O zaman soru şudur: Nereye vuracaksın, hangi savaşta öleceksin?
Türkiye’yi kim bölüyor: PKK mı, yoksa ABD ve AKP mi? Obama’nın TSK’yı esir alan “Darbeciler temizlensin” cephesinde kimler var? Türkiye’yi bölen
“Yeni Anayasa” cephesinin mahkûmları kimler? Türkiye’yi bölen büyük operasyona MHP’nin bölge ölçeğinde desteği? Pususuna yatılan vuruşma zamanı? Bölme planını bugün bozmayacak isek, hangi durumla yüz yüze geleceğiz? ABD’nin “Üç İsrail Planı”nın neresindesiniz? Karşısında mı, içinde mi, açıklayın! “Zaman”ı ertelemek, ihanet değilse nedir? Bölme planı nasıl bozguna uğratılacak ve Millî Plan nasıl başarıya ulaşacak? Günün işi?
Devlet Bahçeli, MHP Grubunda şöyle konuştu: “Herkes bilsin ki, yeri ve zamanı geldiğinde ne yapacağımız ve neyi göze alacağımız mutlaka görülecektir.”
Türkiye’yi bölme tehdidine karşı kararlılık her zaman alkışlanır. Zaten MHP grubu da Bahçeli’nin sözlerini öyle anlamak istediği için coşkuyla alkışladı.
Ancak Devlet Bahçeli’nin ilan ettiği “kararlılık”, acaba neyin kararlılığıdır, burada ciddî soru işaretleri var.
O ZAMAN SORU ŞUDUR: NEREYE VURACAKSIN, HANGİ SAVAŞTA ÖLECEKSİN
O zaman soru şudur:
- Nereye vuracaksın?
- Hangi savaşta öleceksin?
Bu soruların cevabını da 26 Mart 2013 Salı günü MHP’nin TBMM Grup Toplantısı konuşmasında verdi:
“Hükümetin teslim olduğu bir ortamda bizim duyarsız kalacağımız mı zannedilmektedir?” (Hürriyet, 27 Mart 2013)
Devlet Bahçeli hâlâ AKP hükümetinden umutlu, bir gün teslim olursa, MHP’nin görevi de gündeme gelecek!
Ne zaman gelecek o gün? Türkiye’nin bölündüğünün resmen ilan edildiği gün mü?
TÜRKİYE’Yİ KİM BÖLÜYOR: PKK MI, YOKSA ABD VE AKP Mİ?
Bahçeli’nin görmezden gelmekte ısrar ettiği gerçek şudur:
Şu anda Türkiye fiilen bölünmüştür.
Bu, adı konmamış bir bölünmedir.
Peki, Türkiye’yi kim böldü, PKK mı?
Türkiye’yi bölmeye PKK’nın gücü hiçbir zaman yetmedi ve yetmez de.
Türkiye’yi ABD’nin BOP Eşbaşkanlığını yürüten AKP iktidarı bölmüştür.
Bahçeli, bu gerçeği de saptayamaz. Çünkü AKP’yi iktidara getiren ve iktidarda tutan tertiplerde rol almıştır ve hâlâ bu iktidarı yasal görmektedir.
OBAMA’NIN TSK’YI ESİR ALAN “DARBECİLER TEMİZLENSİN” CEPHESİ: AKP, PKK/BDP, DEVLET BAHÇELİ VE KILIÇDAROĞLU
Türkiye, PKK’nın silahlı eylemleriyle bölünmedi, AKP iktidarının Ergenekon-Balyoz harekâtıyla bölündü.
Ve Devlet Bahçeli, Türkiye’yi bölen bu yabancı devlet operasyonunu her aşamada destekledi. Devlet Bahçeli ve Kılıçdaroğlu, “Darbeciler temizlensin” diye diye Türk Silahlı Kuvvetleri’ni elbirliğiyle temizlediler. PKK ve BDP, “Darbeciler temizlensin” cephesinin en kararlı unsuruydu. Bahçeli, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarında PKK ile birlikte cephe tuttu. Asıl cephe budur ve geri kalan bağırıp çağırmalar yalnız ve yalnız gerçeği boğan gürültüdür. ABD’ye bağlılık, MHP yönetimini PKK ile aynı cephede birleştirdi ve şu anda Devlet Bahçeli o cepheden hâlâ ayrılmış değildir.
