Aliağa Gemi Söküm Tesisleri'nde 3 gün önce bir kepçenin altında
ezilerek hayatını kaybeden 22 yaşındaki Ersin Şahin'in acısı daha
unutulmadan yine aynı tesiste yeni bir patlama olmuş, bu patlamada 45
yaşındaki 3 çocuk babası Nurettin Durgun yanarak bir cinayete kurban
gitti. Bu patlamada ağır yaralanan bir başka işçinin ise tedavisi
sürüyor.
Bu ölümlerin ülkede nasıl bir çalışma yaşamı olduğunu açıkça gösterdiğini belirten Sınıf Tavrı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Söz konusu savaşın temelde sınıf savaşı olduğunu vurgulayan Sınıf Tavrı, ölüm istatistiklerinin bu gerçeği gözler önüne serdiğini ifade etti. Sınıf Tavrı, yaptığı açıklamada şu verilere yer verdi:
“İşçiler örgütlenmeden ölümler bitmez”
İşçilerin ölümlerine sebep olan şartların değişmediğine dikkat çeken Sınıf Tavrı, bugünkü ücretli düzeni maaşlı kölelik olarak tanımladı. Sınıf Tavrı, patronlar ve işçiler arasında süren bu sınıf savaşında, işçilerin sömürülmesinin yanı sıra kâr için kurban edilmesinin de bu sınıf savaşının gerçek yüzü olduğunu ifade etti.
Yaşanan bu ölümlerin sorumlusunun patronlar ve gerekli yasal düzenleme ve denetleme işini yapmayan siyasi iktidar olduğunu belirten Sınıf Tavrı, işçilerin örgütlenmeden ve hakları için mücadele etmeden ölümlerin bitmeyeceğinin altını çizdi. Sınıf Tavrı, hukuki adımların atılması, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda gerekli tedbirlerin alınması ve işçilerin örgütlülüğü önündeki bütün engeller kaldırılması çağrısında bulundu.
(soL- Haber Merkezi)
Bu ölümlerin ülkede nasıl bir çalışma yaşamı olduğunu açıkça gösterdiğini belirten Sınıf Tavrı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Yıllardır binlerce işçinin iş kazalarında yaşamını yitirmesi, çalışma koşullarının, savaş ya da deprem gibi toplu ölümlerin yaşandığı koşullara eşdeğer olduğunun ispatıdır. Artık, iş kazaları dolayısıyla ölümler münferit değil tersine ne yazık ki olağan hale gelmiştir. Her gün yeni ölümlerle karşılaştığımız bu tablo gerçek bir savaşı andırmaktadır. Bu savaşta her ay yüzlerce işçi yaşamını yitirmektedir.”“Bu savaş, sınıf savaşıdır”
Söz konusu savaşın temelde sınıf savaşı olduğunu vurgulayan Sınıf Tavrı, ölüm istatistiklerinin bu gerçeği gözler önüne serdiğini ifade etti. Sınıf Tavrı, yaptığı açıklamada şu verilere yer verdi:
“2013 Şubat ayında en az 50 işçi öldü.2000 yılından Mart 2013 tarihine kadar kayıtlara geçen işçi ölümleri sayısının 13 bin 414 olduğunu belirten Sınıf Tavrı, 15 Ocak 2013 tarihine kadar Tuzla tersaneler bölgesinde ölen işçi sayısının ise 155 olduğunu anımsattı.
2013 Ocak ayında en az 68 işçi hayatını kaybetti.
2012 yılının Aralık ayında en az 76, Kasım ayında en az 82, Ekim ayında 78, Eylül ayında 83, Ağustos ayında 71, Temmuz ayında 110, Haziran ayında ise 59 işçi can vermiş.
2012 yılı boyunca ise “iş kazalarında” en az(kayıtlara geçen) 878 işçi öldü.
2000-2011 yılları arasında yani AKP'nin büyük bir bölümünde iktidar olduğu bir dönemde 12 bin 418 işçinin öldüğü kayıtlara geçti.”
“İşçiler örgütlenmeden ölümler bitmez”
İşçilerin ölümlerine sebep olan şartların değişmediğine dikkat çeken Sınıf Tavrı, bugünkü ücretli düzeni maaşlı kölelik olarak tanımladı. Sınıf Tavrı, patronlar ve işçiler arasında süren bu sınıf savaşında, işçilerin sömürülmesinin yanı sıra kâr için kurban edilmesinin de bu sınıf savaşının gerçek yüzü olduğunu ifade etti.
Yaşanan bu ölümlerin sorumlusunun patronlar ve gerekli yasal düzenleme ve denetleme işini yapmayan siyasi iktidar olduğunu belirten Sınıf Tavrı, işçilerin örgütlenmeden ve hakları için mücadele etmeden ölümlerin bitmeyeceğinin altını çizdi. Sınıf Tavrı, hukuki adımların atılması, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda gerekli tedbirlerin alınması ve işçilerin örgütlülüğü önündeki bütün engeller kaldırılması çağrısında bulundu.
(soL- Haber Merkezi)