Kürt Halk
Önderi Abdullah Öcalan çözüm ve onurlu bir barış için risk alarak 2013
final Newroz’unda yaptığı açıklamayı değerlendiren Azadi İnisiyatifi
Koordinasyon Yardımcısı Muhammet Akar, Öcalan’ın açıklamasının halkların
özgürlük ve eşitlik temelinde birlikte yaşamasının bir manifestosu
olarak değerlendirdi. Akar, “Sayın Öcalan’ın açıklaması, batı
medeniyetinin aydınlanmacı tarafını kucaklayan evrensel bir çağrıydı.
Öcalan’ın açıklaması bir manifestodur. Ve bu manifesto bu düşünsel ilan,
yeni yüzyılda, Newroz’la beraber başlayan yeniçağda farklılıkların,
çeşitliliklerin zenginlik olduğunu idrak eden bir anlayışın dışa
vurumuydu” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan Amed Newrozu’nda okunan mesajla yeni bir sürecin başladığını ilan etti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi mesajını ANF’ye değerlendiren Azadi İnisiyatifi Koordinasyon Yardımcısı Muhammet Akar, Öcalan’ın açıklamasını manifesto olarak değerlendirdi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın açıklamasının ‘tarihe geçecek bir açıklama’ olduğunu ifade eden Akar, “Bu sadece bugünkü sıcak ortamı, Kürt sorunun çözümünü esas alan bir bakışı açısı değil aynı zamanda yeni bir medeniyetin de inşasını hedefleyen bir mantaliteydi. Ve çok önemsenmesi gereken bir anlayıştı. Sayın Öcalan’ın açıklaması birçok açıdan ders çıkarılması gereken bir açıklamadır. Benim dikkatimi çeken, Sayın Öcalan bir taraftan Mezopotamya’nın kadim kültürlerinin, kadim inançlarının, mazlumların, ezilenlerin sesi olma misyonunu yerine getirdi. Diğer taraftan ise batı medeniyetinin aydınlanmacı tarafını kucaklayan evrensel bir çağrı yaptı. Öcalan’ın açıklaması bir manifestodur. Ve bu manifesto bu düşünsel ilan, yeni yüzyılda, Newroz’la beraber başlayan yeniçağda farklılıkların, çeşitliliklerin zenginlik olduğunu idrak eden bir anlayışın dışa vurumuydu. Özellikle Mezopotamya’nın kadim halkları olan Ermenilere, Asurilere, Türkmenlere, Kürtlere, Araplara, Farslara ve Orta Asya’daki topluluklara selam göndererek, hepsini kucaklayan bir dil ve üslubu benimsemesi bugüne kadar çok da rastlanan bir durum değil” diye konuştu.
SAYIN ÖCALAN ZAMANIN RUHUNU YAKALAYAN BİRİ
“Sayın Öcalan çağı ve zamanın ruhunu çok iyi anlayan analizler yapmaktadır” diyen Akar, 2013 final Newrozu’ndan bu yana Öcalan’ın açıklamalarının tüm dünyada yankı bulduğunu ve pür dikkat analiz edildiğini ifade etti. Akar, “Madem yirmi birinci yüzyıla girdik, Newroz ile beraber yeni bir anlayışı benimseme noktasına geldik öyleyse birlikte yaşamanın parametrelerini çok iyi oturtmak gerekiyor” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın açıklamasının halkların özgürlük ve eşitlik temelinde birlikte yaşamasının bir manifestosu olduğunu yineleyen Akar, Ortadoğu ve dünya genelinde sınırların kalktığı, halkların kendi kültürel değerleri üzerinden kendisini yeniden inşa ettiği yeni bir döneme işaret etti. “Bu anlamda ders alınması gereken bir açıklamadır” diye vurguladı.
‘TOP ARTIK PARLAMENTODA’
Akar, Öcalan’ın “Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır” sözlerine de dikkat çekti. Mesajın Türk devleti açısından da bağlayıcı bir süreç olarak görülmesi, Hükümet’in özellikle de Meclis’te üstüne düşeni yapması gerektiğini ifade etti.