Devlet Bahçeli, TSK’nın temize havale edilmesini hâlâ destekliyor. Yalnız sloganı değiştirdi: “Suçlu ile suçsuz birbirinden ayrılsın” diyor. Obama ve Ricciardone’nin sık sık tekrar ettikleri bu slogandan daha parlağını üretemiyor.
TÜRKİYE’Yİ BÖLEN “YENİ ANAYASA” CEPHESİNİN MAHKÛMLARI
TSK’yı esir alan cephenin aynı unsurlarla “Yeni Anayasa” düzleminde de kurulduğu yaşanan olaydır.
MHP ve CHP, AKP’nin bütün dünyaya ilan ettiği Bölücü Anayasa girişimini bile bile ve açıkça desteklediler ve hâlâ destekliyorlar.
Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli, Bölücü Anayasanın AKP-BDP oylarıyla Meclisten geçirileceğini bilmiyorlar mı? Herkes biliyor, çünkü herkes aritmetik biliyor.
Peki o zaman Türkiye’yi bölmek için sahnelenen bu girişimi, MHP ve CHP niçin “demokratik anayasa yapıyoruz” diye yaldızlıyor ve niçin Anayasa Komisyonunda masaya çivilenmişlerdir.
Onları masaya çivileyen bir kuvvet var! Kaset operasyonları var, ABD güdümü var, Türkiye’nin mafyalaşmış hakim sınıflarlı var, vb vb.
MHP’NİN TÜRKİYE’Yİ BÖLEN BÜYÜK OPERASYONA BÖLGE ÖLÇEĞİNDE DESTEĞİ
MHP’nin sorunu işte buradadır.
Devlet Bahçeli’nin cephesi, Türkiye’yi bölen ABD emperyalizmine karşı değildir. Dahası NATO’ya bağlılıkta ısrar eden MHP, ABD ve Avrupa emperyalistlerinin Libya ve Suriye operasyonlarını açıkça desteklemiştir. Başka deyişle Türkiye’yi bölen operasyonu Ortadoğu ve Kuzey Afrika ölçeğinde desteklemektedir.
Devlet Bahçeli, MHP Grup konuşmasında, ABD’nin hedefinin “Suriye ve İran olduğunu” belirterek, bizi sevindirdi. Ama çok ilginç: Irak yok! Unutulmuş olmayacağını hepimiz biliyoruz. Çünkü Kerkük ve Musul, Irak topraklarındadır ve Bahçeli, Tayyip-Fethullah-Apo-Barzani’nin Musul Petrol Şirketine “zamanı gelince” katılma kapısını açık tutuyor. TÜSİAD, MİT, hepsi bu şirketin içindedir ve Bahçeli’nin onlardan ayrı bir tavır aldığına dair şu anda bir işaret görülmüyor ama bunu yapması milletin dilleğidir.
PUSUSUNA YATILAN VURUŞMA ZAMANI
Devlet Bahçeli’nin ABD ve NATO cephesindeki mevzilenmesi, vurulacak hedefi ve ölünecek savaşı da tanımlıyor.
Devlet Bahçeli, Türkiye’yi bölen ABD emperyalizmine ve AKP iktidarına karşı tavır almaması için, MHP’nin Milliyetçi kitlesini denetim altında tutmaktadır.
Devlet Bahçeli’nin pususuna yattığı vuruş anını kendisinin açıklaması aydınlatıcı olacaktır. Ancak manzara ortadadır.
BÖLME PLANINI BUGÜN BOZMAYACAK İSEK HANGİ DURUMLA YÜZ YÜZE GELECEĞİZ?
Bugün ABD emperyalizmi, PKK’yı yasallaştırarak bölünmeyi pekiştiriyor ve hukuk zeminine oturtuyor. Bunu AKP iktidarı eliyle yapıyor.
Bölünme planını önümüzdeki kısa sürede bozacağız, bozamazsak dış ve iç çatışmalar aşamasıyla karşı karşıya geleceğiz.
PKK, Güneydoğu’da hükümetçikler kurduktan, hukukî zeminini milletlerarası ve millî düzlemlerde pekiştirdikten ve halk üzerindeki denetimini güçlendirdikten sonra, ABD’nin tetiklediği derin ekonomik kriz koşullarında, Güneydoğu ayaklanmaları başlatılacaktır. Plan budur!
