Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

EMEK/SINIF/HALK

Mazlum milletlerin ittifakı, milli sosyalizm ve Galiyev

Ekim Devrimi 'nin Vladimir Lenin , Josef Stalin ve Lev Troçki ile dört büyüklerinden biri olan Sultan Galiyev ilk eğitimini öğret...


Ekim Devrimi'nin Vladimir Lenin, Josef Stalin ve Lev Troçki ile dört büyüklerinden biri olan Sultan Galiyev ilk eğitimini öğretmen olan babasından aldıktan sonra Kazan'daki Tatar Pedagoji Enstitüsü'ne girdi. Sultan Galiyev bu okulu bitirdikten sonra bir süre öğretmenlik yaptı ve daha sonra Ufa Belediye Kütüphanesi'nde çalışmaya başladı. Buradan ayrılan Galiyev çeşitli gazetelerde çalıştıktan sonra 1915'te öğretmenlik mesleğine geri döndü. Bu sırada Bakü'de bulunan Galiyev, Azerbaycan Milli Harekâtı'na katıldı.
Sovyetler Birliği Komünist Partisi içinde bulunan Sultan Galiyev, 1917 yılında Türk-Müslüman Komünist Partisi'ne de girdi. Komünist Parti hiyerarşisi içinde en yüksek dereceli Müslüman haline geldi. Rus İç Savaşı sırasında Kızıl Ordu içindeki Türkleri Çarlık rejimine karşı örgütledi. 1918 yılında yoldaşı Molla Nur Vahitov'un Çekoslovak Lejyonu tarafından öldürülmesi önünün açılmasına sebep olmuştu. Fakat Vahitov'un öldürülmesi Galiyev'in mücadelede yalnız kalmasına da sebep oldu. Galiyev, Komünist Parti içerisinde daha ziyade Müslümanlarla ilgili görevleri üstlenmiştir. Bunlar Merkezi Müslüman Komiserliği üyesi, Müslüman Askeri Kollegiyumu başkanı, Narkomats'ın resmi yayın organı Jizn Natsionalnostey'in editörlüğü idi. Dolayısıyla Komünist Parti içinde sağlam bir yere sahipti ve devrimde en önlerde yer almıştı. 1923'te ilk defa tutuklandığında devrime yaptığı bu hizmetler nedeniyle serbest bırakıldı.
Bolşeviklerin iç savaştan başarılı bir şekilde çıkmasından sonra Rus liderler arasında özellikle Lenin'in hastalanmasından sonra egemenlik mücadelesi başladı. Josef Stalin bu mücadeleyi kazanan kişi oldu. Stalin bu mücadele sırasında Sultan Galiyev'i de kendisine rakip olarak görüyordu. Çünkü Galiyev Orta Asya'da bulunan Türkleri örgütleyebilir ve Sovyetler Birliği'nden bağımsız büyük bir Türk devleti kurabilirdi. Galiyev'in Stalin yönetimine karşı çıkaracağı bir ayaklanma yeni bir iç savaşa sebebiyet verebilirdi. İşte bu durum Galiyev'in karşı-devrimci, burjuva milliyetçisi suçlamalarına maruz kalmasına sebep oldu.
28 Ocak 1940 sabahında Lefortovo Hapishanesinde, Büyük Temizlik esnasında KGB tarafından vurularak öldürülmüştür.
Sovyet Yüksek Mahkemesi 30 Nisan 1990'da aldığı kararla üzerine atılı suçlar KGB'nin düzmece belgeleri olduğu için Galiyev'in aklanmasına karar verdi.