Akar şöyle konuştu: “Bir hafta önce Amed’e gelen Davutoğlu, Etnisite, bir millet üzerine tasavvur değil herkesi kucaklayan yeni bir gelecek tasavvurundan bahsetti. Ben bu anlamda hükümetin bu anlayışın arkasında durmasını ve tüm riskleri cesurca omuzlayarak, yeni dönemi cesurca götürmesini tavsiye ediyorum. Aslında o noktaya çok yakın duruyoruz. Belki bir takım sıkıntılar olabilir. Hükümet çevrelerinden bu yeni anlayışa güven duymayan bazı yaklaşımlar olabilir. Fakat ben bu virajı büyük ölçüde aştığımızı düşünüyorum. Bu noktada hükümetin de kendisine düşeni yerine getirmesi gerekiyor. Parlamento da yeni döneme ilişkin cesur adımlar atılarak reformların gerçekleştirilmesi lazım. Kürt sorunun kalıcı bir çözüme kavuşturulması için başta BDP olmak üzere diğer muhalefet partileri ve Meclis dışındaki muhalefet güçleri ile beraber yeni bir anayasa gündeme alınmalıdır.”
“Ben hükümetin de bu konuda ciddi dersler çıkardığı inancındayım” ifadesini kullanan Akar, “Dün Sayın Öcalan’ın açıklamaları, milyonların barış ve kardeşlik mesajı vermeleri hükümetin de elini güçlendirmiştir. Bu anlamda top artık parlamentodadır” dedi.
‘TUTSAKLAR VE YAKINLARI BARIŞ SEVİNCİNİ TADAMADILAR’
Sürecin sadece aracılar ve mektuplar üzerinden ilerleyemeyeceği gerçekliğine de dikkat çeken Akar, bunun sağlıklı olmayacağını ifade ederek, “Kürt sorunun çözümünde Sayın Öcalan’ın çok önemli bir aktör olduğu gerçekliği var. Sayın Öcalan’ın bu sürece olan katkısını daha güçlü ortaya koyabilmesi için önce o şartların değişmesi, koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Öcalan’ın gerek BDP gerek ailesi gerekse Kürt kamuoyuyla daha fazla bir araya gelebilmesi, sesini daha iyi duyurabilmesi için Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması gerekir. Ancak bu konuda atılması gereken adım şuan cezaevlerinde bulunan on binlerce insanın serbest bırakılmasıdır. Biz bu barış müjdesini günlerdir yaşıyoruz. Ancak cezaevlerinde bulunan insanlar ve onların aileleri maalesef bu sevinci hala tadamadılar” diyerek sözlerini sürdürdü.
‘KÜRTLERİN TALEPLERİ KARŞISINDA PARLAMENTO ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI’
Kürt halkının taleplerini hatırlatan ve bu talepler karşısında adım atılması gerektiğini belirten Akar, “Başta anadilde eğitim olmak üzere Kürt dili ve kültürü önündeki engellerin bir an önce ortadan kaldırılması gerekiyor. Bir önemli adım ise şu olmalıdır, madem artık demokratik siyaseti gündemimize aldık öyleyse yüzde 10 seçim barajı kaldırılması ya da makul seviyeye indirilmelidir. Kürtlerin bir statü talebi var ve bu statünün sağlanması konusunda parlamento üzerine düşeni yerine getirmelidir. Kürtlerin kendi coğrafyasında yönetime katılmasını sağlayacak yeni bir idari düzenlemeye ihtiyaç var. Anadilde eğitim ve özerkliği konuşmak lazım. Türkiye bütünlüğü içerisinde bir çözüm arayışı var. Buna da Türkiye toplumu hayır demeyecektir. Yani dün ne milyonlar ne de Sayın Öcalan ayrılmadan, bölünmeden bahsetmedi birlikte yeni bir geleceği inşa etmekten bahsetti. Bu noktada işimiz daha da kolay hale gelmiştir” diye kaydetti.