Öyle gözüküyor ki, Devlet Bahçeli, görevini ABD’nin kışkırttığı kitlesel ayaklanmalar aşamasında Türk-Kürt düşmanlığı ekseninde tanımlıyor. Zaten ABD’nin ihtiyacı da budur. Çünkü bölünme, ancak emperyalizmin bugüne kadar başaramadığı milliyet boğazlaşmalarıyla tamamlanabilir. Onun kıvılcımları şimdiden çakılmakta ve işaretleri verilmektedir.
ABD’NİN “ÜÇ İSRAİL PLANI”NIN NERESİNDESİNİZ? KARŞISINDA MI, İÇİNDE Mİ, AÇIKLAYIN!
Şu gerçeği çok iyi görmek zorundayız: ABD, “Üç İsrail Planı”nı uyguluyor.
İkinci İsrail, Doğu Akdeniz’e açılacak Barzanistan’dır. PKK’nin yönettiği bir Barzanistan! ABD tarafından kuruldu ve geliştiriliyor.
Üçüncü İsrail ise, ordusu etkisiz kılınmış, iç çatışmalar içinde vatan bütünlüğünü savunamaz hale getirilmiş olan Tayyibistan’dır. Tayyip Erdoğan, o zamana kalır veya kalmaz, ama adını vermiştir.
MHP, ABD’nin “Üç İsrail Planı”nın neresindedir, karşısında mı, içinde mi, açıklanması gerekir.
Açıklamak yetmez, Ergenekon ve Balyoz operasyonları ile bağlantılı olarak Yeni Anayasa girişimine desteğe son verilmelidir. Türkiye’yi bölen bu harekâtlara CHP ve MHP cepheden tavır almalıdır.
“ZAMAN”I ERTELEMEK, İHANET DEĞİLSE GAFLETTİR!
Türkiye’nin bölünmesini önlemek için, ABD planına ve AKP iktidarına karşı harekete geçme zamanını ertelemek, eğer ihanet demeyecek isek, ilerde giderilemeyecek bir gaflettir.
Bölünme, bugün önlenecektir.
Bunun yolu,
- AKP-PKK ortaklığını derhal yasadışı ilan etmek,
- Bir millî cephe oluşturarak AKP-PKK ortaklığını iktidardan indirerek hızla Millî Hükümeti kurmak,
- Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan tahribatı acilen onarmak,
- Suriye, Irak ve İran ile birleşerek ABD’nin Üç İsrail planını Batı Asya ölçeğinde bozguna uğratmaktır.
BÖLME PLANI BOZGUNA UĞRATILACAK VE MİLLÎ PLAN BAŞARIYA ULAŞACAK
Millî Cephe ve Millî Hükümet planı geçerlidir, gerçekçidir, matematik sonuçları vardır, başarı kesindir.
Biz İşçi Partisi olarak, CHP’ye, MHP’ye, bütün Sol ve Sağ partilere, AKP örgütüne bu planı öneriyoruz ve kesinlikle biliyoruz, bu plan yeterli gücü biraraya getirecek ve başarıya ulaşacaktır.
Ancak seyrederek olmaz.
Yakınarak olmaz.
Bekleyerek olmaz.
Günün görevlerini ileriye erteleyerek olmaz.
Şunu da önemle belirtelim. Biz MHP ve CHP yönetimlerinin bugün AKP planını destekleyen tutumlarını sürdüremeyeceklerini biliyoruz. Buna millet izin vermeyecektir.
GÜNÜN İŞİ
CHP ve MHP’nin vatansever örgütleri ve kitlesi milletin önemli bir kesimidir ve harekete geçmeye başlamışlardır. Burada İşçi Partisi’nin etkisini herkes görebiliyor.
Bugün yapılacak iş, milletin cephesinin oluşturulmasında etkin güç olan İşçi Partisi’ni güçlendirmektir. Hemen atılacak adım budur. Göreceksiniz, MHP örgütü de CHP örgütü de, Solcusu da Sağcısı da İşçi Partisi’nin güçlendiği önümüzdeki kısa sürede milletin cephesine katılacaklardır. Çünkü milletin kendisi o cepheye yönelmeye başlamıştır.DOĞU PERİNÇEK- ulusalkanal.com.tr
