Geçtiğimiz Salı günü Halep'te yaşanan ve 26 kişinin ölümüyle
sonuçlanan kimyasal saldırıyı "Esad rejiminin" yaptığı iddia edilirken,
İsrailli bir gazeteci, istihbarat raporlarının ve bulguların cihadcı
grupları işaret ettiğini söyledi.
İsrail'den yayın yapan Haaretz gazetesi bugün önemli bir habere yer verdi. Anshel Pfeffer imzalı haberde, geçtiğimiz Salı günü Halep yakınlarında gerçekleşen ve 26 kişinin ölümüne neden olan kimyasal saldırıyla ilgili önemli bilgiler yer aldı.
Pfeffer, olayın hemen ardından Batılı istihbarat örgütlerinin kimyasal silah kullanımının "Esad'ın işi" olarak damgaladığını ve hatta Obama'ya ülkesinin "müdahale karşıtı" tutumunun bu olayla birlikte değişip değişmeyeceğinin soruldğunu hatırlattı. Ancak Pfeffer, yeni bilgiler gelmeye başladıkça, saldırıyla karşı karşıya olanın Suriye ordusuna bağlı askerler olduğunun ortaya çıktığını ve Suriye yönetiminin hemen uluslararası bir soruşturma talep ettiğini söyledi. Gazeteciye göre bu iki olgu Suriye yönetiminin saldırının arkasında olmadığını gösteriyor.
Kanıtlar neler?
Pfeffer, fiziksel ve tıbbi kanıtların, saldırıda bazı yaralanmalara klorinin neden olduğunu iddia etti. Özellikle 1. Dünya Savaşı sırasında klorin gazının bir silah olarak kullanıldığını hatırlatan muhabir, bu gazın şimdilerde daha çok hardal ve sinir gazlarının geliştirmesinde kullanıldığını söyledi.
Pfeffer, saldırının Suriye ordusunun bulunduğu bir kontrol noktasına yapıldığını belirtirken, İngiliz Channel 4 televizyonunun Suriyeli askeri yetkililere dayandırarak yaptığı haberde, yapılan saldırının klorin ve salin çözeltisinden oluşmuş bir savaş başlığı taşıyan füze olabileceği, çatışma bölgesinin yakınlarında bir klorin fabrkası bulunduğu iddia edildi.
Pfeffer, bunların doğru olması durumunda, cihadcı muhaliflerin kimyasal başlıklı füze yapabilecek donanıma sahip olabileceğini söylüyor. Bir başka iddia ise, konvansiyonel bir füzenin klorin tankına isabet etmiş olması.
İsrail'den yayın yapan Haaretz gazetesi bugün önemli bir habere yer verdi. Anshel Pfeffer imzalı haberde, geçtiğimiz Salı günü Halep yakınlarında gerçekleşen ve 26 kişinin ölümüne neden olan kimyasal saldırıyla ilgili önemli bilgiler yer aldı.
Pfeffer, olayın hemen ardından Batılı istihbarat örgütlerinin kimyasal silah kullanımının "Esad'ın işi" olarak damgaladığını ve hatta Obama'ya ülkesinin "müdahale karşıtı" tutumunun bu olayla birlikte değişip değişmeyeceğinin soruldğunu hatırlattı. Ancak Pfeffer, yeni bilgiler gelmeye başladıkça, saldırıyla karşı karşıya olanın Suriye ordusuna bağlı askerler olduğunun ortaya çıktığını ve Suriye yönetiminin hemen uluslararası bir soruşturma talep ettiğini söyledi. Gazeteciye göre bu iki olgu Suriye yönetiminin saldırının arkasında olmadığını gösteriyor.
Kanıtlar neler?
Pfeffer, fiziksel ve tıbbi kanıtların, saldırıda bazı yaralanmalara klorinin neden olduğunu iddia etti. Özellikle 1. Dünya Savaşı sırasında klorin gazının bir silah olarak kullanıldığını hatırlatan muhabir, bu gazın şimdilerde daha çok hardal ve sinir gazlarının geliştirmesinde kullanıldığını söyledi.
Pfeffer, saldırının Suriye ordusunun bulunduğu bir kontrol noktasına yapıldığını belirtirken, İngiliz Channel 4 televizyonunun Suriyeli askeri yetkililere dayandırarak yaptığı haberde, yapılan saldırının klorin ve salin çözeltisinden oluşmuş bir savaş başlığı taşıyan füze olabileceği, çatışma bölgesinin yakınlarında bir klorin fabrkası bulunduğu iddia edildi.
Pfeffer, bunların doğru olması durumunda, cihadcı muhaliflerin kimyasal başlıklı füze yapabilecek donanıma sahip olabileceğini söylüyor. Bir başka iddia ise, konvansiyonel bir füzenin klorin tankına isabet etmiş olması.