Akar son olarak, “Bu süreç sabır gerektiren bir süreçtir. Bugünden yarına hemen bir sonuç almayı beklememek gerekir. Bir takım sıkıntılar, provokasyonlar olabilir ancak hiçbir zaman umudumuzu yitirmeden barışı getireceğiz. Mezopotamya’da Anadolu’da kadim medeniyetlerin olduğu topraklarda yeni bir geleceği inşa edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.ANF
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan Amed Newrozu’nda okunan mesajla yeni bir sürecin başladığını ilan etti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi mesajını ANF’ye değerlendiren Azadi İnisiyatifi Koordinasyon Yardımcısı Muhammet Akar, Öcalan’ın açıklamasını manifesto olarak değerlendirdi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın açıklamasının ‘tarihe geçecek bir açıklama’ olduğunu ifade eden Akar, “Bu sadece bugünkü sıcak ortamı, Kürt sorunun çözümünü esas alan bir bakışı açısı değil aynı zamanda yeni bir medeniyetin de inşasını hedefleyen bir mantaliteydi. Ve çok önemsenmesi gereken bir anlayıştı. Sayın Öcalan’ın açıklaması birçok açıdan ders çıkarılması gereken bir açıklamadır. Benim dikkatimi çeken, Sayın Öcalan bir taraftan Mezopotamya’nın kadim kültürlerinin, kadim inançlarının, mazlumların, ezilenlerin sesi olma misyonunu yerine getirdi. Diğer taraftan ise batı medeniyetinin aydınlanmacı tarafını kucaklayan evrensel bir çağrı yaptı. Öcalan’ın açıklaması bir manifestodur. Ve bu manifesto bu düşünsel ilan, yeni yüzyılda, Newroz’la beraber başlayan yeniçağda farklılıkların, çeşitliliklerin zenginlik olduğunu idrak eden bir anlayışın dışa vurumuydu. Özellikle Mezopotamya’nın kadim halkları olan Ermenilere, Asurilere, Türkmenlere, Kürtlere, Araplara, Farslara ve Orta Asya’daki topluluklara selam göndererek, hepsini kucaklayan bir dil ve üslubu benimsemesi bugüne kadar çok da rastlanan bir durum değil” diye konuştu.
SAYIN ÖCALAN ZAMANIN RUHUNU YAKALAYAN BİRİ
“Sayın Öcalan çağı ve zamanın ruhunu çok iyi anlayan analizler yapmaktadır” diyen Akar, 2013 final Newrozu’ndan bu yana Öcalan’ın açıklamalarının tüm dünyada yankı bulduğunu ve pür dikkat analiz edildiğini ifade etti. Akar, “Madem yirmi birinci yüzyıla girdik, Newroz ile beraber yeni bir anlayışı benimseme noktasına geldik öyleyse birlikte yaşamanın parametrelerini çok iyi oturtmak gerekiyor” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın açıklamasının halkların özgürlük ve eşitlik temelinde birlikte yaşamasının bir manifestosu olduğunu yineleyen Akar, Ortadoğu ve dünya genelinde sınırların kalktığı, halkların kendi kültürel değerleri üzerinden kendisini yeniden inşa ettiği yeni bir döneme işaret etti. “Bu anlamda ders alınması gereken bir açıklamadır” diye vurguladı.
‘TOP ARTIK PARLAMENTODA’
Akar, Öcalan’ın “Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır” sözlerine de dikkat çekti. Mesajın Türk devleti açısından da bağlayıcı bir süreç olarak görülmesi, Hükümet’in özellikle de Meclis’te üstüne düşeni yapması gerektiğini ifade etti.
