AKP tipi atamaların son örneği olan Türkiye'nin İsviçre'deki Büyükelçiliği'ne basın ataşesi olarak atanan Hacı Mehmet Gani’nin “Nasılsınız?” diyecek kadar bile İngilizce bilmediği kendi açıklamasıyla ortaya çıktı.
İsviçre’de kullanılan Almanca, Fransızca ve İtalyanca dillerinden hiçbirini bilmemesine rağmen AKP hükümetinin Bern Büyükelçiliğine Basın Ataşesi olarak atadığı Hacı Mehmet Gani’nin, tam 12 bin dolar maaşla göreve başladığı, Gani'nin İngilizce bilmemesi dolayısıyla 6 bin dolara bir de tercüman tutulduğu ve eşinin ise 8 bin dolar maaşla elçilikte göreve yaptığı Oktay Ekşi’nin verdiği soru önergesiyle ortaya çıkmıştı.
Basında genişçe yer alan AKP tipi bu atamayla ilgili CHP Milletvekili Oktay Ekşi’nin soru önergesine yanıt veren Bülent Arınç, Gani’nin 9 ay TÖMER'de İngilizce kursuna gittiğini ifade etmişti. Ancak Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından ancak “Nasılsınız?” diyecek kadar İngilizce bildiği halde yaklaşık bir sene önce Bern (İsviçre) Büyükelçiliği nezdinde “Basın Müşavirliğine” tayin edilen Hacı Mehmet Gani’nin o kadar dahi İngilizce bilmediği, hakkında çıkan haberler üzerine gönderdiği açıklamayla ortaya çıktı.
Hacı Mehmet Gani, Oktay Ekşi’nin konuyla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelttiği yazılı soru önergesine aynen şöyle yanıt verdi:
“(…) Yabancı dil başta olmak üzere aranan bütün şartları taşıyan Hacı Mehmet Gani (…) 1 Ekim 2008, 23 Haziran 2009 tarihleri arasında 9 (dokuz) ay Ankara TÖMER Dil Eğitim Merkezine İngilizce kursuna gitmiş ve mezun olmuştur. Eğer bu kurslar 9 ayda sadece “Have Are You” “nasılsınız” hitabını öğretiyorsa söyleyecek başka söze gerek yoktur.”
“Belli ki o kurslar Gani’ye ‘How are you?’ demeyi bile öğretememiş”
Soru sahibi Oktay Ekşi, “Belli ki o kurslar Hacı Mehmet Gani’ye ‘How are you?’ demeyi bile öğretememiş. Öğrense bu kadar basit bir soruyu hiç değilse doğru yazardı” dedi. Ekşi sözlerine şöyle devam etti:
“Esasen Hacı Mehmet Bey TÖMER’in arka kapısından değil, en başarılı öğrencileri arasından çıksa bile 9 ayda bir dili, profesyonel hayatta kullanacak kadar öğrenmesine imkân olmadığını istisnasız herkes bilir. Bu belli ki Hacı Mehmet Gani’ye vergi mükellefi insanlarımızın cebinden ayda 12 bin dolarlık bir gelir sağlamak için yapılmış. Bunlar “hak”tan, “hak yemenin ne büyük bir günah olduğundan” bahsetmeyi pek severler. Masum vergi mükellefinin parasını hak etmediği halde cebe atmak acaba kendi değer sistemleri içinde ne anlama geliyor? Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’ın hak-adalet duyguları acaba tatile mi çıktı?”
Daha yeni Daha eski