Toplu sözleşme hakkı, örgütlenme özgürlüğü ve insanca çalışma koşulları için mücadele eden Mersin Limanı işçileri soL gazetesine konuştu.
Mersin Limanı'nda Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş (M.I.P) ile Liman - İş Sendikası arasında başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmesi uyuşmazlık tutanağı tutularak sona erdikten sonra 22 işçi işten çıkarılmıştı. Direnişteki işçiler yaptıkları eylemlerle duruma karşı tepkilerini ortaya koymaya devam ediyor.
En son çarşamba günü aileleri ile birlikte eylem yapan işçilere, çalışmaya devam eden arkadaşlarından da destek geliyor. İşten çıkarılan işçiler gelişmeler hakkında soL gazetesine konuştu. İşçiler, işten atılmaların asıl hedefinin, uzun süredir Mersin Limanı'nda görülen işçi örgütlülüğünü kırma olduğunu ifade ediyor.
Vinç Operatörü M. A.: Süreç toplu sözleşme görüşmeleri ile başladı. Hakkımız olan ikramiyeler yatmayınca limanı 24 saat durdurduk. Sonrasında ikramiyelerimiz yattı ancak ikramiyesi yatmayan arkadaşlarımız da vardı. Onlar da paralarını alsın diye eylem yaptık. Eylem sonrasında tamam yeni bir sayfa açıyoruz dediler ancak 22 arkadaşımız kartlarının okunmamasıyla işten çıkarıldığı öğrendiler. Burada önceki MIP yöneticileri de diskalifiye edildi. Yerine başka yöneticiler gönderdiler. İşçiler burada örgütlü. Bu yöneticiler buradaki örgütlülüğü kırmak için geldiler.
Yasa dışı eylem yaptığımız gerekçe gösterilerek işten çıkarıldık. Ancak o gün yaptığımız eyleme katılmayan arkadaşlarımız da aynı gerekçe ile işten çıkarıldı. İşveren burayı örgütleyenlere karşı nokta atışı yapıyor. Burada hakkını arayanları işten çıkartıp, sindirilmiş işçileri işe almak istiyorlar. Böylece 3000 lira alan işçi yerine daha ucuza işçi çalıştırabilecekler.
İçerideki işçiler de bize destek veriyor. Her gün toplu olarak sloganlar ile limana giriş-çıkış yapılıyor. İstekler karşılanmazsa daha kötü şeyler olacak. Her şeyden vazgeçen, hatta kendini yakmak isteyen bir sürü insan var burada. Bizleri tazminatsız işten çıkardılar. İşten çıkarıldığımız madde yüzünden başka işverenler de bizi işe almayacaklar.
Biz burada 15 gündür direniyoruz. Ancak basın bunu hiç yazmıyor. Akfen Holding YK üyesi ve Fenerbahçe yöneticisi Hamdi Alkan' ın AKP ile olan ilişkileri yüzünden basın burada olanları yazamıyor. Sesimizi duyuramıyoruz
İşçi Talip Yolcu: Beni işten çıkarıp, kardeşimi işe almak istediler. Kardeşimi taşeronda ucuza çalıştıracaklardı. Kardeşimle kanlı bıçaklı oldum. Bunlar kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışıyorlar. Ailelerimizin, içerideki arkadaşlarımızın hepimizin psikolojisi bozuldu.
İşçi Temsilcisi Hamdin Ermiş: 22 arkadaşımızın içerisinde 3 tane temsilci var. Toplu sözleşme görüşmelerine gidiyorduk. İşçilerin taleplerini boyun eğmeden, sınıfa yakışır şekilde dile getirdik. İşveren taleplerimizi kabul etmedi. İçeriye taşeron ile işçi almaya çalıştı. Alınan işçiler de komşumuz, akrabamız. Biz onların içeriye girmesine engel olmaya çalıştık. Yasal olmayan şekilde askeriye kapısından içeriye alınmaya çalıştılar. Ona da engel olduk. Burada çirkin bir oyun oynanıyor. Liman-İş sendikası merkez yönetiminden, Mersin şubeden ve işçilerden birer temsilci ile şu anda görüşmeler yapılıyor. Çıkan sonucu bekleyip ona göre hareket edeceğiz.
İşçi temsilcisi Adem Kurt: Taşeron üzerinde limana alınmaya çalışan işçiler bizim akrabalarımız. Durumu anlatınca işe girmekten vazgeçtiler. Bize destek vermeye başladılar. Ancak işe başlamadığı halde yedekte tutulup sigortası ve maaşı yatan işçiler de var.
