Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşegül Jale Saraç üniversitede yaşanan olanlardan "çözüm sürecini akamete uğratmak isteyen kesimleri" sorumlu tutarken, Hizbullahçıların üniversitenin toplantı salonunda gerçekleştirdiği konferansın "normal bir konferans" olduğunu savundu.
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, üniversitede 3 gündür süren olayların ardından bugün akşam saatlerin basın toplantısı düzenledi. Yaşanan olayların "Türkiye'nin içinde bulunduğu çözüm sürecini akamete uğratmak isteyen kesimlerin sıkıntı ve gerginliklere yol açan eylemleri" olduğunu savunan Saraç, Hizbullahçıların üniversitenin toplantı salonunda ilahiler eşliğinde ve "zalimler için yaşasın cehennem" sloganları atarak yaptığı toplantı için de "çok normal bir konferans" ifadesini kullandı.

"Çok normal bir konferans"
DHA'nın haberine göre, çıkan olaylarda bugün 4'ü öğrenci 5 kişinin yaralandığını ve bir öğrencinin durumunun karın bölgesinden aldığı bıçak darbesi nedeniyle ağır olduğunu ve tedavisinin sürdüğünü kaydeden Rektör Jale Saraç, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar hiçbir şey yokken, her gün kulüpler bu şekilde faaliyet yaparken ne oldu? Bir kulübün faaliyeti ki, bu da çok normal bir konferans... Oraya katılan çocuklar, bayanlar, yani değişik bir şey yok. Halka da açık bir konferanstı. Ne oldu ki? Hepimize sürecin akamete uğratılması tarzında tüm ülkede yapılan provokatif şeylerden birinin de burada olduğunu düşündürüyor. Temeline baktığımız zaman başka bir şey bulamıyoruz. Bizim üniversite sahamız, çok fazla sınırlayabileceğimiz bir saha değil, alanımız çok geniş, girişler çok yerden olabiliyor. Bu nedenle genellikle bu tür şeyler olabiliyor, yani dışarıdan gelişler olabiliyor. Bazen bunu tespit etmek çok kolay olmuyor. Bu daha çok emniyetin tespiti içerisinde. Tabi zaman içerisinde ortaya çıkacaktır. Daha öncede yaşadık bunları."
"Burası demokratik bir üniversite"
Basın toplantısında gazetecilerin "olaylara rağmen konferansın neden iptal edilmediği" sorusu üzerine ise Rektör Saraç, şöyle dedi:
"2009 yılında da böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldık. Burası demokratik bir üniversite eğer siz bir konferans veya etkinlik yapmak istediğinizde bunu rahatlıkla yapabiliyorsanız, bu hakkı da bir başkasına tanımak durumundasınız. Yeni geldiğimiz dönemde 2009 yılında böyle bir sıkıntı yaşandı. Burada otorite bir grubun elinde olamaz. Burada bir yönetim var. Ve bu yönetimde herkese eşit mesafededir. Burada herkes demokratik hakkını eşit olarak kullanmak durumundadır. Kimse bir başkasının hakkını engelleyemez. Bu eğitim ya da bu tür etkinlikler hakkı olabilir. Bu konuda birisi ben buranın hakimiyim, burada ben buna izin verirsem yapılır şeyine giremez. Böyle bir otorite olamaz. Burada da aynı şey söz konusu. Çok kapsamlı değerlendirdik. Tabi emniyetten de bu konuda yardım istiyoruz. Olayların çıkmaması konusunda. Konferans olayında iki grup öğrenci karşı karşıya geldikten sonra maalesef o konferansa ben izin vermeyeceğim diyen grup, birinci gün tüm fakültelerin camlarını, kapılarını kırdı. Sadece o konferansın yapılmaması meselesi ise bu kadar bir eğitim alanına zarar vermek olmamalıydı. Eğer dertleri bir grubun konferansı ise. Bunu gördük, bir grup burada tahakkümü ele almak istiyor. Böyle bir şey olamaz. Burada bir otoriter vardır."
Daha yeni Daha eski