Meclis Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Emniyet eski Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, dinlemelere ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.
"Dinlemenin kaydı, kuydu yok"
Hürriyet'ten Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre, geçmişte Emniyet İstihbarat Dairesi, Kaçakçılık ve Organize
Suçlar Dairesi başkanlığı ve genel müdür yardımcılığı yapan Arslan, 42 yıl emniyette çalıştığını belirterek, “Yaşantımın çoğunu muhbir, eleman çalıştıran istihbarat ünitelerinde geçirdim” dedi. Güvenlik birimlerindeki kötüye kullanımın geçmişte mahkeme kararıyla Emniyet ve MİT’e verilen “genel izleme yetkisi” ile önleyici istihbarattan kaynaklandığını belirten Arslan, şunları söyledi:
“Kim kimi aramış, telefon ne kadar açık tutulmuş, genel dara taraması olarak bu bilgiler toplanıyor. Jandarma’nınki kaldırıldı, ama Emniyet ve MİT’in bu yetkisi sürüyor. Kontrolsüz detay kayıtlarıyla bütün Türkiye genelinde herhangi bir olay olsun olmasın, bunlar tespit edilebilmekte. Hedef adresler ve hedef kişilerin karakteristik özellikleri ancak özel hayatla ilgili bilgileri toplama yetkisi olan devlet kurumlarında bilinir. Önleyici dinlemeler de yasaya uygun yapılmıyor. Önleyici istihbarat bahanesiyle mahkemelere verilen IMEI numaralarıyla, gerçek kimliği belirtilmeksizin insanlar aylarca dinlenebilmekte. Diyelim dara taramasıyla milletvekiliyle sık konuştuğumu tespit ediyor, onu kaydetmek için benim hakkımda IMEI numarasıyla dinleme kararı çıkarıyor Önleme dinlemesinin hiçbir kaydı, kuydu yok, adli olarak dosyalara da konulmuyor.
"Koordineli devlet görevlileri tarafından yapılıyor"
IMEI numaraları üzerinden hakimler, savcılar, siyasetçiler, bürokratlar dinleniyor. Belki bunlar zamanı geldiğinde kullanılmak üzere saklanıyor. Organize devlet gücünü arkasına alan koordineli devlet görevlileri tarafından yapılıyor. Kim bu dara kayıtlarını tutuyorsa, kim bu önleyici dinlemelerle adreslere, özel bilgilere ulaşabiliyorsa, bu işleri yapanlar da onlardır. Devlet yetkisini kullanan art niyetli insanlardır.
Her partiden isim var
Emin Arslan, “Görevdeki arkadaşlarınızdan bilgi alıyor musunuz, kimler hakkında kayıtlar var sorusuna ise şu cevabı verdi:
Bu işin içindeki arkadaşların verdiği bilgiye göre her partiden isim var. Hatta iktidar partisi de dahil. Bir dosyada 348 kişi dinlenmiş, 18 kişi mahkemeye verilmiş. Bu 348 kişi içinde başka kimler var, neler dinlendi bilmiyorsunuz.
Emniyet’te bu işi yapan birimlerde farklı düşüncede insan bulamazsınız. Hakkınızda sahte evrak düzenlense onu Mülkiye müfettişi bile ortaya çıkaramaz. Hakkınızdaki görüntünün, kaydın montaj olduğunu hiç kimse ispat edemez. Çünkü orijinal CD kaydı olmadan montaj olup olmadığını öğrenemezsiniz. Orijinal kayıt da ancak yapanda olur. Şimdi ortaya çıkıyor ki aynı camiadaki kişiler, bu önleme dinlemelerinden aldıkları bilgilerle borsaya oynamış, ihalelere oynamış, önleme dinlemeleri bahanesiyle bazı insanları birbirine düşürmüş.
Güvenlik güçleri organizasyonların içinde olmasa
Arslan siyasilere kurulan görüntü tuzaklarına ilişkin ise şöyle konuştu:
Bu işi yapan cihaz kibrit kutusu büyüklüğünde iyi görüntü alabilmesi için çift sim kart takılıdır. Görüntü alabilmek için o gün, o saatte hedef kişinin orada olacağının bilinmesi gerekir. Güvenlik güçleri organizasyonların içinde olmasa bu olaylar çoktan aydınlatılırdı. Bunları yapanların bulunması o kadar zor değil. Sadece görüntü gönderen, konuşma yapılmayan sim kartları kullanılıyor. Bir evden görüntü aktarabilen diyelim iki baz istasyon vardır. Neden şimdiye kadar bir güvenlik görevlisi, bir savcı ‘Bu iki bazda hangi sim kartı varmış ki, hiç aranmamış, kendisi de hiç aramamış, sadece yüksek data transferi yapmış’ diye sormamış.
Örtülüden alınıyor
Geçmişte sahte baz istasyonu olarak kullanılan yüksek teknolojik cihazları Emniyet’e aldık. Bu cihazlar Emniyet, Jandarma ve MİT’te vardır. Yok diyen varsa yalan söylüyordur. Ben yıllarca bu iki dairenin yöneticiliğini yaptım. Bunların Emniyet’e getirilmesine katkı sağladım, iyi veya kötü. Bu birimlerde kullanılan cihazlar son 2 yılda örtülü ödenekten alınıyor ve envantere kaydedilmiyor. Demirbaşa kaydı yapılmaması için örtülü ödenekten alınıyor. Bazı Büyükşehir Belediye Başkanlarının bile bu araçları yıllardan beri kullandıklarını biliyoruz.”
Komisyonda “Yetki, sorumluluk verilirse bu olayları çözerim” diyen Arslan, Komisyon Başkanı Zeyid Aslan’la tartıştı. Aslan, “Bunları bilen bir insanın bunları yapmış olması gerekir. Bunları da yaptım demenizi bekledim” sözleri üzerine Emin Arslan, “Kelime oyunlarıyla tam bir politikacı gibi davranıyorsunuz. Böyle yaklaşacağınızı bilseydim komisyona gelmezdim” dedi. CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça ise “Sizin Balıkesir’deki müdürlüğünüz döneminde az dayak yemedim. Zaman zaman sizinle karşı karşıya geldik yurtlarda. Size bazen faşist dediler, bazen komünist dediler. Ama dürüstlüğünüzü her zaman arkadaşlarımız belirtmiştir” dedi.
Daha yeni Daha eski