(soL-Mersin)
Mersin Limanı'nda Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş (M.I.P) ile Liman - İş Sendikası arasında başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmesi uyuşmazlık tutanağı tutularak sona erdikten sonra 22 işçi işten çıkarılmıştı. Direnişteki işçiler yaptıkları eylemlerle duruma karşı tepkilerini ortaya koymaya devam ediyor.
En son çarşamba günü aileleri ile birlikte eylem yapan işçilere, çalışmaya devam eden arkadaşlarından da destek geliyor. İşten çıkarılan işçiler gelişmeler hakkında soL gazetesine konuştu. İşçiler, işten atılmaların asıl hedefinin, uzun süredir Mersin Limanı'nda görülen işçi örgütlülüğünü kırma olduğunu ifade ediyor.
Vinç Operatörü M. A.: Süreç toplu sözleşme görüşmeleri ile başladı. Hakkımız olan ikramiyeler yatmayınca limanı 24 saat durdurduk. Sonrasında ikramiyelerimiz yattı ancak ikramiyesi yatmayan arkadaşlarımız da vardı. Onlar da paralarını alsın diye eylem yaptık. Eylem sonrasında tamam yeni bir sayfa açıyoruz dediler ancak 22 arkadaşımız kartlarının okunmamasıyla işten çıkarıldığı öğrendiler. Burada önceki MIP yöneticileri de diskalifiye edildi. Yerine başka yöneticiler gönderdiler. İşçiler burada örgütlü. Bu yöneticiler buradaki örgütlülüğü kırmak için geldiler.
Yasa dışı eylem yaptığımız gerekçe gösterilerek işten çıkarıldık. Ancak o gün yaptığımız eyleme katılmayan arkadaşlarımız da aynı gerekçe ile işten çıkarıldı. İşveren burayı örgütleyenlere karşı nokta atışı yapıyor. Burada hakkını arayanları işten çıkartıp, sindirilmiş işçileri işe almak istiyorlar. Böylece 3000 lira alan işçi yerine daha ucuza işçi çalıştırabilecekler.
İçerideki işçiler de bize destek veriyor. Her gün toplu olarak sloganlar ile limana giriş-çıkış yapılıyor. İstekler karşılanmazsa daha kötü şeyler olacak. Her şeyden vazgeçen, hatta kendini yakmak isteyen bir sürü insan var burada. Bizleri tazminatsız işten çıkardılar. İşten çıkarıldığımız madde yüzünden başka işverenler de bizi işe almayacaklar.
Biz burada 15 gündür direniyoruz. Ancak basın bunu hiç yazmıyor. Akfen Holding YK üyesi ve Fenerbahçe yöneticisi Hamdi Alkan' ın AKP ile olan ilişkileri yüzünden basın burada olanları yazamıyor. Sesimizi duyuramıyoruz
İşçi Talip Yolcu: Beni işten çıkarıp, kardeşimi işe almak istediler. Kardeşimi taşeronda ucuza çalıştıracaklardı. Kardeşimle kanlı bıçaklı oldum. Bunlar kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışıyorlar. Ailelerimizin, içerideki arkadaşlarımızın hepimizin psikolojisi bozuldu.
İşçi Temsilcisi Hamdin Ermiş: 22 arkadaşımızın içerisinde 3 tane temsilci var. Toplu sözleşme görüşmelerine gidiyorduk. İşçilerin taleplerini boyun eğmeden, sınıfa yakışır şekilde dile getirdik. İşveren taleplerimizi kabul etmedi. İçeriye taşeron ile işçi almaya çalıştı. Alınan işçiler de komşumuz, akrabamız. Biz onların içeriye girmesine engel olmaya çalıştık. Yasal olmayan şekilde askeriye kapısından içeriye alınmaya çalıştılar. Ona da engel olduk. Burada çirkin bir oyun oynanıyor. Liman-İş sendikası merkez yönetiminden, Mersin şubeden ve işçilerden birer temsilci ile şu anda görüşmeler yapılıyor. Çıkan sonucu bekleyip ona göre hareket edeceğiz.
İşçi temsilcisi Adem Kurt: Taşeron üzerinde limana alınmaya çalışan işçiler bizim akrabalarımız. Durumu anlatınca işe girmekten vazgeçtiler. Bize destek vermeye başladılar. Ancak işe başlamadığı halde yedekte tutulup sigortası ve maaşı yatan işçiler de var.
(soL-Mersin)