Akar şöyle konuştu: “Bir hafta önce Amed’e gelen Davutoğlu, Etnisite, bir millet üzerine tasavvur değil herkesi kucaklayan yeni bir gelecek tasavvurundan bahsetti. Ben bu anlamda hükümetin bu anlayışın arkasında durmasını ve tüm riskleri cesurca omuzlayarak, yeni dönemi cesurca götürmesini tavsiye ediyorum. Aslında o noktaya çok yakın duruyoruz. Belki bir takım sıkıntılar olabilir. Hükümet çevrelerinden bu yeni anlayışa güven duymayan bazı yaklaşımlar olabilir. Fakat ben bu virajı büyük ölçüde aştığımızı düşünüyorum. Bu noktada hükümetin de kendisine düşeni yerine getirmesi gerekiyor. Parlamento da yeni döneme ilişkin cesur adımlar atılarak reformların gerçekleştirilmesi lazım. Kürt sorunun kalıcı bir çözüme kavuşturulması için başta BDP olmak üzere diğer muhalefet partileri ve Meclis dışındaki muhalefet güçleri ile beraber yeni bir anayasa gündeme alınmalıdır.”
“Ben hükümetin de bu konuda ciddi dersler çıkardığı inancındayım” ifadesini kullanan Akar, “Dün Sayın Öcalan’ın açıklamaları, milyonların barış ve kardeşlik mesajı vermeleri hükümetin de elini güçlendirmiştir. Bu anlamda top artık parlamentodadır” dedi.
‘TUTSAKLAR VE YAKINLARI BARIŞ SEVİNCİNİ TADAMADILAR’
Sürecin sadece aracılar ve mektuplar üzerinden ilerleyemeyeceği gerçekliğine de dikkat çeken Akar, bunun sağlıklı olmayacağını ifade ederek, “Kürt sorunun çözümünde Sayın Öcalan’ın çok önemli bir aktör olduğu gerçekliği var. Sayın Öcalan’ın bu sürece olan katkısını daha güçlü ortaya koyabilmesi için önce o şartların değişmesi, koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Öcalan’ın gerek BDP gerek ailesi gerekse Kürt kamuoyuyla daha fazla bir araya gelebilmesi, sesini daha iyi duyurabilmesi için Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması gerekir. Ancak bu konuda atılması gereken adım şuan cezaevlerinde bulunan on binlerce insanın serbest bırakılmasıdır. Biz bu barış müjdesini günlerdir yaşıyoruz. Ancak cezaevlerinde bulunan insanlar ve onların aileleri maalesef bu sevinci hala tadamadılar” diyerek sözlerini sürdürdü.
‘KÜRTLERİN TALEPLERİ KARŞISINDA PARLAMENTO ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI’
Kürt halkının taleplerini hatırlatan ve bu talepler karşısında adım atılması gerektiğini belirten Akar, “Başta anadilde eğitim olmak üzere Kürt dili ve kültürü önündeki engellerin bir an önce ortadan kaldırılması gerekiyor. Bir önemli adım ise şu olmalıdır, madem artık demokratik siyaseti gündemimize aldık öyleyse yüzde 10 seçim barajı kaldırılması ya da makul seviyeye indirilmelidir. Kürtlerin bir statü talebi var ve bu statünün sağlanması konusunda parlamento üzerine düşeni yerine getirmelidir. Kürtlerin kendi coğrafyasında yönetime katılmasını sağlayacak yeni bir idari düzenlemeye ihtiyaç var. Anadilde eğitim ve özerkliği konuşmak lazım. Türkiye bütünlüğü içerisinde bir çözüm arayışı var. Buna da Türkiye toplumu hayır demeyecektir. Yani dün ne milyonlar ne de Sayın Öcalan ayrılmadan, bölünmeden bahsetmedi birlikte yeni bir geleceği inşa etmekten bahsetti. Bu noktada işimiz daha da kolay hale gelmiştir” diye kaydetti.
Akar son olarak, “Bu süreç sabır gerektiren bir süreçtir. Bugünden yarına hemen bir sonuç almayı beklememek gerekir. Bir takım sıkıntılar, provokasyonlar olabilir ancak hiçbir zaman umudumuzu yitirmeden barışı getireceğiz. Mezopotamya’da Anadolu’da kadim medeniyetlerin olduğu topraklarda yeni bir geleceği inşa edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.ANF