''
çoğunluğunun bir işte çalıştığı,aynı dükkanlardan alışveriş yapıp aynı
yöntemlerle yediği,aynı şeyleri konuştuğu,çocuklar doğurduğu,sonra
onların hep birlikte okula gittikleri,aynı giyisilerle sınıflarını geçip
mezun oldukları,ardından tabur tabur askeri birlikler
oluşturdukları,aynı marşları aynı biçimde söyleyerek aynı koğuşlarda
aynı kıvrılışlarla yattıkları ve bu edimlerle beraberlik ruhunu
yakaladıklarını sandıkları,sonra bir
bavul dolusu anıyla terhis olup eve döndükleri,anne babalarına hiç değişmeyen ve toplumun hazırladığı reddedilmez duygularlarla sarıldıkları,aynı yasalara uyarak evlendikleri,babalarından devraldıkları yöntemlerle seviştikleri ve babalarından boşalan iş kadrolarına kapılanınca dünyanın yarısını ele geçirmişçesine sevindikleri,sevinçlerini aynı yüz ışıltısıyla yansıttıkları ve tıpkı kendilerinden öncekiler gibi,gene çocuk doğurdukları ve onları besleyip büyütmeye başladıkları ve bütün bu olup bitenlere ' dönüp duran paslı bir çember ' diyecekken ' akıp giden yaşam ' adını verdikleri uyumsuz bir toplumda,yelken kulaklı bir uyumsuzdum ben.'' hasan ali toptaş
bavul dolusu anıyla terhis olup eve döndükleri,anne babalarına hiç değişmeyen ve toplumun hazırladığı reddedilmez duygularlarla sarıldıkları,aynı yasalara uyarak evlendikleri,babalarından devraldıkları yöntemlerle seviştikleri ve babalarından boşalan iş kadrolarına kapılanınca dünyanın yarısını ele geçirmişçesine sevindikleri,sevinçlerini aynı yüz ışıltısıyla yansıttıkları ve tıpkı kendilerinden öncekiler gibi,gene çocuk doğurdukları ve onları besleyip büyütmeye başladıkları ve bütün bu olup bitenlere ' dönüp duran paslı bir çember ' diyecekken ' akıp giden yaşam ' adını verdikleri uyumsuz bir toplumda,yelken kulaklı bir uyumsuzdum ben.'' hasan ali toptaş