Münih 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Cemaat hakkında Almanya’da ve Avrupa’da verilen bu karar bir ilk teşkil ediyor. Karar bu nedenle oldukça önemli.
Mahkemenin 13 Mart 2013 tarihinde verdiği karar şimdilik Cemaatin Doç. Dr. Aydın Fındıkçı’ya karşı Münih’te başlattığı karalama kampanyasında gelinen son nokta.
Doç. Dr. Aydın Fındıkçı, Almanya'da Türkiye'deki gelişmelere eleştirel yaklaşımıyla ve bu alanda önemli çalışmalarıyla tanınıyor. Dr. Aydın Fındıkçı, İslami konularda yaptığı çalışmalar doğrultusunda Kuran-ı Kerim’in çağdaş yorumlanması gerektiğini, Almanya’daki islami kuruluşlardan şeriatı reddettmelerini ve demokratik hukuk devletine olan bağlılıklarını yazılı olarak açıklamalarını talep etmişti.
Bundan böyle Fındıkçı’ya karşı geniş kapsamlı bir iftira, itham ve karalama kampanyası başlatıldı. Kampanyann arkasında Cemaate yakınlığıyla bilinen Münih’te 2001 yılından beri faaliyet gösteren kısa adı IDIZEM olan “Münih Kültürlerarası Diyalog Merkezi” derneği ve derneğin Yönetim Kurulu Başkanı İsa Güzel vardı.
2010 yılında Münih'te Avrupa misyonunu gerçekleştirmek için Gönüllüler Hareketi'ne yol haritası sunulan propaganda amaçlı sempozyumun ev sahipligini de IDIZEM yapmıştı (Haber için TIKLAYINIZ). Sempozyum’da Gülen hareketi dinler ve kültürler arası barış ve dialog çabası için calışan bir örgüt olarak tanıtılmıştı.
Verilen kararı anlamak için bir yıl geriye gidelim.
Tarih: Şubat 2012.
IDIZEM, Fındıkçı’nın sergilediği tutumundan dolayı Bavyera Eyaleti Parlamentosu’nda grubu olan parti başkanlarına onu karalayan ve İslam düşmanı gibi gösteren e-postalar gönderdi. Fındıkçı’nın “İslam dini çok tehlikeli ve bu nedenle etkisiz hale getirilmeli” dediği iddia edildi.
Bunun üzerine Fındıkçı kendi ifadesine göre, IDIZEM’in Yönetim Kurulu Başkanı İsa Güzel’den “dostane bir dille İslam dinini Cemaatin çıkarlarına araç ve suistimal etmemesini” rica etti. Fındıkçı, Güzel’e “İslam dini çok tehlikeli ve bu nedenle etkisiz hale getirilmeli” gibi bir cümle sarf etmediğini ve hiçbir zaman böyle ifadeler kullanmadığını ileterek, kendisini hedef alan iddiaların kanıtlanmasını talep etti.
Ama; IDIZEM, Doç. Dr. Aydın Fındıkçı’nın faaliyetlerini ve çalışmalarını arka plandan takip ediyor ve gözlemliyordu.
Tarih: 23 Şubat 2013.
Hristiyan Sosyal Birliği’nin (CSU) haftalık yayın organı "Bayernkurier" Aydın Fındıkçı'nın büyük bir gazete sayfasını kapsayan makalesini yayımlıyor. Bu makaleden dolayı Cemaat IDIZEM yoluyla Fındıkçı'yı “Beşar Esad'ın adamı" olmakla suçluyor (Odatv ‘nin bu konuyla ilgili haberini okumak için TIKLAYINIZ).
Ve Cemaat hırsını alamıyordu.
Tarih: 28 Şubat 2013.
İsa Güzel, “Fındıkçı ‘İslam dini çok tehlikeli ve bu nedenle etkisiz hale getirilmeli’ dedi” iddiasini Bayernkurier’e 28 Şubat 2013 tarihinde gönderdiği mektupta aynı şekilde tekrarlıyor.
Fındıkçı yinelenen iftira üzerine avukatları aracılığıyla IDIZEM ve dernegin Yönetim Kurulu Başkanı İsa Güzel’i mahkemeye veriyor.
Tarih: 13 Mart 2013.
Münih 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarihi bir karar veriyor.
Mahkeme, aldığı ihtiyati tedbir kararıyla (Dosya No. 25 O 5740/13) İDİZEM Yönetim Kurulu Başkanı İsa Güzel’i 250 bin Avro para cezasına veya 6 aya kadar hapis cezasına çarptırıyor.
FINDIKÇI: CEMAAT ARTIK ANLAMALI
Fındıkçı bu karar üzerine şöyle konuştu:
“Almanya guguk değil hukuk devleti! Cemaat Almanya’da, kendisini tamamen demokratik esaslar üzerinde eleştiren hiçkimseyi, İslam dinini kalkan olarak kullanarak İslam düşmanı ilan edemeyeceğini artık anlamalı. Zaten ben de Müslümanım. Ama onların olduğu türden Müslüman olmak zorunda değilim. Ben onlar gibi İslam tüccarlığı yapmıyorum. Ben, dini çıkarları uğruna kullananları şiddetle kınıyorum.”
Fındıkçı Münih Kültürlerarası Diyalog Merkezi’nin mahkeme kararına itiraz edecek cesarete sahip olamayacağı kanısında. Fındıkçı “Çünkü ben hiçbir zaman onların iddia ettiği gibi İslam dinini toptan suçlayıcı ifadelerde bulunmadım. Bulunmam da. İtiraz ederlerse, mahkemenin verdiği kararda bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Ama isterlerse denesinler. O zaman ceza 250 binden 300 bin Avro’ya çıkar”, diye konuştu.
Münih 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar Almanya ve Avrupa’nın Cemaate olan tutumunda bir dönüm noktasına varıldığını gösteriyor.
Ne diyelim? Darısı Türkiye’nin başına...
İşte o mahkeme kararı:
Atilla Coşkun
Odatv.com
