AKP hükümeti tarafından hazırlanarak TBMM'ye gönderilen Şeker Kanunu Tasarısı'nda, 'pancar dışı kaynaklardan' elde edilen şekerin halen yüzde 10 olan kotasının yüzde 15'e çıkartılmasına ZMO'dan tepki geldi.
ZMO Başkanı Dr. Turhan Tuncer, ithal mısırdan elde edilen Nişasta Bazlı Şeker'e karşı kamuoyunda oluşan
tepkilerden kaçınmak için NBŞ ifadesinin kullanılmadığını iddia ederek, gazozdan çikolataya uzanan pek çok şekerli üründe kullanılan NBŞ'lerin toplum sağlığını olumsuz etkileyeceğini ve şeker pancarı tarımının gerilemesine neden olacağını savundu.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası(ZMO) Genel Başkanı Dr. Turhan Tuncer, Türkiye'nin yüzde 10 olan NBŞ kotası hemen hemen her yıl Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 50 oranında artırıldığını anımsatarak, şeker pancarı sektörünün, fabrikalarda çalışanlar, tarım işçileri ve üretici ailelerle birlikte 8 milyonu aşkın insanı doyurduğunu kaydetti.
Şekerin yüzde 85'ini pancardan karşılıyoruz
Türkiye'nin yıllık şeker gereksiniminin 2.5 milyon ton olduğunu ifade eden Tuncer, bunun yüzde 85'i şeker pancarından, yüzde 15'i ise NBŞ'den karşılandığını belirterek, NBŞ fabrikalarının, içerden ve dışarıdan aldıkları mısırı işleyerek fruktoz ve glukoz şurubu ürettikleri bilgisini verdi.
İthal mısırda GDO riski var
Mısır şurubundaki yüksek fruktozun pek çok sağlık sorununa neden olduğunun belirtildiğine dikkat çeken Tuncer, "ayrıca NBŞ fabrikaları yurtiçi üretimlerinde yerli mısır kullanmak zorunda olsalar da, her yıl binlerce ton mısır ithalatı yapılması ve NBŞ kotasının yükseltilmesiyle bu ithalatın daha da artacak olması, beraberinde GDO riskini de getirmektedir. Ülkemizde yaygın olarak tarımı yapılan ve üretiminde dünya dördüncüsü olduğumuz şeker pancarında ise GDO yoktur" dedi.
Avrupa'nın üçüncü pancar üreticisiyiz
Türkiye'nin pancardan şeker üretiminde Avrupa ülkeleri arasında Fransa ve Almanya'dan sonra üçüncü sırada geldiğini belirten ZMO Başkanı Tuncer, birinci sıradaki Fransa'nın üretiminin tamamını şeker pancarından sağladığını kaydettiği açıklamasında; "NBŞ üretimi yoktur. İkinci sıradaki Almanya'nın NBŞ üretimi, toplam şeker üretiminin sadece yüzde 2,5'tir. Polonya`nın NBŞ kotası yüzde 3,9 iken, onun arkasından gelen İngiltere ise üretimini tamamıyla şeker pancarından elde etmektedir. Görüldüğü üzere Avrupa şeker pancarına sahip çıkmakta ve üreticisini korumak için NBŞ kotalarını düşük tutmaktadır" ifadelerine yer verdi.
NBŞ pazarına küresel şirketler hakim
Türk şeker pancarı sektörünün tümüyle ulusal olduğu için üretilen katma değerin de ülke içinde kaldığına değinen Tuncer, "Oysa ülke mısırda dışa bağımlıdır, başka bir deyişle yapılan dışalım ile yurtdışına kaynak aktarılmaktadır. NBŞ sanayi piyasasının yüzde 75'ine çokuluslu şirketler egemendir, üretilen katma değer de bunlara transfer edilmektedir" görüşünü savundu.
Pancar üretimi kırsaldan göçü önlüyor
Pancar tarımı buğdaya göre 13, mısıra göre 8, ayçiçeğine göre 5 kat daha fazla istihdam sağladığına ve bu yönüyle kırsal alandan kentlere göçü de önlediğinin altını çizen Tuncer, açıklamasında ayrıca şu görüşlere yer verdi:
"Yan ürünleri olan pancar posası ve melas ile pancarın baş ve yaprak kısmı hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Şeker pancarı sanayi yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmaktadır. Bulundukları birçok ilde tek sanayi tesisi olma özelliği taşıyan şeker fabrikaları 20 binden fazla insana istihdam sağlarken, 6 NBŞ fabrikası sadece bin kişiyi istihdam etmektedir.
Gazozdan çikolataya toplum sağlığı etkilenecek
Bugün gazozdan çikolataya ve hamur tatlılarına dek uzanan pek çok şekerli üründe kullanılan NBŞ`ler bir yandan toplum sağlığını olumsuz yönde etkilerken, diğer yandan da ülkemizde önemli bir geçim kaynağı olan şeker pancarı tarımının gerilemesine neden olmaktadır. Türkiye şekerini şeker pancarından üretmeli, sadece gıda dışı sektörlerin ihtiyacını karşılamak amacıyla NBŞ kotası yüzde 1 veya yüzde 2`lere düşürülmelidir.
'Şirketlerin değil halkın yanında yer alın'
Tasarı ile gıda dışı amaçla sanayide kullanılmak üzere kotasız şeker üretimi de öngörülmektedir. Oysa herhangi bir denetim eksikliğinde bu şekerlerin piyasaya sürülmesi tehlikesi her zaman için vardır. Özetle TBMM gündeminde bulunan tasarı, yarattığı inanılmaz rant ile 'siyaset-iş dünyası' ilişkisini yeniden kurgulayan şeker sektöründe, üreticiler, tüketiciler ve kısaca tüm halkımız aleyhine işleyecek bir sürece işaret etmektedir. Bu kapsamda TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak AKP hükümetini, çokuluslu şirketler yerine kendi halkının yanında yer almaya ve tüm halkımızı da şeker sektöründeki oyunlara artık 'dur' demeye çağırıyoruz."
Yusuf Yavuz-sol.org
Daha yeni Daha eski