Sultan Galiyev, Sovyetler Birliği’nin kuruluşunda Rus olmayan, bu noktada Türk ve Müslüman unsurun ve tabi "gönüllü katılım" temsiliyetinin, katılımın şartlarını Rus olmayanın Rus ile eşit hukuku yönünde belirleme ve uygulamaya geçirme mücadelesi vermiş siyasî lideri ve kuramcısıdır.
Sultan Galiyev’in tek başına sömürge meselesi ve günümüzde adlandırıla geldiği gibi "Üçüncü Dünya" olgusunun kalıpları içinde yaptığı değerlendirmelerde daima önceliği ve hassasiyeti Türklük üzerinedir. Galiyev'in yapmış olduğu tespitler şunlardı:
  • Avrupa'dan farklı toplumsal-ekonomik formasyona sahip ülkelerde, yani sömürgelerde kurtuluş mücadelesinin özgül koşulları üzerine düşünenlerin öncülerindendir. Fikirlerinin temeli olan düşüncesi şudur: Avrupa proletaryası kendi sömürgeci burjuvasıyla iş birliği yapmıştır. Sömürge kaynaklarını burjuvasıyla ortaklaşa paylaşmıştır. Dolayısı ile Avrupa solu, dünya sosyalizmine öncülük edemez, itici güç olamaz.
  • Henüz düşman sınıflara ayrılmamış olan prekapitalist Tatar toplumunda sosyalist sistemin inşası Rusya'dan ve diğer gelişmiş kapitalist ülkelerden farklı olacaktır; doğu halklarının bağımsızlık değeri ve gücü proletarya değil, doğu halklarının bağımsızlık arzusu, dini ve milli değerlerin emperyalizme karşı savaşılıp korunmasıdır. Böylece doğu uygarlığındaki her ırk, milli değerlerini koruyacak, milliyetçilik yerleşecekti.
  • Sosyalist devrimin başarısı ve doğuya yayılması İslam'ın kollanması ile mümkündür. İslam sosyalizminin özelliklerini vurgulayan ilk Asyalı sosyalist hareketti. Marksizmi kendi ülkesinin toplumsal yapısına göre yorumlayarak özgün bir katkı getirmiştir. "Müslümanlara Yönelik Din Karşıtı Propaganda Metodları" adlı eserinde, İslamiyetin gerici olduğu şeklindeki düşünceleri reddetmekte ve İslamiyeti insan ile toplum arasında dengeyi kuran bir örnek ve öğreti olarak değerlendirmekteydi. Yüz yıldır İslam dünyası batılı emperyalistler tarafından sömürülmekteydi ve İslam dini onlar tarafından bastırılıp ezilmişti. Bu sebepten İslam dini emperyalizme karşı bir din ve güç olabilirdi.
  • Komintern sosyalist devrimin sonraki basamağını batı proletaryasından değil, doğunun sömürülen milletlerinden beklemeli ve bu yönde çaba sarfetmelidir. Avrupa'da yaygın olan sınıf mücadelesi ile ilgili klasik marksist teoriyi değiştirmeye kalkan ve Üçüncü Dünya'ya önem veren Türkçü Toplumcu bir ideoloji gütmüştür. Dünya sömürü sisteminde az gelişmiş ülkelerin üretimlerini ve kimliklerini yoketmek için kültür istilası ve ulusal değerleri çürütme işlemlerinin sistemli olarak kullanılacağını ifade etmiş ve Üçüncü Dünya Ülkeleri'nde ulusal kimlikleri emekten bölüşümden yana bir düzene sokarak bu toplumlarda henüz gelişmemiş emekçi sınıfının iktidarını hazırlayacak bir mazlum milletler ittifakını savunmuştur.
Galiyev'in uğruna mücadele edip uğrunda hayatını yitirdiği ve ideoloji olarak ortaya koyduğu siyasetin özünde Türkçülük, Turancılık ve ulusal sosyalizm vardır.
Sultan Galiyev, komünizmi Doğu Halklarının sömürüden kurtarılmasının bir yolu olarak görmüştür. Ona göre, toplumlar, özellikle de Türk Halkları ancak ortak bir mücadele ile emperyalizmin kıskacından kurtulabilecekti. Bu düşüncelerinin doğal bir sonucu olarak, önce İdil-Ural bölgesinde bir Tatar-Başkırt Devleti ve Türkistan'da bir Türkistan Cumhuriyeti kurulmalı ve nihayet Türk dünyası birleşmeli ve Dünya Devrim tarihindeki yerini almalıydı.
Sultan Galiyev, topraklı federasyonu Tatar-Başkurt boyutunda gerçekleştirme ve bunu Kırım ve Türkistan hattında Kırımlı ve Türkistanlı önderlerle temasa geçerek, bu Türklük sahalarının da Sovyet merkezi ile ilişkiler zemini belirlemesi gereken siyasî, idarî, ekonomik şart ve kabulleri, 'muhtariyet'in sınırlarının ne olduğu sorgusuyla genişletme faaliyeti, Sovyet karşıtı ve Turancı suçlamasıyla tutuklandığı tarih olan 4 Mayıs 1923 tarihine kadar sürmüş, Merkezî Hükümette Tataristan'ı temsil etmiştir.
Galiyev birleşik bir Türk devleti kurulması gerektiği düşüncesinde önemli bir isim olmuştu. Stalin'in emriyle öldürülmüş olmasaydı bağımsız veya Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne bağlı özerk bir Türk devleti kurulmasında öncülük edebilirdi.WIKIORG

SON YAZIDAN