun üzerine bir grup çalışan imc yöneticilerine ve imc’ye hakaretler içeren ve imc bir şirket değil de bir kulüp, bir dernekmiş gibi ve bu iki arkadaşın neden işten atıldığını sorgulamadan ‘yönetimin istifasını’ isteyen mailler gönderdiler. Yönetim kurulu kendileriyle çalışma koşulları kalmayan bu yedi arkadaşa da işlerine son verildiğini bildirdi. Bu arkadaşlar bir süre kanalın olağan akışını da engelleyerek çalışma ortamını sabote ettiler.İmc tv yönetimi sendikal örgütlenmeyi bir hak olarak görmektedir. İşten çıkarmaların sendikal örgütlenmeyle hiçbir ilgisi yoktur. Sadece iş ve çalışma ahlakına uymayan, iş ortamını birlikte çalışılamaz hale getiren kişilerin iş kanunları çerçevesinde iş akitlerine son verilmiştir.Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”