Hatay Halkevi’nin “Valinin yasağına, AKP’nin ayrımcılığına, emperyalizmin savaşına meydan okuyoruz” diyerek haftalardır çağrısını yaptı...
‘Aleviler mezhepçilik oyununa gelmeyecek’
Yaklaşık 250 kişinin katıldığı panelde ilk sözü AKP’nin gerici politikalarının hedefi haline gelen Aleviler adına Alevi Kültür Derneği Yönetim Kurulu üyesi Dr. Şefik Zan aldı. Katılımcıları Arapça selamlayarak konuşmasına başlayan Zan, AKP’nin mezhepçi politikalarının yanlışlığını dile getirdi. Suriye’deki savaşın bir özgürlük ve mezhep savaşı olmadığını, emperyalist bir oyun olduğunu söyleyen Zan, “Alevi yurttaşlarımız ne kadar savaşa karşı ise Sünni yurttaşlarımız da o kadar savaşa karşıdır. Biz Aleviler bu mezhepçilik oyununa gelmeyeceğiz” dedi.
‘Savaş insanların geçmişini tarumar ediyor’
Hatay’da yaşayan Hıristiyan yurttaşları temsilen konuşan Samandağ Belediye Meclis üyesi Mişel Atik, savaşın doğaya yaptığı zararlar üzerinde durdu. “Savaş bazı çıkarlar üzerine çıkartılır. Silah tekelleri için çıkartılır. Doğal kaynaklar ve petrol için çıkartılır. Şu an yanı başımızdaki savaşı endişe ve hayretle izliyorum. Halep’te kültürel miras olarak korunması gereken, yapılar moloz yığınına dönüşmüş” dedi. Savaşın insanların geçmişini tarumar ettiğini ifade eden Atik, konuşmasını “Bizlere düşen görev, barışın sesini, barışın soluğunu daha da yükseltmektir” diyerek sonlandırdı.
‘Hunharca katledilmiş bir kavmin evlatlarıyız’
Roman kavminden bir grup olan Domları temsilen Dom-Der Başkanı Mustafa Karabulut da panele katıldı. Hunharca katledilen, sahipsiz bırakılan bir kavmin evlatları olduklarını söyleyen Karabulut, Arap Alevilerinin Ğadirhum bayramında tüm işyerlerini kapatmasını “Ben o gün çarşıya inerim, alışveriş yapmak isterim. Ama tüm darabalar kapalıdır. Hüzünlenirim. Derim ki, demek ki Alevi kardeşlerimiz olmazsa Antakya bir hayalet şehirdir” sözleriyle yorumladı ve halkların kardeşliğine vurgu yaptı.
‘Esas tahrikçi cihatçıları salanlar’
Antakyalı gazeteci-yazar Ali Yolcu ise Suriye ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle 15 gün önce tutuklanan Hasan Kabakulak’ı hatırlatarak konuşmasına başladı. AKP’nin gerçekleri halka anlatan gazetecilere tahammülü olmadığını belirten Yolcu, cihatçıları sokaklara salanların değil, cihatçılardan rahatsız olanların tahrikçi ilan edilmesine tepki gösterdi.
‘Halklar birbirine kırdırılmak isteniyor’
Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (Ehdav) Genel Başkanı Ali Yeral ise bu kentte Alevinin Sünni ile, Ermeninin Kürt ile, Türkün Arap ile sorunu olmadığını dile getirdi. Ortadoğu’nun mazlum halklarının birbirine kırdırılmak istendiğine dikkat çeken Yeral, emperyalist savaşa ve mezhepçiliğe karşı her zaman mücadele edeceklerini söyledi.
‘Halkımız barikat kuracak, biz de arkasında duracağız’
“Mecliste olmaktan hicap duyuyorum” diyerek konuşmasına başlayan Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz ise uluslararası bir proje partisi olan AKP’nin ülkeyi karanlığa götürdüğünü ifade etti. AKP güdümündeki yargı ile hukuk güvencesinin ortadan kalktığını, sendikacıların, gazetecilerin ve öğrencilerin tutuklandığını kaydeden Eryılmaz, AKP’ye karşı olan herkesin potansiyel suçlu ilan edildiğini sözlerine ekledi. Eryılmaz, “Biz buna karşı susmayacağız. Bizim umudumuz halkımızdır. Halkımız bu olan bitene karşı bir barikat kuracak, biz de bu barikatın arkasında duracağız” dedi.
‘Savaşa meydan okuyor, barışa ses veriyoruz’
Panelde son sözü Halkevleri adına Hatay Halkevi Başkanı Eylem Mansuroğlu aldı. Paneli bilgilendirme ya da bilinçlendirme amacıyla yapmadıklarına dikkat çeken Mansuroğlu, AKP karanlığına karşı meydan okuduklarını söyledi. Mansuroğlu şöyle konuştu:
AKP bugün tüm medyayı yönlendirmekte, yanlış ve kirli bilgilerle halkı kandırmaya çalışmaktır. Suriye’de yürütülen emperyalist müdahaleye sadece Arap Alevilerin karşı çıktığı yalanı bugün yaptığımız panelde de açığa çıkmıştır. Hıristiyan, Sünni ve Alevi yurttaşlarımızın temsilcileri konuştu. Hepsinin ortak vurgusu barış oldu. İşte bu paneli gerçekleştirme nedenimiz budur. Bu gerçeği Türkiye ve dünya halklarına göstermektir.
Savaşı evlerde futbol maçı izler gibi izleyemeyeceklerini söyleyen Mansuroğlu, valinin ve başbakanın hoşgörü telkinlerine karınlarının tok olduğunu, Suriye’de savaşıp Hatay’ın parklarında dinlenmeye çekilen El Kaidecilere, eli kanlı katillere, Hatay’ı cephe arkasına çevirenlere karşı hoşgörülü olamayacaklarını söyledi.
Mansuroğlu, büyük alkış alan konuşmasını 27 Nisan’da Saray Caddesi’nde yapılacak “Savaşa meydan oku, barışa ses ver, büyük halk korosuna katıl” etkinliğine davet etti.
Sendika.Org/ Hatay
